Masonik üçgen hiyerarşisini terse çeviren ve bu hiyerarşik yapı içinde hiyerarşiye bağlı olmayan ancak üçgenin en tepesine bağlı olan ve imamlara da bağlı olmadan çalışan bu badiler acaba FETO aysberginin deniz altında kalan kısmı mı sorusunun cevabı hukuken yargı önünde verilmeden FETÖ'den kurtuluş yok.
Yedeklenmesi yapılmış ve aktif halde olan FETÖ yerine dublörlerini mi içeri attık?
Diğer bir soru: 15 Temmuz öncesi TSK envanterine kayıtlı G-3, çatal havan ve bazuka, A-2 patlayıcılardan envanterde eksilme saptandı mı?
Bu soruların cevapları verilmeden yapılan bir FETÖ operasyonunun toplumsal vicdanda ve hukuken bir karşılığı olmayacağı kesin.
Akasyamhaber olarak bu soruları tekrar gündeme alıyoruz.
FETÖ'nün yedeklemesini yaptığı, Bylock Bank Asya ve benzeri sistemlere bilinçli olarak üye olmayan Truva atı beyin takımından kaç kişi tespit edildi?
Bu sistem içi olan ve aynı zamanda "kayıt dışı" Çalışan FETÖ'cülerin üniversiteler ve devlet kurumları içerisinde belirlenmesine yönelik bir kriterler seti belirlenmiş midir?
Bu konuda yeni bir KHK yayınlanacak mıdır?
Örneğin Rektörü tutukladınız ama rektöre talimat veren Yrd.Doç. nerede?
Yada Albay kodeste ise, Albaya talimatı veren Astsubay nerede gibi..?
Aynı soruyu tüm kurum ve kuruluşlar üzerinden yaygınlaştırabiliriz.?
Bu sorular aydınlandığında cemaatle mücadelenin neresindeyiz ya da bir başka deyişle otların arasında halen yılan var mı sorusu netleşecek.
Bizden söylemesi.
Acaba, bizler FETÖ ile mücadele yaparken; aramızdan ve içerimizden "gülen" birileri mi var?
Sorular cevap bekliyor…
