Eğitim
Giriş Tarihi : 18-09-2017 10:16   Güncelleme : 18-09-2017 10:16

Güneysu: Mülakatla Öğretmen Alma Son Bulmalıdır

Eğitim Bir Sen Samsun Şube Başkanı Necdet Güneysu yeni öğretim döneminin başlamasıyla yaptığı yazılı açıklamada, Samsun’da okulların Türkiye’nin fiziki yapısının oldukça üzerinde bulunduğunu belirterek, “Samsun’da genel olarak öğretmen eksiğimiz olmamasıyla beraber norm fazlası öğretmen sayımız oldukça fazla” dedi.

Güneysu: Mülakatla Öğretmen Alma Son Bulmalıdır

Güneysu şöyle devam etti;

Samsun’da eğitim alanında karşımıza çıkan sorun ilk ve orta öğretimde öğrenci kaydı ve yerleştirme işlemleri. Bunun da en büyük sorun teşkil eden nedeni okul yetersizlikleri değil, velilerin doğru bilgilendirilmemesidir.  Geçmiş yıllarda isim yapmış bazı okullara sürekli bir izdiham var oysaki bu yanlış düşünce ile veli öğrencinin hayatını yanlış bilgi ve duyumlar nedeniyle riske atıyor. Yeterli bilgiye sahip olmayan veliler yanlış vardıkları kanılar yüzünden çocuklarının kayıtlarını üç beş sene evvelki okul başarılarına göre şekillendiriyor.

 Bir çocuğun en başarılı olduğu okul evine yakın olan okuldur. Bu sorunun da üstesinden gelebilmek için adrese dayalı kayıt sistemi büyük ölçüde fayda sağlamaktadır.

TECRUBE VE İLK HEYECAN

Geçmiş aylarda 2017/2018 yeni eğitim öğretim yılına başlamak üzere müdür ve müdür yardımcısı mülakatları yapıldı ve eylül ayının ilk haftası olarak ta bunlar sonuçlandı.  Boşta kalan ve mesleğinden emekli olan arkadaşlarımızın yerine görevlendirilmeleri yapıldı.  Böylelikle eski çalışanlarımızın bilgi ve tecrübesinden yeni arkadaşlarımızın da heyecanından yararlanılarak 2017/2018 yeni eğitim öğretim yılını daha başarılı bir şekilde tamamlamayı  amaçlıyoruz.

2017-2018 eğitim-öğretim yılı, öğrencilerimiz için yeni bir heyecanın başlangıcı, öğretmenlerimiz için yeni fedakârlıklar ve özveri dönemi, milletimiz içinse geleceğe yönelik daha büyük adımlar atabilme hedefiyle başlıyor.Samsun genelinde 275 522 öğrencimize ve 18 854 öğretmenimize ,diğer eğitim çalışanları ile birlikte  Türkiye genelinde 20 milyonluk bu büyük ailenin tüm fertlerine başarılar diliyoruz.

Ülkemizi ve içinde yaşadığımız coğrafyayı birçok yönüyle sıkıntıya sokan terörün ve darbe girişimiyle başlayan 15 Temmuz işgal hareketinin olumsuz yansımalarını yaşamaya devam ettiğimiz bir dönemde, yeni eğitim-öğretim yılı, millî şuurun artırılmasına katkı sağlamalıdır.

Darbe girişimi sonrası ülkenin toparlanması ve geleceğin şekillenmesi anlamında birçok alanda adımların atılması, eğitimde de iyileştirici hedefler içeren değişim iradesinin ortaya konulması umut verici olmakla birlikte, hâlâ yapılması gereken pek çok iş, çözülmesi gereken sorunlar bulunmaktadır.

Hayatın her alanını etkileyen olumsuzluklar eğitimin bıraktığı boşluklardan kaynaklanmaktadır. Bugün toplumsal bir ihtiyaç haline gelen yeni bir müfredat olgusu hepimizin gerçeğidir. Çocuklarımızın çağın gereklerine göre yetişmesi, gençlerimizin evrensel nitelikteki normlarla donanması, milletimizin geçmişten devraldığı medeniyet değerlerinin yarınlara aktarılması için tarihimizi günümüze bağlayan değerlerimizle bezenmiş yeni bir müfredata ihtiyaç vardır.

İyi bir müfredatla başarı sağlayacağımız iyi bir eğitim sistemini hayata geçirmek, doğrudan istiklal ve istikbalimizle ilgilidir. Sahici bir istikbal, kendi gerçeklerimize uygun okullarda öğreteceğimiz bilgiyle, çocuklarımıza kazandıracağımız davranışla ve değerlerimizi yaşatmakla mümkündür.

Köklü sorunlara köklü çözümlerin getirilmesi gereken bir dönemin eşiğindeyiz. Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu kritik dönemlerde her anlamda sürdürülebilir politikalar benimsemesi, belirleyeceği politikalar öncesinde eğitimin paydaşlarıyla istişare etmesi, eğitimin sorunlarının çözümü için çok önemlidir.

Eğitim konusundaki başlıca sorunlardan biri olan 100 bine yakın öğretmen ihtiyacı, atama bekleyen 300 bin öğretmen adayının varlığı, insan kaynaklarının yerli yerinde kullanılmasını engelleyen alışkanlıklar, uzun vadeli planlama gerektiren önemli hususlardır. Bunun yanında, başta öğretmenler olmak üzere, eğitim çalışanlarının kronikleşmiş sorunlarının çözümünün de en az öğretmen ihtiyacının karşılanması kadar zorunlu olduğu açıktır.

MÜLAKATLA ÖĞRETMEN ALMA SON BULMALIDIR

Bunlara ek olarak, mülakatlı sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının yeniden hayata geçirilmesi, erkek kamu görevlilerine dayatılan kılık-kıyafet zorunluluğu, çerçeve yönetmelikteki bazı antidemokratik yaptırımlar yüzünden kamu görevlilerinin yaşadıkları mahrumiyetler, öğretmenlerin kariyer basamaklarına ilişkin yaşadıkları belirsizlik, ek ders esaslarındaki adaletsizlikler, öğretmen açığı, eğitim çalışanlarının atama ve yer değiştirme süreçlerinde yaşadıkları sorunlar, yönetici görevlendirme süreçlerinde mahkeme kararlarının doğurduğu sıkıntılar gibi, çözüme kavuşturulması gereken hususların 2017-2018 eğitim-öğretim yılı içerisinde aşılmasını ümit ediyor ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bazı önemli başlıklar için çağrıda bulunuyoruz.

Kazanma ve kaybetme nedeni açıklanamayan mülakatla öğretmen alımı son bulmalıdır

668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 4. maddesinin altıncı fıkrasıyla sözleşmeli öğretmenlik tekrar uygulamaya konulmuştur. Geçmişte denenmiş, sonuçları görülmüş ve sürdürülebilirliği olmadığı için vazgeçilmiş sözleşmeli öğretmenlik istihdamının tekrar hayata geçirilmesinin büyük sıkıntıları beraberinde getireceği açıktır. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, söz konusu mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunu zedelemektedir.

Kalıcı bir yönetici görevlendirme sistemi kurulmalıdır

Mağduriyet oluşturan öğretmenlerin yer değişikliği sorununa kalıcı çözüm getirilmelidir

Öğretmenlik mesleği için adil bir kariyer sistemi geliştirilmelidir

Ek ders esaslarındaki adaletsizlik sona erdirilmeli, ders ücretleri artırılmalıdır

Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları ivedilikle giderilmeli, ek ders birim ücreti artırılmalıdır.

Ders kitapları ve yardımcı kaynaklar hazırlanırken özen gösterilmelidir

Okulların bütçe sorunu ivedilikle çözüme kavuşturulmalıdır

Stratejisi olmayan ‘Öğretmen Strateji Belgesi’ yeniden ele alınmalıdır

 

Öğretmenleri geren değil, geliştiren planlamalar yapılmalıdır

Öğretmenler rotasyon değil, motivasyon bekliyor

Kılık-kıyafet özgürlüğü darbe kalıntısı yönetmeliğin boyunduruğundan kurtarılmalıdır

Darbe ürünü, demokrasiye ve insan haklarına aykırı kılık-kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmak Millî Eğitim Bakanlığı’na düşmektedir. Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmi görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, milletimizin değerlerine ve toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık-kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, bilgiye, bilmeye, başarmaya odaklanmamızın daha bir önem kazandığı gerçeğiyle yeni dönemin daha rahat, aydınlık, umut dolu gelişmelere vesile olmasını temenni ediyoruz. Özlenen başarıya ulaşmak için başta öğretmenlerimiz, yöneticilerimiz, eğitim çalışanlarımız olmak üzere, öğrenci ve veliler olarak herkesin, her birimizin yapacağı çok güzel, iyi şeyler mutlaka vardır. Her birimiz yeni eğitim döneminin heyecanını görevimizin idrakinde bir sorumlulukla yaşayabiliriz, yaşamalıyız.

İnsanları eğitimli, bilgi ve yüksek değerlerle donatılmış Yeni Türkiye’nin gerçek anlamda yolunu, ufkunu açacak bir eğitim düzenine kavuşma heyecan ve beklentisi ile yeni eğitim-öğretim yılının hayırlara vesile olmasını diliyoruz.

 

Recep YAZGANRecep YAZGAN