Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 29-07-2016 10:36   Güncelleme : 29-07-2016 10:36

Hayal Kırıklığı

Devletine ve milletine ihanet eden içimizdeki darbecileri ve ikiyüzlüleri çıkartmakla sorun bitti mi hayır. Esas sorun kendi içimizde. Şimdi sıra kendini aynı misyona adamış kişiler arasındaki oluşan şu sınıf tabakalarında.

Hayal Kırıklığı

 

Bir zamanlar aynı idealleri, paylaştığımız halde küçümsenen ve havlu danasından adam olmaz düsturuyla bakılan çok sayıda kardeşlerimiz var.

Hâlbuki bu kardeşlerimiz, seçimlerde verdikleri mücadeleleriyle Ak Parti'nin omurgasını oluşturan insanlardı. Bu arkadaşlarımız Milli görüş tabanlı insanlardı. Ne oldular? Secim sonrasında nedense hep bir kenara atıldılar. Hayal kırıklığına uğratıldılar.

Küçücük dahi olsa meşru talepleri gerekli otoriteler tarafından önemsenmedi ve ilgisiz kalındı, küçümsendiler.

Ama içimizde sinsice yapılanmış, menfaatçi ve cemaatçilerin talepleri ise ivedi olarak yerine getirildi. Çok önemsendiler.

Yıllarca misyonunun çilesini çeken Milli Görüş tabanından gelen arkadaşlarımızın cemaatçiler tarafından yıllardır tasfiye edildiği şimdi daha iyi anlaşıldı.

Bu arkadaşlarımız FETÖ’cü hainlerin kurgu ve tuzaklarıyla, yalan iftiralarıyla itibarsızlaştırıldı. Hakların da uydurmadık hikayeleri kalmadı.

İşin garip tarafı, siyasilerimizde, bu samimi dava arkadaşlarımıza karşı yapılan haksız iftiralara karşı nedense sessiz kaldılar. Tek yumruk olmadılar. Kandırıldılar. Etrafımız çepeçevre kuşatılmış ama biz bunun farkında değilmişiz. İla nihai öğrendik.

Kimsenin kerameti kendinden menkul değil. Güç ve zenginlikle elde edilen imtiyazdan Allah'a sığınırız. Siyasi makam sahibi olmak, bizleri insanlığa daha fazla hizmet ettirecekken, birde bakıyoruz ki bizleri Haktan ve Halktan daha ziyade uzaklaştırıyor.

Allah’tan, bu önemsenmeyen ve ilgisiz kalınan, tabanın, imanı, basireti ve sağduyusu o kadar sağlammış ki, bırakıldıkları yerden bile devletine milletine ve İKTİDARINA ölürcesine sahip çıktı. Meydanları hiç bir zaman boş bırakmadılar.

Mesele, il siyasi otoritesi ve sahiplerinin samimi bu tabana ve dava adamlarına karşı ne zamana kadar ilgisiz kalınacağı veya sahip çıkacağı, önemseyeceği gerçeğidir.

Meydanlar şimdi sahte kahraman kaynıyor. Eline bayrak alan devlet ve düzen muhalifi Gülenciler taktik değiştirmişler sinsice bekliyorlar.

Meydanlarda Milletin hissiyatına tercümanmış gibi kendini bize yutturmaya ve pazarlamaya çalışan o kadar sahte kahraman var ki içimizde, avuçlarını ovuşturuyorlar. Bakalım iğnenin deliğinden bir defa daha geçirecekler mi bizi... Yoksa biz mi geçireceğiz onları… Bilemiyoruz. Bekliyoruz! Vesselam.

Bu sebeple insanların talip olduğu veya gösterildiği makamların manevi vebal ve sorumluluklarını bir daha hatırlatmakta fayda var..

Kendi imtiyaz sahibi oldu diye halkı da kendi gibi imtiyazlı olduğunu sanan fakat halkı için hiç bir fedakârlık yapmayan düşüncesiz çok insanlar var. Örneklerini sıkça gördük. Hepimiz hayal kırıklığına uğrattılar. Böyle kişilere artık görev tevdi edilmemelidir.

Temennim odur ki; bu misyon içinde oluşan şu sınıf farklılıklarının, güce paraya, imtiyaza göre değil de artık takva ve ahlaka göre tanzim edilmesi ve ölçü alınması hususudur…

adminadmin