Yıl 2015…
ABD borsa çevresinin gazetesi Wall Street Journal’in Türkiye ekonomisi ile ilgili yapmış olduğu haberde; “Hükümetin para politikalarına karışması yatırımcıları tedirgin ediyor. Faizler inerse doları daha da artırırız.” diye yazıyordu.
Kur üstündeki oyunların itirafı olan bu cümleyi bir kenara not edip devam edelim.
***
Yıl 2013…
Türkiye’de Gezi Parkı olaylarının yaşandığı sırada, aynı sokak hareketlerinin başlatıldığı bir ülke daha vardı: Brezilya!
Türkiye’de hedefteki isim dönemin Başbakanı Erdoğan olurken, Brezilya’da hedef Devlet Başkanı Dilma Rousseff olmuştu.
Rousseff’i hedef yapan ise aynı Recep Tayyip Erdoğan gibi bürokrasi ve sermaye babalarının musluğu olan “faiz”e karşı duruşu olmuştu.
Rousseff, dönemindeki reformlar ile 20 milyondan fazla aile açlık sınırından kurtarılmış,
Alt ve orta gelir grubu belli bir refah seviyesine ulaşmıştı.
Finans sektörüne sık sık “faizleri indirin” diye baskı yapılmasından dolayı faiz lobisinin musluğuna müdahale olarak görüldü.
Dolayısıyla bu durum fazla uzun sürmedi.
2013 yılında “otobüs ücretlerine yapılan zam” bahane edilerek sokak hareketlerinin fitili ateşlendi.
O masum otobüs zammı eylemlerinin sloganı bir anda “hükümet istifa” ya evrildi.
Mesele zaten otobüs zammı değildi.
Sıra sokak hareketleri ile yıpratılan hükümeti devirmeye gelmişti.
Bizdeki 17-25 Aralık kumpasının bir benzeri Brezilya’da uygulandı.
Türkiye’deki kumpasta Halkbank hedef alınırken, Brezilya’da Petrobras hedef alındı.
Petrobras’ın devlete ait ve dünyanın en büyük petrol şirketlerinden birisi olduğunu söylemeden geçmeyelim!
İlginç şekilde montaj yapılmış ses kayıtları Brezilya’da da devreye girdi.
Brezilya’da darbe başarılı oldu.
Petrobras içler acısı hale düşürüldü ve ülkedeki büyüme oranı (-3) eksi üç’lere kadar geriledi.
Özet olarak;
Sermaye odakları ve faiz lobisinin çıkarına dokunan Brezilya hükümetinin fişi, sokak olayları ve kumpas operasyonları ile çekilmiş oldu.
***
Olaylar örgüsü ne kadar tanıdık değil mi?
Hatta biz de daha fazlası yaşandı!
Sokak hareketleri, kumpas operasyonları, kur oyunları ile deviremedikleri Türkiye’yi en son FETÖ İhanet Çetesi’nin darbe kalkışması ile teslim alınmak istendi.
Başaramadılar ancak vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler de!
Yıllar önce küresel lobinin itiraf ettiği gibi kur oyunları hala sürüyor.
Cumhurbaşkanımız “faiz” dedikçe, “24 Haziran’dan sonra faiz düşecek” dedikçe ekonomik müdahaleleri gittikçe artıyor!
Erdoğan’ı sevmeyebilir, karşı da olabilirsiniz.
Ancak düşmanlarına baktığınız zaman, O’nu desteklemenin kime karşı mücadele etmek olduğunu anlamış olmalısınız!
Hedefleri Türkiye, hedefleri Erdoğan!
Erdoğan düşerse kim düşecek?
Türkiye!
İşte bütün mesele bu!..
Siz hala anlamadınız mı?
Kürşad Gündoğdu
