Samsun Haber
Giriş Tarihi : 10-05-2019 09:04   Güncelleme : 10-05-2019 09:04

HUDER Samsun Şubesi Başkanı Av. Hasan Duran’ın YSK’nın İBB seçimlerini yenileme kararına dair açıklaması

HUDER Samsun Şubesi Başkanı Av. Hasan Duran’ın YSK’nın İBB seçimlerinin yenilemesi kararına dair bir açıklama yaptı.

HUDER Samsun Şubesi Başkanı Av. Hasan Duran’ın YSK’nın İBB seçimlerini yenileme kararına dair açıklaması

Duran açıklamasında, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimlerinin iptali ve yenilenmesine ilişkin kararının yerinde ve hukuki olduğunu düşündüğünü belirterek, 13.03.2018 yılında, 298 sayılı Seçimlerin Genel Hükümleri Yasası’nda bir değişiklik yapıldığını ve Sandık Kurulu Başkanlarının kamu görevlisi olmaları şartının getirildiğini hatırlatarak İstanbul seçimlerinde bu şarta uyulmadığını kaydetti.

HUDER Samsun Şubesi Başkanı Av. Hasan Duran açıklamasına şöyle devam etti;

KANUNA AYKIRI İKİ ÖNEMLİ USÜLSÜZLÜK BİR ARADA

Ayrıca; YSK, itiraz konusu edilen hem “sandık başkanları ve sandık kurulu memur üye” konusundaki hem de “oy sayım ve döküm cetvellerine” ilişkin usulsüzlükleri tespit etmiştir. YSK, seçimde hem sandık kurulu başkanı ve memur üyesi kanunsuz atanan hem de oy sayım ve döküm cetveli olmayan ya da boş olan 123 sandıktaki yaklaşık 42.000 oy pusulasının kontrol ve denetiminin yapılamayacağından dolayı şüpheli hale geldiğine hükmetmiştir. Görüldüğü gibi YSK, sadece “sandık başkanları ve sandık kurulu memur üye” konusundaki kanunsuz atamaları ya da “oy sayım ve döküm cetvellerine” ilişkin usulsüzlükleri ayrı ayrı değerlendirilmemiş ya da yeterli bulmamış, kanuna aykırı 2 önemli usulsüzlüğün bir arada olduğu sandıkları tespit etmiş ve bu sandıkların İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine etki edip etmeyeceğini değerlendirirerek sonuçta yaklaşık 42.000 denetlenemez ve kontrol edilemez şüpheli oy pusulasından dolayı seçimin yenilenmesine karar vermiştir.  Ayrıca; YSK, kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmelerini yapan ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri ile seçim müdürleri ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir.

PEK ÇOK SANDIK KURULU BAŞKANI KAMU GÖREVLİSİ DEĞİLDİR!

298 SAYILI KANUN MADDE 22 – “İlçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilir. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekmek suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler.”

Kanun maddesi bu şekildedir ve gayet net ve açıktır. Kanunun emredici hükmünün aksine İstanbul’un çeşitli ilçelerinde, eski usule göre seçilmiş sandık kurulları göreve devam etmiştir. Pek çok sandık kurulu başkanı kamu görevlisi değildir. Yani, yasa net bir şekilde ihlal edilmiştir. Ayrıca; YSK’nın bu konuda yerleşik içtihatlarına, ilke kararlarına ve emsal kararlarına atıf yaparak bu doğrultuda karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildiren veya kararı eleştirenlere cevap olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim. İlgili madde henüz 1 yıl önce 298 sayılı Seçimlerin Genel Hükümleri Yasası’nda yapılan değişiklikle yürürlüğe girdiği için henüz bu konuda YSK’nın yerleşik bir içtihadı, ilke kararı veya emsal kararı da bulunmamaktadır. YSK  ilke kararlarını, genellikle  seçimlerde yapılan usulsüzlük veya ihlalin seçim sonuçlarını etkileyecek nitelikte olması ve bunun müddei tarafından delillendirilmesi ve ispatlanması yönünde vermiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerine itiraz sonucuna göre de bu iddialar YSK’ya göre yukarıda anlattığımız nedenlerden dolayı ispatlanmış olmalı ki, böyle bir sonuca varmıştır.

YSK SEÇİM SONUÇLARI KONUSUNDA KARAR VERECEK EN YÜKSEK VE EN YETKİLİ ORGANDIR

Değişik çevreler tarafından YSK’nın seçimlerin yenilenmesi kararı üzerine bilinçli ve bilinçsiz olarak ve maalesef birçoğu da kafa karıştırmaya ve bilgi kirliliğine neden olmak için bazı yorumlar ve spekülasyonların yapıldığını görmekte ve duymaktayız. YSK seçim sonuçları konusunda karar verecek en yüksek ve en yetkili organdır ve tesis etmiş olduğu kararı beğensek de beğenmesek de hukuk devletinin bireyleri olarak bu karara saygı duymak zorundayız. Tesis edilen kararın toplumun tüm kesimlerini memnun etmesini bekleyemezsiniz.

BİRKAÇ İLÇEDE DAHA OYLARIN YENİDEN SAYILMASINA KARAR VERİLSEYDİ

YSK’nın kararının hukuka uygun olduğuna dair bir örnek vermek gerekirse; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine yapılan ilk itirazlar sonucunda İstanbul’da sadece 4 ilçede bir kısım oyların sayılması sonucu 29.000 olan oy farkı 13.000’e inmiştir. Yeniden sayılan oyların toplam oylara oranı %10 bile değildi. İtiraz üzerine yeniden sayılmasına karar verilen ilçelerdeki oyların yeniden sayılması sonucu aradaki fark ciddi manada kapanmıştır. Oyların yeniden sayılması sonucunda ciddi manada seçmen iradesinin sandığa yansımamış olmasının tespiti bile tek başına seçimlere şaibe karıştığı ve bazı usulsüzlükler yapıldığını göstermektedir. Bu durumda bazı çevrelerce tarafsız ve bağımsız hareket etmemekle itham edilen YSK sadece birkaç ilçede daha oyların yeniden sayılmasına karar verseydi belki şimdi Ak Parti’nin adayı arayı kapatmış ve seçimi kazanmış olacaktı. YSK’nın o zaman verdiği bu yöndeki kararı sadece delillendirilmiş itiraz dilekçelerini dikkate aldığının ve hukuka ve yasaya uygun bir karar tesis ettiğinin çok açık bir göstergesidir.

SANDIKTAN KORKMAYA GEREK YOKTUR

Sonuçta yeniden seçim yapılacak ve seçmen tekrar oyunu kullanarak iradesinin sandığa yansımasını sağlayacaktır. Sandıktan korkmaya gerek yoktur. Kanunlara riayet ederek usulüne uygun olarak gerçekleştirilecek seçim sonucu çıkacak her türlü sonucu yine bu millet kabullenmeye ve başının üstüne koymaya hazırdır. YSK’nın iptal kararı sonucu şöyle bir soru akla gelebilir. Madem ki bu usulsüz atanan sandık başkanları ve üyelerinden dolayı Büyükşehir Belediyesi seçimleri tekrarlanıyor, neden aynı sandık başkanları ve usulsüzlükle seçilen belediye meclis üyeliği, ilçe belediye başkanlık seçimleri ve muhtarlık seçimleri tekrarlanmıyor? Öncelikle belirtmek isterim ki; YSK’ya yapılan itiraz “tam kanunsuzluk” nedeniyle yapılmış olağanüstü itiraz prosedürüdür. YSK, seçimlerin güvenilirliğine halel getirecek tam kanunsuzluk durumunun tespitini yapmıştır. Ayrıca; YSK, bu durumun yaklaşık olarak binde bir orana isabet eden 13.000 civarında oy farkına tesir edebilecek bir ihlal olduğu sonucuna varmıştır ve böyle bir karar vermiştir.  Ayrıca; Henüz gerekçeli kararı öğrenmemiş olsak da; YSK’nın Maltepe ve Büyükçekmece ilçe seçimlerindeki oy farkının bu kanunsuzluk nedeniyle kapanması ihtimalini görmemesi ve bu nedenle bu ilçelerdeki seçimlere yapılan itirazın reddedilmesi ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Zira; Maltepe’de usulsüz şekilde oluşturulan toplam sandık kurulu sayısının 6, Büyükçekmece’de ise 8 olduğu tespiti yapılmıştır. Bu doğrultuda söz konusu usulsüzlüğün seçim sonuçlarına etki edemeyecek derecede seçmenin oyuna karşılık gelmesi nedeniyle, yani seçim sonuçlarına tesir edemeyecek ölçüde olması nedeniyle bu ilçelerdeki seçimlerin yenilenmesi yoluna gidilmemiştir. Diğer ilçelerdeki seçimlerin neden iptal edilmediği sorusunun cevabı da; “taleple bağlılık ilkesi” gereği YSK kendisine sunulan dilekçede ileri sürülen talep ve delillerin dışına çıkamayacağı için diğer ilçelerdeki seçimlerle ilgili herhangi bir karar vermemiştir. Dolayısıyla diğer ilçelerde Ak Parti, MHP veya diğer siyasi partiler tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı için YSK’nın bu konuda herhangi bir karar vermesi beklenemez.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ İLKESİ TIPKI DARBE DÖNEMLERİNDE OLDUĞU GİBİ ASKIYA ALINMIŞ OLACAKTI

Her siyasi parti kendi seçmeninin iradesinin sandığa düzgün bir şekilde yansıması için gereken tedbirleri almalı ve gerekli hukuki yollara başvurup tüketmelidir. Hatta bunu en etkili biçimde hukuka bağlı kalarak ve hukukun üstünlüğü kriterlerine bağlı kalarak yapmalıdır. Hiçbir siyasi parti hakkı ve görevi olan seçim sonuçlarına itiraz ediyor diye kınanmalıdır. Tam aksine takdirle karşıanmalıdır. YSK, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimlerinin tekrarlanmasına karar vermemiş olsaydı, kanunların ve hukukun üstünlüğü ilkesi tıpkı darbe dönemlerinde olduğu gibi askıya alınmış olacaktı. YSK, seçimlerin yenilenmesine karar vermiş olup, demokratik ve hukuk devletinin telafisi olmayan bir duruma düştüğü söylenemez. YSK, neticede yetkisi çerçevesinde bir sonuca ulaşmıştır. Seçimlerin tekrarı, her demokraside görülebilen, yakın geçmişte de tüm dünyada örneklerine rastlanmış bir hukuki karardır. Bu konudaki en yetkili kurum olan YSK’nın kararı olgunlukla karşılanmalı ve kabul edilmelidir. Seçim bir demokrasi sınavıdır ve demokrasinin güçlenmesine hizmet eder. İstanbul’daki şaibeli seçim süreci tartışmalara yol açmıştır. Bu tartışmalardan güçlenerek çıkmanın tek yolu demokrasi sınavına yeniden girebilmektir. Seçimlerin yenilenmesi demek demokrasinin yenilenmesi demektir. Kimsenin bundan rahatsızlık duymaması gerekir. Kazanan ülkemiz olacaktır. Seçimlerle ilgili en yetkili kurum olan YSK, itirazlarla ilgili değerlendirmesini tamamlamış ve İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı seçimlerin tekrarlanmasına karar vermiştir. Toplumun her kesiminin saygıyla kabul etmesi gereken bu kararın ardından 23 Haziran tarihinde ülkemiz bir kez daha olağan bir demokrasi sınavından geçecektir. Seçim sonuçlarının İstanbul halkı ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

adminadmin