Kamu çalışanlarının aldığı zammın eridiğini ve zorunlu ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak duruma geldiklerini belirten Türüt, ek göstergenin 3600’e çıkarılması yönündeki beklentilerin hüsranla sonuçlandığını, ancak hükümet yetkililerince çeşitli tarihlerde yapılan açıklamaların kimi zaman umuda kimi zaman tereddüde neden olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Düşüncelerimizi daha önce de kamuoyu ile paylaşmış ve bu düşüncelerimizi bir öneri olarak Cumhurbaşkanlığı makamına, Meclis’e ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na iletmiştik. 3600 ek göstergenin Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan tüm personeli kapsayacak şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Diyanet personeli olarak bizler, 3600 ek göstergenin Din Hizmetleri Sınıfı ile sınırlı tutulmasını doğru bulmuyoruz. İlkokul mezunundan üniversite mezununa kadar tüm çalışanları kapsayacak şekilde adil bir düzenleme yapılmasından yanayız. Aksi yöndeki bir çalışma vicdanları yaralar. Çalışma barışını bozar, din görevlilerinin moral ve motivasyonu bozar. Ekonomik sıkıntılara karşı direnmeye çalışan Diyanet camiası, kendi kurumunda ayrımcılığa maruz kalırsa kurumuna, devletine ve peşinden gittiği liderlerine karşı bir güvensizlik oluşacaktır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda özlük hakları bakımından mağduriyet yaşayanlar var. Mağduriyetlerin giderilmesi bakımından bu düzenlemeye şiddetle ihtiyaç var. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği sözü önemsiyoruz ve bu sözün yerine getirileceğini ümit ediyoruz. Din görevlileri verilen bu sözü hak ediyorlar. En ücra yerler de özverili bir şekilde görev yapıyorlar. Can güvenlikleri yok. Görev yerlerinin çoğunda lojman sıkıntıları var. Üstelik imece usulü yapılan lojmanlardan bile kira alınıyor. Çocuklarını okutmakta zorlanıyor. Büyük kentlerde insanca yaşayabilmeleri ise çok zor. Bu nedenlerle 3600 ek gösterge sözünü ettiğimiz bu adaletsizlikleri giderecek bir düzenlemedir.
Sayın Ömer Çelik’in son yaptığı açıklamaya göre 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmaların devam ettiği belirtiliyor, ancak ortada somut bir işaret yok! Sayın Çelik, “Bu düzenlemede çalışılan konu, bunun ekonomik disiplinle uygun takvime yerleştirilmesi. İkincisi personel sisteminde meslekler arası dengeler gözetilerek bunun yapılması. Ekonomik faaliyetin mali disiplin içinde uygun bir takvime yerleştirilmesi için ve meslekler arası dengeler gözetildiği için bütünsel bir çalışma yapılıyor. Zamanlaması Sayın Bakan tarafından açıklanacaktır. Bu konuda zaten karar verilmiştir. Pozitif yaklaşımımız sürmektedir." Şeklindeki açıklaması kamu çalışanlarını tatmin etmiyor! Meslekler arası dengeler ve mali disiplin içinde nasıl bir takvime bağlanacağı açıklanmalı ve bu konudaki tereddütler giderilmelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda tüm çalışanlar, farklı görevlerde hizmet veriyor olsalar da çalışma alanının temeli din hizmetleridir. Bu nedenle Sayın yetkililerin açıklamaları bizleri tatmin etmiyor ve endişeye neden oluyor!
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan tüm personeller 3600 ek göstergeye adeta şartlandı ve bunun bekleyişi içine girdi. Bu beklenti karşılanamayacak olursa büyük mağduriyet yaşanacaktır. Talep ve önerimizin dikkate alınmasını ve adil bir düzenleme yapılmasını istiyoruz.”
