Güncel
Giriş Tarihi : 31-01-2018 10:17   Güncelleme : 31-01-2018 10:17

İran Medyasında Afrin Operasyonu; Erdoğan suriye’de at koşturuyor!

İran Basınında Zeytin Dalı Operasyonu batının diliyle anlatılıyor.

İran Medyasında Afrin Operasyonu; Erdoğan suriye’de at koşturuyor!

Türkiye’nin uzun zamandır güney sınırlarında kümelenen terör tehdidini ortadan kaldırmak için 20 Ocak Cumartesi günü başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı uluslararası toplum ve basında önemli bir gündem maddesi olmuştur.

ABD ve Rusya gibi küresel güçlerin yanı sıra bölge devletlerinin de konuyu yakından takip ettiği görülmektedir. Gerek Suriye’deki varlığı gerekse de Rusya ve Türkiye ile beraber Suriye krizinin çözümü için başlatılan Astana sürecinin önemli aktörlerinden birisi olması nedeniyle İran’ın Türkiye’nin bu girişimine vereceği tepki de merak konusu olmuştur. İran cephesinden konuya ilişkin ilk açıklama Dışişleri Bakanlığından gelmiş ve açıklamada yakından ve kaygıyla takip edildiği belirtilen Harekâtın en kısa sürede bitmesinin umulduğu belirtilmiştir. 21 Ocak Pazar günü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile telefon görüşmesi yapan İranlı mevkidaşı Muhammed Bakıri ise Suriye’nin bağımsızlık, egemenlik ve toprak bütünlüğünün zedelenmemesi gerektiğini savunarak “Türkiye, Suriye topraklarında gözü olmadığı konusundaki tavrını netleştirmelidir” ifadelerini kullanmıştır.

Batı Azerbaycan eyaletinin Bukan şehrinin Kürt Milletvekili Muhammed Kasım Osmani ise meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada hasmane bir dil kullanmış ve diktatör olmakla itham ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türk devletini “Suriye’nin Kürtlerine karşı düşmanca ve insanlık dışı davranışlar” sergilemekle suçlamıştır.

Harekât İran medyasında da geniş yer bulmuş ve ülke gazetelerinde ikircikli bir tutumun hâkim olduğu görülmüştür.

Harekât İran medyasında da geniş yer bulmuş ve ülke gazetelerinde ikircikli bir tutumun hâkim olduğu görülmüştür. Batı medyasında da sıklıkla görüldüğü gibi bazı İran gazeteleri Afrin Operasyonunun hedefinde terör unsurları olmasına rağmen Kürtlerin hedef alındığını savunarak olaya etnik bir çatışma görüntüsü vermeye çalışmıştır.

İTİMAD GAZETESİ

Özellikle reformist gazeteler bir yandan operasyona tepki gösterirken diğer yandan yer verdiği uzman görüşlerinde Türkiye’nin haklı olduğu yönünde ifadelere yer vermiştir. Örneğin reformist İtimad gazetesinde yayımlanan “Doğu ve Batı Ankara’nın Kırmızı Çizgisine Saygı Duyuyor” başlıklı yazısında Uluslararası İlişkiler Uzmanı Erdeşir Senai, Türkiye’nin Suriye’deki hamleleriyle güney sınırlarında güvenliği ve istikrarı sağlamayı amaçladığını ve bunu gerçekleştirmek için gerekirse uzun süreli askerî bir müdahalede bulunmayı göze aldığını yazmıştır.

ŞARK GAZETESİ

Suriye’nin kuzeyindeki gelişmelerin Türkiye’nin kırmızı çizgisi olduğunu vurgulayan Senai, Türkiye’nin Zeytin Dalı Harekâtıyla Suriye sınırında güvenli bölge oluşturmaya çalıştığını belirtmiştir. Aynı gazetedeki “Kürtlerin Afrin’i Savunma Çağrısı” başlıklı yazıda ise Türkiye’nin bütün eleştirilere rağmen Afrin Operasyona devam ederek Irak ve Suriye Kürtlerine karşı iki yüzlü davrandığı savunulmuştur. Yazıda ayrıca, seferberlik ilan ettiği iddia edilen Irak Kürtlerinin Afrin’e gitmek için hazır oldukları da ileri sürülmüştür. Bir diğer reformist gazete olan Şark gazetesi “Erdoğan Suriye’de At Koşturuyor” başlıklı haberinde, Afrin’deki Kürtlerin kendilerini savunma konusunda yalnız kaldıkları yazılmıştır. Aynı gazete “Erdoğan’ın Dizginlenemez Şerri” başlıklı haberinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır ithamlarda bulunmuştur. Haberde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe bahanesiyle ülkedeki Kürtleri ve muhalif sesleri bastırdığı iddia edilmiş ve birçok kişinin Afrin Operasyonunun sınırlı tutulmasını ve Kürt “katliamının” bitirilmesini ümit ettiği ileri sürülerek Türkiye’nin bu girişimlerinin Suriye müzakerelerinde elini güçlendirme amacına yönelik olduğu tezine yer verilmiştir.

Müesses Nizam’a yakınlığı ile bilinen radikal Keyhan gazetesi “Afrin’e Türk Tanklarının ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Teröristlerinin Eş Zamanlı Girişi” şeklinde verdiği haberde Türkiye’nin bu adımı silahlı Kürtlerle mücadele bahanesiyle attığını yazmıştır. YPG teröristlerini Suriye Kürtleriyle özdeşleştiren gazetenin ÖSO için de “terörist” ifadesini kullanması dikkat çekmiştir.

İTTİLAAT GAZETESİ

Muhafazakâr İttilaat gazetesi ise daha ılımlı bir dil kullanarak özellikle Türkiye’deki tutuklamaların “terör propagandası yapmak suçuna” dayandığını belirtmiştir. Gazete ayrıca, Türkiye’deki bazı siyasetçilerin ve gazetecilerin bu tutuklamalardan duyduğu endişeye de yer vermiştir. Ilımlı İran gazetesinde Ortadoğu Uzmanı Hasan Hanizade imzasıyla yayımlanan “Afrin'de Türklerin ve Kürtlerin Yıpratma Savaşı” başlıklı yazıda Türkiye'nin bu operasyonla Suriye bataklığına girdiği ve bunun Ankara'ya çok ağır yükler getireceği ileri sürülmüştür. Yazıda ayrıca, Türkiye’nin YPG ile çatışmasının uzun vadede YPG-PKK ile Türkiye arasında yıpratma savaşına dönüşeceği görüşü paylaşılmıştır. Aynı gazete, Türkiye’nin başlattığı askerî harekâtı “Kanlı Zeytin Dalı” başlığıyla vermiş ve yabancı kaynaklara dayandırdığı haberde Türkiye’nin saldırılarında sivillerin öldüğünü iddia etmiştir.

İLNA HABER AJANSI

İran’da gazeteler dışında İLNA Haber Ajansının Batı kaynaklarına dayandırdığı haberlerle Türkiye’ye ithamlarda bulunması dikkat çekmiştir.

İran’da gazeteler dışında İLNA Haber Ajansının Batı kaynaklarına dayandırdığı haberlerle Türkiye’ye ithamlarda bulunması dikkat çekmiştir. Bir İngiliz gazetesine dayandırılan “Zeytin Dalı Operasyonu Onlarca Kişinin Ölümüne Neden Oldu” başlıklı haberde Türkiye'nin Afrin'de öngördüğü hedeflere ulaştığı yazılmıştır. Suriye İnsan Hakları Gözlemcilerinin bu operasyonun on binlerce sivilin ölümüne sebebiyet verdiği raporun paylaşıldığı haberin devamında ise BM'nin raporlarına göre beş bin insanın da yerinden edildiği savunulmuştur.

İLNA daha da ileri giderek YPG militanlarının Türkiye’nin meşru müdafaasını “vahşice” şeklindeki nitelemesini satırlarına taşımıştır. Bir Rus haber ajansına dayandırdığı haberde operasyonun dördüncü gününde henüz somut bir ilerleme olmadığını aktaran İLNA, ertesi gün ise bir İngiliz gazetesine dayanarak Türkiye’nin öngördüğü hedefleri gerçekleştirdiği yönündeki haberi servis etmiştir.

İSNA HABER AJANSI

Hükümete yakın İSNA Haber Ajansı da 22 Ocak Pazartesi günü Hannover Havalimanı'nda Türk vatandaşlarıyla PKK sempatizanları arasında yaşanan arbedeyi “Türklerle Kürtlerin Afrin Konusunda Hannover Havalimanı'ndaki Kavgası” başlığıyla vererek konuyu etnik bir çatışma olarak lanse etmiştir. Devrim Muhafızları Ordusuna yakın Farsnews Haber Ajansı da haberi aynı şekilde vermiştir. İran Radyo Televizyon Kurumuna ait Jamejamonline haber sitesi de İncirlik Üssü’nde kalkan uçaklarla ilgili verdiği haberde “Türk Savaş Uçakları Kürtlere Nereden Saldırıyor?” başlığını atarak benzer bir söylem kullanmıştır.

Sonuç olarak, kayda değer bir Kürt nüfusuna sahip İran’da medya Afrin Operasyonu konusunda Batı’nın dilini kullanarak meseleyi etnik bir çatışma gibi göstermeye çalışmaktadır.

Türkiye’nin adeta Kürtleri hedef aldığına vurgu yapan kimi İranlı yayın organları ülke içindeki Kürtlere üstü kapalı mesaj vermeyi amaçlamıştır. PJAK terörüyle karşı karşıya kalan İran’da basının yer yer YPG’nin sözcülüğünü üstlenmesi dikkat çekmiştir. Diğer yandan, İranlı yetkililer genelde daha ihtiyatlı bir dil kullanarak Suriye krizinin çözümü konusunda Türkiye ile girilen sürece zarar vermemeye çalıştığı görülmüştür. Türk tarafı ise Suriye’nin kuzeyindeki terör oluşumlarını kırmızı çizgisi olarak deklare etmiş ve bu tehlike bertaraf edilene dek operasyonların devam edeceğini vurgulamıştır. İran’ın kendi iç kamuoyuna ve bölgeye mesaj vermek için yaptığı bazı açıklamalar hariç tutulursa Türkiye-Rusya-İran eksenindeki görüşmelerin sürdüğü bir ortamda İranlı yetkililerin eleştirileri belirli bir dozda tutacağı öngörülebilir.

İran, Suriye krizinin başından itibaren, kendi güvenliğinin Akdeniz sahillerinden başladığını savunmuştur. Ülkelerinin Suriye’deki askerî varlığını bu teze dayandıran İranlı siyasi ve askerî yetkililer Türkiye’nin doğrudan tehdit aldığı bölgedeki operasyonlarının meşru olduğunu bilmektedirler. İranlı yetkililerin Türkiye’nin bu hassasiyetini görmezden gelmesi girilen çözüm sürecini yaralayacaktır. Bunun farkında olan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de Devrim Rehberi Ali Hamenei de henüz konuya ilişkin aleyhte bir açıklama yapmamıştır.

Kaynak: İRAM – İran Araştırmalar Merkezi - Süleyman Gündede - İç Politika Asistanı

adminadmin