Buyrun bakalım neden EVET’ten korkuyorlarmış?
Halk oylamasından EVET çıkarsa, Türkiye’yi bölecek, paramparça yapacağız. Yetmedi atomlarına ayıracağız. Her bir parçasını uzaydan toplayacaklar.
Halk oylamasından EVET çıkarsa, ‘diktatörlük’, ‘tek adamlık’, hikâye; direk krallığa, cumhuriyetten cemahiriyeye yani hükümdarın cumhurun başında olduğu sisteme geçilecek.
Halk oylamasından EVET çıkarsa, şimdiden bodrumlara gömdüğümüz kör ve paslı testerelerle HAYIR’cı laikleri kıtır kıtır keseceğiz.
Halk oylamasından EVET çıkarsa, hizmeti mizmeti unutun. Üçüncü köprüyü sadece kıralımız kullanacak. Yapılan yollardan, köprülerden Deli Dumrul misali geçenden bir, geçmeyenden iki vergi alacağız.
Üçüncü havaalanını iptal ederek yerine büyük bir toplama kampı yapacağız. Ne kadar HAYIR’cı varsa toplayıp, ellerini arkadan bağlayarak onlara işkencenin kıralını yapacak, doğduklarına pişman edeceğiz.
Birisi bir itiraz mı etti, azıcık sesini mi yükseltti hemen onu Taksim Meydanı’nda sallandıracağız. Bakalım bakalım bir daha HAYIR diyebiliyor mu?
Halk oylamasından EVET çıkarsa, yargıyı da rafa kaldıracağız. Yerine İstiklal Mahkemeleri kuracağız. Sorgusuz sualsiz, astığımız astık, kestiğimiz kestik olacak. Hatta eceliyle ölenleri mezarından çıkarıp asacağız.
Halk oylamasından EVET çıkarsa, bütün gazeteleri, televizyonları kapatacağız. Resmi Gazeteden başka bir yayının çıkmasına müsaade etmeyeceğiz.
İnterneti karneyle vereceğiz. Artık öyle her evde üç beş akıllı telefon, herkes bir köşede çetleşemeyecek; Feysbuk, tivitır, vatsap hepsi boğazın serin sularına…
Halk oylamasından EVET çıkarsa, partileri, sendikaları, STK’ları, dernekleri, vakıfları hepsini kapatacağız. Dört kişi yan yana gelip okey bile oynayamayacak. Yürüyüş, eylem, toplu ya da topsuz gösteri hepsi yasaklanacak. Memlekete Komünizm getirilecekse onu da biz getireceğiz.
Tam bir polis devleti, askeri yönetim hakim olacak. Zaten kıralımız aynı zamanda başkomutan, aynı zamanda halife, aynı zamanda bütün dünyanın lideri olacak.
Tıpkı Kuzey Kore’de olduğu gibi halkı meydanlarda toplayıp, zorla ağlatacak ve zoraki güldüreceğiz. Ağlayamayanın veyahut gülemeyenin vay haline!
Halk oylamasından EVET çıkarsa, Latin harflerle okuma yazmayı yasaklayacak, nerede bir eski yazı kitap, dergi tabela görürsek yakıp yıkacağız. Evde, işte, çarşıda, pazarda Latin harf ile okuyanları dipçiklerle hizaya getireceğiz. Çocuklarına Latin harfi öğretenlerin evlerini, okullarını başına yıkacağız.
Resimlere, heykellere, büstlere baltalarla saldıracağız. Bütün heykelleri denize dökeceğiz.
Doğu Çalışma Grubu kurarak kamunun huzurunu bozanlar hakkında raporlar tutup, fişlemeler yapacağız. Sarıksız, cübbesiz ve başörtüsüzüz sokağa çıkanları mimleyeceğiz. Kamusal alanda sarıksız, cübbesiz ve başı açık birini görürsek hemen ikna odaları kurup, cübbenin, sarığın ve başörtüsünün ne kadar iyi, ne güzel ve ne kadar çağdaş olduğu hususunda ikna edeceğiz. Olmadı memuriyetten atacağız. Başka bir yerde iş bulursa hemen işvereni tehdit ederek oradan da atılmasını sağlayacağız.
Halk oylamasından EVET çıkarsa, şimdiye kadar topladıklarımız, ayakkabı kutularında biriktirdiklerimizle uzun bir tatile çıkacağız, ‘Şu ada senin, bu ada benim. Yelkovan kuşlarının peşi sıra’
İşte HAYIR’cılar, halk oylamasından EVET çıkması durumunu böyle karikatürize ediyorlar.
