Genel
Giriş Tarihi : 25-06-2016 12:10   Güncelleme : 25-06-2016 12:10

Gazeteci Haydar Meriç cinayetinin...

Gazeteci Haydar Meriç cinayetini örtbas etmeye çalışan terör örgütü FETÖ/PDY’nin bildiklerini anlatmak için Ankara’ya giden polis müdürünü rehin alarak, konuşmaması için tehdit ettiği ortaya çıktı

Gazeteci Haydar Meriç cinayetinin...
Gazeteci Haydar Meriç cinayetini örtbas etmeye çalışan terör örgütü FETÖ/PDY’nin bildiklerini anlatmak için Ankara’ya giden polis müdürünü rehin alarak, konuşmaması için tehdit ettiği ortaya çıktı. FETÖ/PDY’nin elebaşı Fethullah Gülen hakkında kitap yazmak isterken öldürülen gazeteci Haydar Meriç’i cinayet öncesinde, hukuksuzca teknik takibe alan polisler hakkında bir emniyet müdürünün bildiklerini Emniyet Genel Müdürlüğü ile paylaşmak istediği, ancak engellendiği ortaya çıktı. Gülen hakkında kitap yazarken 2011 yılında Kırklareli’de ortadan kaybolan gazeteci Haydar Meriç’in cesedi 18 gün sonra Akçakoca’da domuz bağı yapılmış şekilde denizden çıkarılmıştı. Star, dünkü nüshasında 30 polisin gözaltına alındığı cinayette FETÖ/PDY’nin izine rastlandığını duyurmuştu. KİTABIN PEŞİNE DÜŞTÜLER Meriç’in ortadan kaybolduğu dönem Kırklareli İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı olan Salih Döğenci’nin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’na ifade verdiği ifadede anlattıkları inanılır gibi değil. Döğenci, Haydar Meriç’in kitap yazacağına ilişkin bilgi alındıktan sonra İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan 3, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü’nden ise 4 olmak üzere Kırklareli’ne 7 kişilik bir ekip geldiğini söyledi. HER ŞEYİ GÖZE ALDIM Bu ekibin görevinin Haydar Meriç’in kitabını ele geçirmek olduğunu belirten Döğenci, çalışmaları ile ilgili bilgi sahibi olamadıklarını çünkü Paralel Yapıya mensup bu polislerin kendisine güvenmedikleri anlattı. Döğenci, Haydar Meriç’in ortadan kaybolmasından sonra şahit olduklarından büyük rahatsızlık duyduğunu,  ancak olayların içinde olan şube müdürü kendisini tehdit ettiği için bildiklerini anlatamadığını dile getirdi. EVE KAPATTILAR Her şeyi göze alıp bildiklerini anlatmaya karar verdiğini belirten Salih Döğenci, “Yıllık izinde olduğum 18 Ağustos 2013’te otobüsle Ankara’ya gittim. Akşam namazını kılmak üzere girdiğim camide İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan beni tanıyan polisler S.K. ve B.M. karşıma dikildi. Hayri Meriç cinayeti ile ilgili bildiklerimi anlatmamam için beni ikna etmeye çalıştılar” dedi Eski Kırklareli İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Salih Döğenci, ifadesine şöyle devam etti: “Beni, S.K. isimli istihbaratçı polisin evine götürüldüler. Evde Haydar Meriç cinayeti ile ilgili ne bilip bilmediğini sorguladılar. Beni de Meriç gibi ortadan kaldırılacakları korkusuna kapılıp her dediklerini yapmaya başladım. Memleketime göndermek üzere uçak bileti aldılar. Dışarı çıkmayayım diye yattığım odanın kapısında sabaha kadar nöbet tuttular. Telefonumu kapattırıp, kimseyle irtibat kurdurmadılar.” AKIL ALMAZ YÖNTEMLERE BAŞVURMUŞLAR Gazeteci Haydar Meriç’in yazdığı kitabı ele geçirmek üzere Ankara’dan Kırklareli’ne giden ekibin o tarihte İstanbul için resmi izinli oldukları belirlendi. İstanbul ekibinin ise herhangi bir görevlendirmesi olmadığı ortaya çıktı. Kırklareli’ne giden ekipler telefonlarını İstanbul’da bırakmış, haberleşmeyi başka kişiler adına alınan hatlar üzerinden yapmış. Ekipler MOBESE ve diğer güvenlik kameralarına yakalanmamak için peruk, takma sakal ve bıyık kullanmış. Haydar Meriç’in kaçırıldığı gece kentteki MOBESE kameraları karartılmış. Meriç’in böcek yerleştirdikleri evini gören güvenlik kameralarının bağlantıları kesilmiş, dizüstü bilgisayarının IMEI numarası alınmış. Meriç’in kaçırıldığı gece yaptığı 66 saniyelik telefon görüşmesinin de kayıtları silinmiş. Star
adminadmin