Fikir
Giriş Tarihi : 27-08-2019 11:45   Güncelleme : 27-08-2019 11:45

​Kim İslâm üzere milliyetçiyim diyorsa makbuldür!

Milliyetçi fikirlerde İslâm’ın esas alınıp alınmadığına bakmak lâzım. Milliyetçi olduğunu söyleyenler, milliyetçiliğin İslâm’la meczolan Türk milletini sevmek ve ihya etmek mânasına geldiğini bilmekle sorumludurlar.

​Kim İslâm üzere milliyetçiyim diyorsa makbuldür!

Türkiye’nin “din-ü devlet mülk-ü millet” olarak payidar olmasının “Milliyetçilikle” mümkün olduğunu söyleyenlere, milliyetçiliği İslâm zemininde anlayıp anlamadığını sormalı. İslâmî mânada “milliyetçiyim” diyenlere doğru istikâmette, yâni bin yıllık İslâmlaşmış Türklük yolunda olduklarını söylemeli.

Bu istikâmeti reddedip, Cumhuriyetin modern seküler anlayışıyla “milliyetçiyim” diyenlere de “siz milliyetçi değil, ulusçusunuz” demek gerek.     

Günümüzde “milliyetçilik” söylemini kullanan fikrî ve siyasî birçok kuruluşun milliyetçiliği maalesef eksik ve eklektik. Üzülerek belirtelim ki modern seküler zeminde duran Atatürkçülüğü de sahip çıkan Türkçülerin bir asırdır sürüp gelen ve elan devam eden milliyetçilik anlayışı da İslâmî mânasıyla uyumlu değildir. Bu sebeptendir ki, “Milliyetçiyiz” demelerinin millet nezdinde pek fazla değeri ve inandırıcılığı yok.  

Çünkü Türkiye’deki Türkler, bu grupların “milliyetçilik” kavramını İslâm istikâmetinde kullanmadığını iyi biliyor. Bundandır ki Türkiye’de bugünden yarına sürdürülmesi gereken milliyetçilik İslâmî mânasıyla yapılmalı. 

Milliyetçiyim demek İslâm yolumdayım demektir    

“Türkçe’nin ve milliyetçiliğin enerji olduğu” düşüncesi doğrudur. Türkçe’nin Kur’an-ı Kerim sâyesinde millet ve medeniyet dili olduğuna inanmak ve milliyetçiliğin şeriat, yâni din üzere olan millet değerlerini yüceltmek mânasına geldiğini kavramak şartıyla bu iki “enerji” millet olmayı güçlendirir.

Türk milliyetçisiyiz diyenler bu iki şartı yerine getirirlerse “millet” i inşa etmek yolunda söz sahibi olabilirler.    

Mevzuun sadedi şu: Milliyetçilik İslâmî ölçüler içinde idrak edilirse ancak makbul olur. Milliyetçiliği, İslâmî muhtevasıyla kavramak Kur’anî bir vazifedir. Bu âli ikazdan dolayı Kur’anî milliyetçilerle modern-ulus çizgisindeki bâtıl milliyetçiler belli olmalı, herkes yerini bu târife göre tercih etmeli.

Kim İslâmiyet’i esas alarak milliyetçiyim diyorsa makbuldür.

Hece taşları

Sahipliğini, gelenekli hece şiirinin günümüzdeki yaşatıcılarından şair Tayyib Atmaca’nın yaptığı “aylık şiir dergisi hece taşları” Ağustos 2019 / 54. sayısı Azeri şairler başta olmak üzere şiir ağırlıklı. Ali İhsan Kekeç’in “Türkü Yazıları / Dört/ Mum Kimin Yanan Kerkük”, Metin Özarslan’ın “Şu Çoban Dedikleri”,  Azeri yazar K.M. Cuma Kadirova’nın “Şair Seyyid İmadeddin Nesîmî’nin Poetik Arayışları” ve Mehmet Ali Kalkan’ın “Azerbaycan Hatıraları” adlı yazılar okunması gereken yazılardır. Bu sayının mündericatı şöyle:

Cumali Ünaldı Hasannebioğlu, Metin Özarslan, Mehmet Fatih Köksal, Osman Fermanoğlu, K. M. Cumakadirova, Mehmet Şeker, Yunus Kara, Ali İhsan Kekeç, Mahmut Topbaşlı, Erdal Noyan, Mehmet Ali Kalkan, Mehmet Gözükara, İsmail Kutlu Özalp, İsmail Özmel, Kadir Altun, Fikret Görgün, Mevlüt Yavuz, Recep Şen, Mustafa Sade, Mehmet Durmaz, Mehmet Baş, Ahmet Doğan İlbey, Mustafa Pınarbaşı, Yusuf Doğdu, Yetik Ozan

Ahmet Doğan

adminadmin