Fikir
Giriş Tarihi : 12-06-2017 10:05   Güncelleme : 12-06-2017 10:05

Katar bize ne katar?

Katar, Arap Yarımadası’nda bir ülke, ama sıradan bir ülke değil. Yüzölçümü açısından yarımadanın en küçük ülkesidir. Küçük olmasına küçüktür ancak kişi başı gelir ile dünya birincisidir. Yaklaşık 250 milyar dolarlık ekonomisi ile Samsun kadar yüzölçümü olan bir ülkeden nelerin çıkabileceğinin en iyi örneğidir Katar.

Katar bize ne katar?

Peki, bu zenginlik kendiliğinden mi ortaya çıktı? Tabii ki hayır. 1940’ lı yıllara kadar balıkçılık ve inci avcılığıyla ekonomisini ayakta tutan Katar, o tarihten sonra balık tutmayı unutup keşfedilen petrolle kendine yeni bir pencere ve ufuk açmış oldu. Ama bugün balık tutmanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anladıklarını düşünüyorum. Çünkü petrolle karın doymuyor. İşte tam da bu noktada dört bir taraftan kuşatılıyor.  Karayolları, hava sahaları tek tek kapatılıyor.  Ülke bir çıkmazın içine sokulup, insanlar aç ve susuz bırakılarak kaos çıkartılmaya çalışılıyor. Kim bilir?  İlhak etmenin ön hazırlıkları yapılıyor kardeşleri olduğunu iddia ettikleri tarafından. Karabulutlar Katar’ın üzerinde gezerken, kılıç dansını ritim tutanlar,  her zaman plan yapanların üstünde bir plan yapanın olduğu unutuyor elbette. Güneş, bu sefer Katar için kuzeybatıdan doğacak inşallah.  Mazluma sahip çıkan, muhacire Ensar olan bu topraklar Katar’a neden ışık olmasın? İçimizdeki karanlık odaklar her ne kadar bizi karartmaya çalışsa da biz güneş olmak için varız Anadolu’da.

Katar’ın yıllık gıda ithalatı 5 milyar dolar civarında. Dünyanın en büyük ilk on beş ekonomisinden biri olan Katar’ı açlığa mahkum etme gayretinde olan gafiller, kendi gafilliklerinde avlandılar.  Çünkü Türkiye’yi hesap edemediler.  Yıllık 20 milyar dolar gıda ihracatı yapan ülkemizin,  Katar’a verdiği destek bu manada çok önemlidir. Yani gıda desteği noktasında tek başına yetebilecek gücümüz ve irademiz var Elhamdülillah.  Tabii vefalı olan bu millet 15 Temmuz gecesi Katar’ın bize verdiği desteği unutmamıştır elbette. Yaşanan bu sıkıntılı sürecin kardeşliğimizi pekiştireceğine olan inancım tamdır. 1917 ‘de İngilizler tarafından koparılan bağlar bugün tekrar kurulmuştur ve artarak devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizim enerji ihtiyacımızı da tek başına karşılayabilecek güçtedir Katar. Düşünün bu bize neler katar? Enerji ve gıda konusunda yapılacak ortak çalışma bölgedeki dengeleri yeniden değiştirebileceği gibi kardeşliğimizi de pekiştirecektir. İşin özü Katar yalnız değildir.

Uluslararası arenada ilişkilerin çok kolay olmadığını ve çok boyutluluk arz ettiğini hepimiz biliriz. Ancak bazı durumlarda dengeli politika gütmenin fayda sağlayacağına inananlardanım.  Bundan sonra atılması gereken adımların Katar’ın gıda güvenliğinin sağlanması ve ikili ilişkilerin daha üst boyutlara taşınması, ayrıca iki ülke havayolu şirketlerinin ortak çalışmaya başlaması ileriye dönük iyi bir adım olur.  Samsun’um Anadolu’nun Çukurova’dan sonra en kıymetli toprakları sende. Bunun artılarını fırsata döndürme zamanı gelmedi mi? Bence geldi.

Sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle…

Saadettin BAYÇELEBİ

Recep YAZGANRecep YAZGAN