Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 19-01-2018 17:50   Güncelleme : 19-01-2018 18:24

Gelecek Bir Bambaşka Devirdir

Gelecek Bir Bambaşka Devirdir

“Ne yazık, hem ütopya düzenlemede ve hem de kurgu’da çok zayıfız, ‘polisiye’ kıtlığı, kurgu zafiyetinin en göz alıcı göstergelerinden birisi olmalıdır.” G. Tarih 23. sayfa

Gelecek bir devirde geçiyor hikâyemiz. Yeryüzünde bir kaç başat güç olarak federal devletler var. George Orwell'in 1984'üne benziyor. Temel olay örgüsü şu anda önemli değil. O belli desek yalan söylemiş olmayız zaten.

Şimdi bahsedeceğim şey, bu devirde günlük hayatta görülen teknoloji uygulamaları. Sinema mesela... Filmler her seyredildiğinde olay örgüsünün detaylarının ve filmin sonunun da değiştiği filmler. Her seyredişte ayrıntılar değişiyor. Bir filmde kötü olan adam diğerinde daha kötü veya daha az kötü olabiliyor. Hani şu bazı anlatı kitaplarında "şunu diyorsanız sayfa bilmemkaça, bunu diyorsanız sayfa bilmemkaça gidin" denir ya. O hesap.

Dünyada klasik manada sınırlar yok. Bir bölgeden diğerine gidebiliyorsunuz ama devlet benzeri yapıların merkezleri ve resmi nüfuz  alanları belirli olmakla beraber ülkeler arası sınırsız bir geçiş serbestisi var.

Sağlık alanında, her organın yenisi üretilebiliyor. Bazı ülke vatandaşları için bu daha ucuzken bazılarında daha fahiş fiyatlar söz konusu. Gıda üretimi alanında, klasik hayvancılık ve ziraat devam etmekle beraber, et ve tahıllar suni olarak üretilebiliyor.

Karanlık madde, anti-madde kullanılabiliyor. Bugün tahmin edilemeyecek seviye ve miktarlarda enerji kolaylıkla ve ucuzdan da ucuza üretilebiliyor. Molekül seviyesinde element değişikliği ile sıfırdan altın, demir, alüminyum, gereken her neyse üretilebiliyor. Ekonomi bildiğimizden çok farklı enstrümanlarla yürüyor. Altının belirleyici değeri kalmamış. Para devletlerin kontrolünden çıkmış. Yer yer üretim esaslı bir dünya, yer yer de “büyük aile” tipi yapılanmış küresel aşiretler mevcut. (Yani her zaman bir yolu bulunur ifadesi artık en mümkün olduğu dönemi yaşıyor. Bunu ehli anlayacaktır.)

Mars'ta koloniler var. Mars'ın yeteri kadar derininde, yerinin altında geniş şehir ağları var. Ama Mars’a çok fazla yatırım yapılmamış. “Mars işi”* biraz fantezi boyutunda kalmış. Asıl yatırım Küre-i Arz’ın denizlerinin ve karalarının altına, yeraltına yapılmış. Dünyada da denizlerin altında, kıtaların altında büyük şehirler, geniş suni bahçe, çiftlikler var. İnsan tekinin çok fazla mahremiyeti yok. Sıradan insanın neredeyse her ânı kontrol altında. Her yerde gözü olan takip sistemleri var. Asrımızın düşünürleri “açık toplum” derken herhalde bunu kastetmemişti.

İnsan değil ama maddeler, özellikle hammaddeler kısıtlı bir biçimde de olsa ışınlanabiliyor. Özellikle enerji, rahat ışınlanabiliyor. Ulaşım araçları kablosuz sanal ağlara bağlanarak enerji alabiliyor. İnsan zihinlerinde tecrübeyle, okuyarak oluşmuş bilgi örüntüleri, dijital ortama aktarılıp, uygun başka insanlara anında aktarılabiliyor. Zihinden zihine dijital aletlerle bilgi aktarımının riskleri de var. Örüntülerin kendilerinden “hedef insanlara” aktarıldığı “kaynak insanlar”ın depresyona yatkınlığı, kötü hatıralardan kaynaklanan hissi durumları aktarılabiliyor. Bunun tersi de mümkün: cesaret sahibi, yüksek enerji sahibi insanların halleri de kopyalanıp, çoğaltılıp, aktarılabiliyor. Bu da günümüz insanının biraz zor inanılır bulacağı bir şey.

Ömür uzamış. Ortalama hayat 100 yılı geçiyor. Biraz daha uzun yaşayanlar 130 - 140 seneyi bulabiliyor. Ortalama ömür sahibi bir insan 80 yaşında bile evlenebiliyor. Bütün dünyada genel durum böyle mi? Hayır.

İyi çok ama “kötü” de çok. Kötü de var. Kötü konseyler, yapılar, çeteler de var. Fakirler de var. Ama en fakir olanlar bile günümüz anlayışına göre göreceli daha rahat yaşayabiliyorlar. Bu konuda sıkıntı Mars'ta var. Bu hikaye dekorunda Mars'ta yaşayanların içinden çıkan en baskın devlet iradesi eksi kutbu oluşturuyor. Olay örgüsü, aslında tam Türkçesini daha ortaya koyamadık, İngilizcesi (plot), bu dekorun üzerinde kurgulanıyor. Bu öyle bir hikaye.

Hikaye deyip de geçmemek lazım.

Ahmet Kubilay

 

*Mars İşi: Amerikalı “iş kodamanı”** Elon Musk NASA’nın özelini kuracak güçte görünmenin ve Mars’a medeniyet götürebilmenin ekmeğini en çok bir “öngörü” olarak söyleyelim, ABD başkanlık seçimlerinde yiyebilir. Mars İşi’nde asıl espri, edinilecek imajın Musk’ı başkan yapacak güçte olması olabilir. “İş”in “Mars” kısmı hikayeden olabilir. Ve “iş”in aslı, “mesele” Musk’tan daha kalabalık bir ekibin çalışması olabilir. Kim bilir. Bizim tek boyutlu akılsız kandaş medyacıların anlamayacağı kesin.

**İş kodamanı: İngilizcesi bussiness magnate

***Bu yazı tekrar yazılacak.

Recep YAZGANRecep YAZGAN