Sağlık
Giriş Tarihi : 04-08-2017 12:33   Güncelleme : 04-08-2017 12:33

Glokom (göz tansiyonu)nedir!

​VM Medical Park Samsun Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’nden Opr. Dr.Aziz Çil,Glokom bir diğer adı göz tansiyonu hastalığı ile ilgili,“Glokom yani göz tansiyonu hastalığı her yaşta ve hatta yeni doğanda bile karşımıza çıkabilmesine rağmen genellikle 40 yaşından sonra görülen bir göz hastalığıdır. Yenidoğanlarda glokom görülme riski 10 binde birken, 40 yaş üzerinde ki bireylerde % 2 dir.Yaş ilerledikçe glokom görülme riski artar.Bu oran 50 yaşından sonra yüzde 4, 60 yaşından sonra yüzde 8 dir.65 yaşından sonra yaklaşık her 10 kişiden birinde glokoma rastlanabilir.Bu nedenle özellikle orta yaşlardan itibaren zaman zaman göz muayenesi yaptırmak gereklidir.“ dedi.

Glokom (göz tansiyonu)nedir!

  GLOKOM NASIL OLUŞUR? 

Opr. Dr.Aziz Çil,“ Gözümüz içinde sürekli bir sıvı devri  daimi vardır.Bir taraftan üretilirken bir taraftan gözü terk eder.Göz içi sıvısı gözden boşalamaz ise göz içinde basınç artmaya başlar.Göz içi basıncı arttığında göz sinirleri ve damarları üzerine baskı  artar ve göz sinirinin beslenmesi  bozulur.Zamanla  göz siniri zayıflamaya başlar ve tedavi  edilmez ise geri dönüşümsüz  körlük oluşur.  Hasarın hızı göz içi basıncının düzeyi  ile doğru orantılıdır. Normal göz içi basıncı 12-21 mmhg’dir.Göz  siniri 25-26 mmhg düzeyinde bir basınca yıllarca dayanabilirken, 50 mmhg üzerinde ki bir basınca birkaç  ay dayanabilir.Zamanında teşhis edilip tedavi edilmez ise körlük  kaçınılmazdır.Yaş ilerledikçe dışa boşaltım kanallarında tıkanma ve  daralma olur.Bu nedenle yaş ilerledikçe glokom riski artar.“diye konuştu.

GLOKOM BELİRTİLERİ NELERDİR?

Glokomun geç dönemlere kadar belirti  göstermediğine değinen   Opr. Dr.Aziz Çil,“Bu hastalık nadir olarak ağrı yapar.Çünkü  göz içi basıncı yavaş  yavaş  yükseldiğinde ağrı oluşmaz.Bu nedenle  göz tansiyonu 60 mm hg  gibi tehlikeli seviyelerde olsa bile hasta ağrı duymayabilir.Glokomun seyrek bir  tipi olan akut glokom krizinde göz tansiyonu saatler içinde çok yükselir.Şiddetli ağrı, bulantı kusma ,göz kızarıklığı ve görme bulanıklığı oluşur.Acil olarak müdahale edilmesi  gereken bir durumdur.Doğuştan glokom hastalarında ise gözde yaşarma, kornea dediğimiz saydam tabakada bulanıklık ve gözde büyüme oluşur.“ifadelerini kullandı.

GLOKOMDA RİSK FAKTÖRLERİ

Dr.Aziz Çil ,“Yakın akrabalarda glokom hastası olanlar, Orta yaşın üzerindeki bireyler, yüksek miyop ve hipermetrop hastalar, diyabetli hastalar, kortizon kullananlar, göz travması  geçirenler  ve üveit  gibi göz hastalığı olanlar daha yüksek risk altındadırlar.“ dedi.

  GLOKOMDA TANI

Göz tansiyonu ölçümü rutininin göz muayenesi sırasında yapılması gerektiğinden bahseden  Opr. Dr.Aziz Çil ,“Fakat göz tansiyonu ölçümü her zaman tek başına yeterli değildir.Bazı bireylerde göz tansiyonu hafif yüksek olsa bile sinir hasarı oluşmazken,bazı bireylerde göz tansiyonu normalken bile sinir hasarı gelişebilir.Her gözün tansiyona mukavemeti aynı değildir.Bazen 15-16 mm hg göz içi basıncı ile bile  glokom oluşabilir.Bu tip glokom’a normal basınçlı glokom denir.Muayene sırasında göz hekimi göz içi basıncını ölçer, göz sinirini kontrol eder.Eğer bu iki kriterde bir anormallik sezerse ilave tetkikler yapılır.Bunlar görme alanı,optik koherens tomografi(OCT) ,optik sinir analizi ve hatta göz dışı etkenleri ekarte edebilmek için beyin MR ve karotis denilen şah damarlarına doppler ultrason incelemeleri  gibi tetkiklerdir.Bu tetkik ve muayeneler sonucunda kişi glokom tanısı  almışsa tedavi aşamasına geçilir.“ dedi.              

GLOKOM TEDAVİSİ  VE TAKİBİ

Glokom tedavisi ve takibi ile ilgili bilgi veren Opr. Dr.Aziz Çil,“ Glokomda birincil tedavi  ilaç tedavisidir,genellikle göz damlaları kullanılır.Akut glokom krizi gibi durumlarda ağızdan göz tansiyonu düşürücü ilaçlar veya damar yolundan özel sıvılar verilebilir.Göz damlaları ile ya göz içi sıvısının üretimi azaltılır ya da dışarı atılması kolaylaştırılır veya her ikisi birden yapılır.Eğer ilaç tedavisi yetersiz geliyorsa o zaman lazer uygulamaları ve en sonunda operasyon seçeneği değerlendirilir.Burada amaç hastanın sinir hasarının gerçekleşmediği göz içi basıncına ulaşmaktır.Bu değer kişiye özeldir.Kimi hastada 20 mmhg basınçta hasar durur ,kimi hastada 15 mm hg basınçta bile hasar devam edebilir. Bunun için görme alanı ve OCT gibi testler risk durumuna göre 3-6 ayda bir tekrarlanarak sinirde hasarın devam edip etmediğine bakılır. Bu nedenle  sadece göz içi basıncına bakılarak glokom tedavisi yapılmamalıdır. Glokom  tedavisi sadece kalanı  kurtarmaya  yöneliktir.Kaybedilen sinir lifleri ve fonksiyon geri kazanılamaz.Bu nedenle erken teşhis çok önemlidir.“ şeklinde açıklamasını sonlandırdı.

adminadmin