Genel
Giriş Tarihi : 10-03-2020 13:17   Güncelleme : 10-03-2020 13:17

Hiçbir Avrupa Ülkesinin Suriye’deki Drama Kayıtsız Kalma Lüksü Yoktur!

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile gerçekleştirdikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin DEAŞ ile mücadele eden tek ülke olduğunu ve 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, “Türkiye’nin büyük özveriyle ve tek başına yürüttüğü bu mücadeleye müttefiklerimizin tamamının somut desteğini bekliyoruz.

Hiçbir Avrupa Ülkesinin Suriye’deki Drama Kayıtsız Kalma Lüksü Yoktur!

NATO, ittifak dayanışmasını net bir şekilde göstermesi gereken kritik bir dönemin içindedir” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği’ndeki görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Şubat’ta İdlib’de Türk askerlerine yönelik menfur bir saldırı gerçekleştirildiğini anımsatarak, saldırın akabinde 28 Şubat günü Washington Anlaşması’nın 4. maddesi çerçevesinde NATO Konseyi’ni olağanüstü toplantıya davet ederek, müttefiklerle bilgi paylaşarak, danışmalarda bulunduklarını hatırlattı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile bugün yaptıkları görüşmede öncelikle Suriye’deki durumu ele aldıklarını ve Konsey Toplantısı’nda NATO’dan ve müttefiklerden talep edilen ilave desteğin bir an önce sağlanmasının önemini vurguladığını ifade etti.

 

“HİÇBİR AVRUPA ÜLKESİNİN SURİYE’DEKİ DRAMA KAYITSIZ KALMA LÜKSÜ YOKTUR”

“Türkiye’nin Suriye sınırı, aynı zamanda NATO’nun güneydoğu sınırıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye kaynaklı krizin güvenlik ve insani boyutlarıyla bölgeyi ve hatta Avrupa’nın tamamını tehdit eder durumda olduğuna dikkat çekerek, “Hiçbir Avrupa ülkesinin Suriye’deki çatışmalara ve insani drama kayıtsız kalma lüksü yoktur. Suriye meselesinde çabalarımızı her zamankinden daha fazla artırmalıyız” uyarısında bulundu.

 

Türkiye’nin tam dokuz yıldır Suriye kaynaklı tehdit ve tehlikelerle mücadele ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “DEAŞ ile göğüs göğse çarpışan ve bu uğurda şehitler veren tek NATO ülkesiyiz. Ayrıca 3,6 milyon Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye’nin büyük özveriyle ve tek başına yürüttüğü bu mücadeleye müttefiklerimizin tamamının somut desteğini bekliyoruz. NATO, ittifak dayanışmasını net bir şekilde göstermesi gereken kritik bir dönemin içindedir” dedi.

 

Türkiye’nin NATO’dan taleplerinin önemli bir kısmının, 2012 ve 2015 yıllarında alanın kararlar temelinde, Türkiye’nin savunulmasını desteklemeye yönelik tedbirlerin uygulanmasına ilişkin olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in de bu konuda ittifak içindeki çalışmaların sürdüğünü ve süreci bizzat takip ettiğini söylediğini aktardı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e düzensiz göç konusundaki değerlendirmelerini de aktardığını belirterek, bu hususları bugün bir araya geleceği Avrupa Birliği yetkilileri ile görüşeceğini de kaydetti.

 

“TÜRKİYE NATO’YA, NATO DA TÜRKİYE’NİN GÜCÜNE GÜÇ KATIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir müttefik ve komşu ülkenin düzensiz göç dalgasının müsebbibi olarak Türkiye’yi işaret etmesi akıl ve izan dışıdır. Bu ülkenin mevcut durumu ve Avrupa Birliği’ni de kullanarak kendine haksız kazanımlar elde etmeye çalışmasına izin vermeyeceğimizi Sayın Genel Sekreter’e de özellikle ifade ettim” ifadelerini kullandı.

 

Görüşmede; Afganistan’daki barış süreciyle bu ülkedeki NATO mevcudiyetinin geleceği hakkında da görüş alış verişinde bulunduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gelişmelerden bağımsız olarak Afganistanlı kardeşlerinin yanında olmayı sürdüreceğinin altını çizdi.

 

“Türkiye NATO’ya, NATO da Türkiye’nin gücüne güç katıyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tabi burada esas olan NATO’nun ülkemizin savunmasına ve terörle mücadelesine katma değer sağlamasıdır. Ayrıca, müttefiklerimizin ülkemizle dayanışmalarını ayrım gözetmeden ve siyasi koşullar ileri sürmeden sergilemeleridir. Talep ettiğimiz desteğin daha fazla gecikmeksizin karşılanması bu bakımdan çok önemlidir. Önümüzdeki süreçte gereken adımların atılacağına inanıyor, Sayın Genel Sekreter’e teşekkür ediyorum.”

Recep YAZGANRecep YAZGAN