Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 15-11-2012 20:01   Güncelleme : 15-11-2012 20:01

Fındık, Tefecilik, Hayali İhracat ve Samsunspor

Fındık, üreticinin geliri, bazı tüccarın ise vurgun kaynağı Samsun, Ordu ve Giresun'un en önemli gelir kaynaklarının başında fındık gelmektedir

Fındık, Tefecilik, Hayali İhracat ve Samsunspor
Fındık, üreticinin geliri, bazı tüccarın ise vurgun kaynağı

Samsun, Ordu ve Giresun'un en önemli gelir kaynaklarının başında fındık gelmektedir.

Bu coğrafyanın insanı fındık üretiminden kazandığı para ile yıl boyunca ailesinin geçimini sağlamaya çalışırken, evlatlarının düğünlerini de yapmak için düğün tarihini fındık hasatına denk getirmektedir.

Fındık son 10 yıldır ve özelliklede son yıllarda TMO'nun piyasadan fındık alımını kesmesiyle, fındık üreticisi yılmayan fındık tefecilerinin eline düşmüştür.

Bazen insan hayatında, evdeki hesap çarşıya uymuyor ve hastalık, cenaze gibi önemli durumlarda acilen paraya ihtiyaç duyuyor.

Böyle durumlarda yılmayan aç gözlü kimi fındık tüccarı, aç gözlü kurtlar gibi köylünün ellerine düşmesini beklemeye başlar.

Ve ihtiyacı olana hemen faizle borç para verir.

Yapılan anlaşma gereği bir sonraki fındık hasatın da verilen borç ödenecektir. Tabi faizle...

Fındık gelecek yıl 5 liradan piyasaya satılsa dahi, tefeciyle yapılan anlaşma gereği fiyat 5 değil 2 ila 2.5 lira arasında oluyor...

Fındıkta oynanan bu tefecilik oyunu öyle boyutlara ulaşmıştır ki; hasatın yaklaşık yüzde 25 ila 30'u bu sistem sayesinde kurnaz tüccarlarca toplanmaktadır.

Tefecilik yoluyla büyük karla topladığı fındığı ihraç ederken de yapmış oldukları manipülasyon sayesinde yine büyük karlar elde ediyor...

Tüccar kendi şehrinde büyük karlarla topladığı fındığı yine büyük karlarla ihraç yoluna geçiyor...

Resmi kaynaklar fındığın rekoltesini (Üretimini) 650 bin ton olarak açıklarken, tüccar kar yapma yolundaki ilk adımıyla bu rekolteyi 850 bin ton olduğunu söylüyor.

Samsun ve çevre illerinde fındığı toplayan kimi tefeci fındık tüccarı topladığı fındığı, fındık borsasının döndüğü Almanya'daki Hamburg şehrine ihraç eder.

Fakat ihraç ederken Hamburg'ta kurduğu kendine veya yakınına ait şirket üzerinden ihracatı gerçekleştirir!..

Yani fındık vurgunculuğundan yılmayan tüccar bir cebinden aldığı fındığı yine diğer cebine koyarak karını artırıyor.

Yılmayan fındık vurguncuları, tefecilik yöntemi ile piyasanın yarı fiyatına topladığı fındığı piyasa fiyatlarının açıldığı fiyat üzerinden kendi şirketine ihraç etmektedir.
Yılmayan fındık vurguncuları daha sonra fındık rekoltesini devletin açıkladığı 650 bin ton yerine 850 bin ton olarak açıklar.

Bu sayede 6 liradan açılan fındık piyasasını bir anda 4 lira seviyesine düşmesini sağlar ve fındığı piyasasının altında toplamaya başlar...

Satıcıda, Almanya'daki alıcıda kendisi olan kimi kurnaz fındık tüccarı, ihracatı olması gereken 650 bin ton yerine 850 bin ton yapılmış gibi göstererek yaklaşık 700 milyon dolar hayali ihracat gerçekleştirir.

Bu yöntemle yılmayan bu fındık vurguncuları, hem fındığı toplarken yapmış olduğu kurnaz ticaretle fındıktan yüzde yüz kar edip, hem de yapmış olduğu hayali ihracatla 700 milyon doların KDV indirimini Türkiye Cumhuriyeti'nden talep ederek milyonlarca dolar devleti dolandırmaktadırlar.
 
Kendisi de Ordulu olan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin bu gerçekleşen olayların kendisine yansımasıyla birlikte bölgeye müfettişler göndermiştir.

Ve önce fındık ihracatçısı ve ardından, borsalar ve fındık fabrika sahiplerinin defterlerini incelemeye aldırmıştır.
 
Fakat yapılan incelemelerin bir sonuca varacağını ummak saflık olacaktır!!!
 
Nedenine gelindiğinde fındık sektörüne hakim insanlar siyaseti öyle ellerinin altına almışlardır ki;

Denetlemeyi yapan maliye müfettişlerinin elleri kolları bağlanacaktır.
 
Buna en iyi örnek;

Samsun'da kurulan Çarşamba Elektrik Üretim A.Ş ortaklığıdır.
 
Çünkü ortaklarına bakıldığında, fındık tüccarı olan Kazım Yılmaz, Mithat Yılmaz ve Erçallar bir tarafta ortakken, diğer tarafta Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, eski Milletvekili Fatih Öztürk ve Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ortaktır.
 
Bu tür örnekler çoğalıp gitmektedir.
 
Soruşturmayı başlatan tarafta bir bakan bulunurken,
Defterleri incelenip soruşturma geçiren diğer tarafta ise başka bir bakanla ortak durumdadır.
 
Bürokrat olan müfettişlerin siyasete müdahale etmesi imkansız olmasından dolayı yapılan soruşturmanın nihai aşamaya ulaşması beklenmemelidir!..
 
 
Samsunspor Süper Lige çıktığında, yan gelirle birlikte yaklaşık olarak 30 milyon TL bir gelire kavuşmuştur...
 
Ve ardından ligden düşmüş ve 30 milyon TL harcanmasının yanı sıra 39 milyon TL'de borç batağına saplanmıştır.
 
Bu rakamın 14 milyon TL'si ise kendisini "Büyük Başkan" olarak lanse eden Kazım Yılmaz'a dır.
 
Takım Bank Asya'ya düştüğünde büyük bir borç batağına sürüklenirken futbolcular bir kaç aylığına milyon TL gibi uçuk rakamlara kiralanmıştır.
 
Bu nedenle düştüğünde elinde futbolcusu bile olamayan içi boşalmış bir takım Emin Kar yönetiminin kucağına bırakılmıştır.

Emin Kar ve ekibine destek sözü verilerek, takımın başına getirenler, Kar ve yönetimini yüz üstü bırakıp İstanbul'a kaçmıştır.

Daha sonra Başkan Kar'ın açıklamasıyla destek sözü verenlerin telefonlara dahi bakmadıkları gün yüzüne çıkmıştır.

Samsunspor’a yapılan bu uygulama bana fındık üreticisine yapılan oyunu akıllara getirdiği için bugün hem fındığı, hem de Samsunspor’u bir arada yazmam gerektirdiğini düşündürdü.
 
Yazılarıma yorum yaparak destek olan, bizzat telefonla arayıp destek mesajlarını ileten ve Facebook ve twitter gibi paylaşım sitelerinde köşemi yayınlayarak destek mesajları atan tüm dost ve okuyuculara teşekkür ederim...
adminadmin