Kültür
Giriş Tarihi : 30-12-2018 10:00   Güncelleme : 30-12-2018 10:00

Hayatın Acıları

Hayatın Acıları

Yaşlı bir usta, çırağının sürekli her şeyden şikâyet etmesinden bıkmıştır. Bir gün çırağını tuz almaya gönderir. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyler.

Çırak, ustasının söylediğini yapar ama içer içmez ağzındakileri tükürür. “Tadı nasıl?” diye soran yaşlı adama öfkeyle “İçilemeyecek kadar tuzlu.” diye cevap verir.

Usta çırağını dışarı çıkarır. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürür ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp gölden su içmesini söyler. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken usta aynı soruyu sorar: “Tadı nasıl?”

“Ferahlatıcı” diye cevap verir genç çırak. “Tuzun tadını aldın mı?” diye sorar yaşlı adam, “Hayır” diye cevaplar çırağı.

Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının omzuna dokunur ve şöyle der: “Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının şiddeti, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Bir kederin, üzüntün olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.”

Esma-i Hüsna

el-Latîf: Yaratıklara karşı yumuşak, çok merhametli, çok lütufkâr, ihsan sahibi, insanlara hak ettiklerinden fazlasını veren; her şeyin detayını, sırlarını en iyi bilen, işleri çok hassas düzenleyen, gözle görülmeyen.

BİR DUA

Resulüllah (s.a.s.) şöyle dua ederdi:

“Allah’ın gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve (onların) bana uğramalarından, Allah’ın tam kelimelerine (sonsuz iradesine ve hükmüne) sığınırım.” (Ebû Dâvûd, Tıb, 19; Hadislerle İslam I, s. 169.)

BİR İNCİ

Ben Müslüman'ım ve Müslüman olarak kalmaya kararlıyım. Bu, hayatımın sonuna kadar böyle devam edecek. Çünkü İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.

Aliya İzzetbegoviç

Muvazene: İki şeyin vezince, ağırlıkça birbirine denk olması. Sait Halim Paşa’nın “Geri Kalmamıza Sebep Din midir?” yazısından kelimenin kullanımına örnek: “İslam’a göre din, beşeriyetin maddi manevi ve akli muvazenesini sağlayan ebedî kanun ve düsturlara karşı gösterilmesi gereken saygı yoluyla insanlığın saadetini bir hayal olmaktan kurtarıp müspet bir hakikat kılmaktır.”

Pusula

Bernard Shaw ile Churchill hiç geçinemez ve sık sık birbirlerini iğnelermiş. Bernard Shaw, bir oyununun ilk gecesine, Churchill`i davet etmiş ve davetiyeye de bir pusula iliştirmiş:

– Size iki kişilik davetiye gönderiyorum. Bir dostunuzu alıp gelebilirsiniz. Tabii dostunuz varsa.

Churchill, hemen cevap göndermiş:

– Maalesef o gece başka bir yere söz verdiğim için oyununuzu seyretmeye gelemeyeceğim. İkinci gece gelebilirim, tabii oyununuz ikinci gece de oynarsa.

BERCESTE

Yâ İlâhi senden özge yok Hudâ

Pâdişâh-ı bî zevâl-i Kibriyâ

Bir şerik ü bir nazîr olmaz sana

Hükm ile fermân senin yâ Rabbenâ

Âdile Sultan

Açıklaması: Ya Rab, senden başka ilah yoktur. Senin güç ve kuvvetin, azamet ve büyüklüğün yok olmaz. Hiçbir şeyin sana ortak koşulması yahut sana benzer, eş olması mümkün değildir. Hüküm de ferman da senindir.

Hilal Koç Hancı / Diyanet Dergisi

adminadmin