Adet haline gelmiş bizde. Bir seçimde hile-hurda gördük mü, hemen 1946 örneğini veririz. CHP’nin o seçimde gerçekleştirdiği “açık oy-gizli tasnif” rezaletini gündeme getiririz. Ardından da günümüze geliriz.
Çoğumuz bilmez 1946’nın bir başlangıç olduğunu.
CHP’nin “sandık oyunları” 1946’da başlamıştır. O günden sonra da geleneksel bir hale gelmiştir. Hem oynar, hem de bağırırlar…
Şimdi size bir takım rakamlar vereceğim. Pek çok kişinin bilmediği, genç neslin de zaten bilemeyeceği devletin resmi rakamları bunlar:
1969’da 33 milyon 969 bindi nüfusumuz. 14 milyon 788 bin de seçmenimiz vardı. 1973’e gelince, nüfusumuz 37 milyon 367’ye, seçmenimiz de 16 milyon 789’a yükseldi. AP iktidar oldu, CHP de nal topladı.
1977’de, CHP’lilerin “efsane” dedikleri “zaferi” geldi. Çünkü dağa-taşa “Karaoğlan”, seçmen kütüklerine de mezar taşlarındaki isimler yazıldı! Nüfusumuz 41 milyon, seçmen sayımız da 21 milyon 207 bine çıktı. Bu ülke, CHP sayesinde nüfus artışından çok seçmen artışı gördü! Seçmenimiz 5 milyon birden arttı. Bu sayının yüzde 15 civarı “sahte, mükerrer ve mezardaki ölülerden” oluşuyordu.
Ve CHP, yüzde 41,5 oy aldı.
O günden beri bu sahte “zaferle” övünürler.
Sonra malum 1980 darbesi geldi. 1983’te sözde demokratik seçimler yapıldı. Şimdi sıkı durun, aradan 6 yıl geçmesine rağmen, seçmen sayımız artmadı. Nüfusumuz 6 milyon yükselmesine rağmen, seçmenimiz 1,5 milyon azaldı, 19 milyon 767 bine indi.
Çünkü CHP kapatılmıştı. Yeni bir operasyon gerçekleştirilemedi. Mezardaki ölüler ve sahte seçmenler oy kullanamadı!
***
Tablo ortada:
O günlerde de dillendirildi, ama “algılar” gerçeklerin önüne geçti. 1977’de büyük seçim hilesi ile alınan bu sonuç “CHP’nin kutlu zaferi” olarak kayıtlara geçti.
Oysa 1977’de AP’nin en az 30 milletvekilliği iç edildi. Demirel de işin farkındaydı. Hemen Hindistan’dan boya getirtti. 1979 Ara Seçimlerinde bu boya kullanılıp mükerrer oylar önlenince, AP o seçimi 5-0 kazandı.
O dönem konuyu inceleyenlerden biri de Kastamonu Milletvekili Fethi Acar’dı. TBMM Kulisi’nde daha sonra bakan olan CHP’li Hasan Esat Işık’ın anlattıklarını dinlediğinde tüyleri diken diken olmuştu. Işık, CHP Gençlik Kolları’na övgüler düzerek, “çocuklar çok iyi çalışmışlar” demişti:
-Benim adıma da 14 seçmen kartı çıkarmışlar. 13 sandıkta oy kullandım, 14’üncüsüne yetişemedim!
İnanmayan Fethi Acar’ı arayabilir. Daha neler anlatıyor, neler…
Çok gençtik, ama biz de yaşadık o günleri. Bizim de gördüklerimiz ve büyüklerimizden dinlediklerimiz oldu. İyi kötü neler olduğunu bildiğimiz için, bugün yaşananları daha iyi tahlil edebiliyoruz.
O yüzden Binali Yıldırım kameraların karşısına geçip “Oylarımız iç edildi” dediğinde, söylediklerini hiç yadırgamadım.
CHP’nin genlerinde, geleneğinde var bu!
“Algı” denince de kimse ellerine su dökemez. 1977’de mükerrer oylarla ortaya bir sahte “zafer!”çıkardılar. O yol kapanınca da yeni metotlar buldular. Stalin’in “Oyları kimin kullandığı değil, kimin saydığı önemlidir” sözüne sarılıp hayata geçirdiler.
Bugün yaşadığımız sıkıntı, oynadıkları o oyunun sonucudur!
Emin Pazarcı / Akşam