Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 15-11-2019 10:13   Güncelleme : 15-11-2019 10:13

Kadına şiddet, ahlak ve adalet zayıflığıdır!

Dokuz ay çocuğunu karnında taşıyan ve emziren anne hakkı rıza makamıdır. Allah kadını anneliği ile yüceltmiştir. Kadın önce annedir.

Kadına şiddet, ahlak ve adalet zayıflığıdır!

Şiddet toplumun çığ gibi büyüyen ortak yarasıdır. Savunmasız birine güç gösterisinde bulunan kişi, acizliğini sergilediğini anlamak bile istemez. Şiddetin temelinde eğitimsizlik ve kişilik bozukluğu yatar. Ruhları hasta olan narsisteler, güçsüzün ezilişinden beslenirler. Sağlıklı iletişim kurabilen, öfke ve hiddeti güzel ahlakla ile yok eden, her halükarda saygı duyabilen kişiler kaliteli yaşam ile huzurdadırlar. Sevginin ve Şiddetin Kaynağı adlı kitabında Erich Fromm “Bugünün yaşamlarımızı yönetmekte olan örgütsel sanayileşmenin yerine insancıl bir sanayileşme nasıl yaratılabilir.” diyerek, iyiliğin direğini merkeze davet ediyor. Kendini kontrol edemeyen insan hali ile toplum yıllardır yüzleşiyor. Ne ilerleyen teknoloji, ne iletişim araçlarının yaygınlaşması şiddet olayının önüne geçemedi. Dijital çağda her gün aratarak devam eden kadına şiddet ve cinayet olayları kemikleşmiş ortak bir dert. Dindarından, ateistine, eğitimlisinden, eğitimsizine her kesimde sıklıkla gördüğümüz “kadına şiddet” toplumca utanıldığı kadar kınanması gereken bir facia! Ahlaki dokudaki kayma, eğrileri devreye sokar ve insani duyguları zayıflatır. Aile olmanın şuurunda olamayanların evlilikleri problemlidir. Ekonomik şiddet ile kadını kendine bağımlı kılan, kadından karar yetkisini elinden alarak özgüvensiz bırakan kocayı, vicdanı rahat bırakmayacaktır. Eşine kredi kartı çıkartıp, borçlandıran işyerini kadının üzerine yapıp çek kesen, iflas sonrası bulunduğu yeri terk ederek kadını borçlarla yalnız bırakan, bankadan kredi çektirerek kadını kullanan erkek, namus kavramını gözden geçirmeli. Tabii ki insanlığını da.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

adminadmin