Kadınların Sezaryenle Doğumu Kendi Kendine Seçme Hakkı Olmamalıdır

Öte yandan kadınların sezaryenle doğumu kendi kendine seçme hakkı olmamalıdır. Normal doğumun çok riskli olduğu durumlarda, yani anne hayatı tehlikedeyse sezaryen tercih edilmeli.”Dün, Bezm-i Âlem Vakıf Gureba Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel ile mülakatımızın  birinci bölümünü yayınlamıştık. Mülakatımızın ikinci bölümünde, son günlerde çok tartışılan sezaryen ve kürtajın sağlık boyutundaki sakıncalarına işaret eden Yüksel, GDO’lu gıdalar (genetiği değiştirilmiş organizma), DNA, genlerimiz ve alternatif tıp konusunda da dikkat çekici açıklamalarda bulundu... - Başbakan’ın kürtaj konusundaki fikrine ne diyorsunuz?
 
Geçenlerde bizim Kadın Doğum Bölümü Başkanımız bir gazeteye demeç verdi. Kürtaja karşı olduğumuzu söyledi. Tabii ki annenin sağlığı tehlikedeyse, çocuk doğduktan sonra ölecekse alınmalı... Bunun dışında “cenin hakları” vardır. Yani artık o bir canlı… Ha doğum öncesi öldürmüşsünüz, ha doğum sonrası... Aynı şey... Anne için de çok zor... Kürtaj kolay değil, rahmi kazıyorsunuz. Ben aynı zamanda genetik doktoruyum. Ailelere genetik danışmanlık verilmeli... Ama keyfî olarak gelip çocuğunu aldırmak isteyen bir zihniyet kanunî olarak engellenmeli...
 
HER ZAMAN NORMAL YOLU TERCİH ETMELİYİZ
 
Kadınların sezaryenle doğum yapmasına da karşı mısınız?
 
Kadınların sezaryenle doğumu kendi kendine seçme hakkı olmamalıdır. Bakın, şu anda otizm Avrupa’da 80’de 1, Amerika’da 105’te 1... Eskiden on binde 4’tü. Geçenlerde bir yayında okudum. Doğumdaki oksitosin miktarı bile çocuğun zekâ gelişimini etkiliyor. Nasıl etkilediği halen araştırılıyor. Ben Avrupa’da da, Amerika’da da çalıştım. Soğuk odalarda saatlerce doğum için beklerler. Ama burada doktor da, hasta da beklemek istemiyor.
 
Anne kısa zamanda doğumu gerçekleştirmek istiyor. Süreç böyle işliyor. Benim eşim de Kadın Doğum uzmanı... Normal yolu her zaman tercih etmeliyiz. Normal doğumun çok riskli olduğu durumlarda sezaryen tercih edilmeli... Daha doğum esnasında neler olup bittiğinin biz bilimsel olarak farkında değiliz. Hangi organ ileride ne kadar etkileniyor, hangi hücredeki proteinin dört boyutlu yapısı değişiyor, hiçbirinden haberimiz yok.
 
Çok ciddi vakalarda hastane olarak danıştığınız birimler var mı?
 Cleveland’a danışıyoruz. Şu anda bir Cerrahpaşa, Hacettepe, Çapa değiliz. Ama onların yolunda hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Bu saydığım hastanelerin çevresinde olup da sıradan olmak, sıradan insanlarla çalışmak villaların ortasına gecekondu oturtmaya benzer. Ben de bir villa yapıp çevremizdeki hastanelerin değerini azaltmak yerine artırmaktan yanayım.
 
Kaynak:Yeni akit