Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 15-12-2016 12:15   Güncelleme : 15-12-2016 12:23

Halep’te yaşananlar savaş mı?

Sözlük anlamı olarak savaş: Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk, Uğraşma, kavga, mücadele(TDV) anlamına gelmektedir ki; tarih boyu insanlık âleminin kaderini tayin eden önemli etkenlerden biri olmuştur.

Halep’te yaşananlar savaş mı?

Savaşlar bireysel ve toplumsal birçok hırs ve çıkarların figüran olarak belirlendiği, yakıp yıkmak gibi insan onuruna ve şahsına yakışmayan vahşice uygulamaların fiiliyata geçirildiği bir davranış biçimi olmuştur. Bilinen ve hakkında bilgi edinilebilinen birçok kadim ve gelişmiş uygarlık ve devletlerin tarih sahnesinden silinmesi de sırf bu yüzden olmuştur.

Savaşın kuralı olur mu? Sadece Cenevre Şözleşmesi, (12 Ağustos 1949) genel hükümler 3. Maddeye bakalım…

1-Muhasamata(hasımlık; hasım olma durumu) doğrudan doğruya iştirak etmeyen kimseler, silâhlarını, terk edenler, hastalık ve yaralılık, mevkufluk veya herhangi bir sebeple muharebe dışı kalanlar ırk, renk, din ve akide, cinsiyet, doğum ve servet veya buna benzer herhangi bir kıstasa(kriter) dayanan ve aleyhte görülen hiçbir tefrik(ayırma) yapılmadan insani surette muamele göreceklerdir.

Bu sebeple, yukarıda bahis konusu kimselere aşağıdaki muamelelerin yapılması nerede ve ne zaman olursa olsun memnudur(yasaklanmış) ve memnu kalacaktır.

a) Hayata, vücut bütünlüğüne ve şahsa tecavüz her nevi katil, sakatlanma, vahşice muamele, işkence ve eziyet,

b) Rehine almak,

c) Şahısların izzeti nefislerine tecavüz, bilhassa hakaretamizve haysiyet kırıcı muameleler,

d) Medenî milletlerce elzem olarak tanınan adli teminatı haiznizami bir mahkeme tarafından önceden bir yargılamaolmaksızın verilen mahkûmiyet kararları ile idam cezalarının infazı.

2. Yaralı ve hastalar toplanacak ve tedavi edilecektir.

Milletlerarası Kızılhaç Komitesi gibi tarafsız insani bir teşkilât, anlaşmazlık halinde taraflara hizmetlerini arzedebilecektir. Anlaşmazlık halindeki taraflar, bundan başka; hususî anlaşmalar yolu ile işbu Sözleşmenin diğer hükümlerinin tamamı veya bir kısmını yürürlüğe getirmeye çalışacaklardır.

Yukardaki hükümlerin uygulanması anlaşmazlık halinde bulunan tarafların hukuki durumları üzerinde bir tesir icra etmeyecektir.

Yukarıda birebir sözleşmeden alınan madde gereğince kural olarak koyulan hassasiyetlerin hangi birine bugün cereyan eden çatışmalar ve savaşlarda uyuluyor? HİÇBİRİNE!!!...

Güçlü olan haklı ve kuralları kendi belirliyor. Artık savaşlarda biliyor musunuz askerlere komutanları tarafından işgal edilen alanlarda bulunan sivil halktan kadınlar taahhüt ediliyor. Vahşice ve insani olmayan davranışlar sergileyenler kendilerince kahraman oluyorlar. Artık koruduğu toprağı canı pahasına koruyan değil, güç kullanarak yakan, yıkan, daha fazla tecavüz eden, daha fazla işkence eden ve bunu bir maharetmiş gibi sosyal medya veya basın aracılığı ile paylaşanlar kahraman ve erişilmez kabul ediliyorlar kendi yandaşları tarafından.

Maalesef bu savaş denen canilik ve insanlık dışı davranışlar ümmetin topraklarında, Suriye’de, Filistin’de, Yemen’de, Irak’ta, Arakan’da vücut buluyor ve uygulanıyor. Tüm olumsuz ve onur kırıcı davranışlara sadece ve sadece ümmetin genç veya yaşlı erkekleri, kadınları ve çocukları maruz kalıyor. Asıl insan onurunu yaralayan ise yukarıda sözleşmeye imza koyan devletlerde dahil olmak üzere hiç kimsenin bu konuda bir şey yapmaması oluyor. Ne oluyoruz, neler oluyor. Bu kadar mı insanlığımızı kaybettik, bu kadar mı namus değersiz, bu kadar mı geleceğimiz olan masum çocuklar önemsiz. Ve en acı olanda tüm caniler bu davranışları ve eylemleri daha iyi bir dünya, daha iyi bir yaşam için yaptıklarını savunuyorlar, karşılık buluyorlar.

Son devrin tüm teknolojik avantajlarını kullanarak savaş yaptıklarını, vatan kurtardıklarını savunanlar, aynı zamanda da daha düzenli ve yaşanabilir bir dünya için çalıştıkları algısını yayıyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkes kadın, çocuk, ırk, mezhep, din ayırt etmeksizin düşman kabul ediliyor. En son Birleşmiş Milletler de Suriye daimi temsilcisi Beşar CAFERİ HALEP’te yaptıkları zulmü sanki yardım ediyorlarmış gibi savunurken Irak Felluce’de aylar önce çekilen resimleri sanki kendileri yapıyormuş gibi ve ciddiyetle anlatırken yakalandı. Bu ve bunun gibi niceleri.

Ve…

HALEP’te insanlık ( insanların) gözleri önünde ölüyor. HALEP katlediliyor. İnsanlar kurşuna diziliyor, kadınlar ve kızlar çaresizlik içerisinde tecavüze maruz kalanlarla aynı akıbete uğramamak için canlarına kıyıyor, ilaç ve tıbbi malzeme olmadığı için beş yaşındaki yaşı küçük ama kendi ve insanlığı tarif edilemeyecek kadar büyük adam gibi adam çocuklar TEBBET Suresini okuyarak ameliyat ediliyor.

Rahman ve Rahim ( olan ) ALLAH’ın adıyla.

1-Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da.

2-Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.

3-O, alevli bir ateşte yanacak.

4-Odun taşıyıcısı olarak karısı da ( ateşe girecek ).

5-Ve boynunda hurma lifinde bükülmüş bir ip olduğu halde. Azim olan ALLAH ne güzel, ne doğru söyledi.               

Sözün bittiği, insanlığın tükendiği, mazlumların birer birer toprağa düştüğü, kanların sel basmışçasına toprağı suladığı, bombaların sağanak halinde yağdığı, kötülüklere uğrayan kadınların beddualarının arşa yükseldiği, çocukların dualarının ALLAH, ALLAH nidalarına karıştığı, erkeklerin bizi bırakın ama kadınlarımızı ve namuslarımızı kurtarın çağrılarının alemi doldurduğu bir noktadayız. Bu noktadan sonra siz karar verin biz gerçekten varmıyız?               

Son söz: SAVAŞIN BİLE NAMUSUNUN KİRLETTİLER…..               

Selam ve Dua ile…

Hamza ÇAKAR

 
 
adminadmin