Fikir
Giriş Tarihi : 23-04-2017 13:01   Güncelleme : 23-04-2017 13:01

Medeni Kanun Öncesi Arazî Kanunnâmesi Ve 1926 Medeni Kanun Sonrası Miras Uygulamaları

1926 medeni kanun öncesindeki arazi kanunu ve intikal uygulamaları hakkında kısaca biraz bilgi sahibi olmakta fayda var.

Medeni Kanun Öncesi Arazî Kanunnâmesi Ve 1926 Medeni Kanun Sonrası Miras Uygulamaları

Çünkü dedesinin üzerine tescilli eski tapusu ve taşınmazı olanlar günümüze kadar hala bu taşınmazda intikal yaptırmamışsalar çoğumuzun yarın tapuda bu sorunla karşılaşma ihtimali çok yüksek.Bu çok dikkat edilmesi gereken bir husus.

Medeni kanundan önceki miras uygulamaları ve ayni haklar, medeni kanundan sonrada ayni haliyle kabul edilmiş 864  sayılı 29/5/1926  Kanunu medeninin sureti mer’iyet ve şekli tatbiki hakkındaki çıkarılan kanunla medeni kanundan sonra ki uygulamaların nasıl olacağını düzenlemiştir.

Ancak bu eski kanun uygulamaları sırasında tapudaki yetkililerin yeterince bilgi sahibi olmamaları nedeniyle’’KADASTRO ÖNCESİNDEKİ ’’ hakların geçişinde ve intikalinde çoğu hak sahibini mağdur etme ihtimali yüksektir. Bunlardan biriside benim, 2 yıllık mücadeleme karşılık tapunun direnişine rağmen talebim doğrultusunda, Teftiş Kurulu Başkanlığından konumuzla ilgili bir baş müfettiş yerinde araştırma ve inceleme yapmak üzere Genel Müdürlük tarafından Samsun Bölge müdürlüğüne görevlendirilmiştir.

Aşağıdaki arazi kanunnamesinin  belirttiği hisse oranları  medeni Kanundan sonrada kabul edilmiştir. Bunları bir köşeye not almakta yarar var. Zira damdan düşenin halini damdan düşen bilir. Ayrıca konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler Süleymaniye Vakfı Araştırmacısı DR. Abdurrahman YAZICI hocamızın linkinden faydalanabilirler.

KISACA 1274/1858) ARAZİ  İNTİKAL KANUNLARIYLA İSLAM MİRAS HUKUKUNUN MUKAYESESİ VE MEDENİ KANUN SONRASI UYGULAMALARI

Arazi Kanunnâmesinin çeşitli maddelerindeki ta’dillerle birlikte 1926’ya kadar yürürlükte kaldığı ve imparatorluktan ayrılan ülkelerde uzun süre etkilerini sürdürdüğü bilinmektedir.Bu kanun 1926’dan sonra yürürlüğe giren Toprak hukukunu da etkilemiştir.Kanunnâmenin muhteva ve sistematiğini aşağıdaki gibi gösterebiliriz:

Mukaddime 1-7): Arâzi çeşitleri ve onların kısımlarıyla ilgili hükümler hakkındadır.

Bâb-ı Evvel: Arâzî-yi emîriyye beyanındadır.

Fasl-ı Evvel (8-35): Arâzî-yi emîriyyenin sûret-i tasarrufu beyanındadır.

Fasl-ı Sânî (36-53): Arâzî-yi emîriyyenin sûret-i ferağı beyanındadır.

Fasl-ı Sâlis (54-58): Arâzî-yi emîriyyenin sûret-i intikâli beyanındadır.

Fasl-ı Râbî (59-90): Arâzî-yi  emîriyyenin mahlûlâtı beyanındadır.

Bâb-ı Sâni: Arâzî-yi metrûke ile arâzî-yi mevât beyanında olup iki faslı şâmildir.

Fasl-ı Evvel (91-102): Arâzî-yi metrûke beyanındadır.

Fasl-ı Sânî (103-105): Arâzî-yi mevât beyanındadır.

Bâb-ı Sâlis (106-132): Müteferrikât bayanındadır.

 Osmanlı devletindeki araziler, AK’da yapılan sınıflandırma ve tabi oldukları hukuk rejimlerine göre beşe ayrılmaktadırlar.Osmanlı devletindeki tüm araziler bu beş kısımdan birine dâhil olmakta olup bunların dışında arazi çeşidi bulunmamaktadır.44 Bu arazi çeşitleri ve tabi oldukları hukuk rejimleri

1- mülk, 2-mîrî, 3-vakıf, 4-metrûk ve 5- mevât (ölü arazi) şeklindedir.

Mîrî Arazi (Araziyi Miriyye)

İkinci arazi çeşidi, mîri arâzi olup arâzi-yi emîriyye ya da arâzi-yi memleket olarak da isimlendirilmektedir. Mülkiyeti devlete ait bu arazinin çıplak mülkiyeti devlete âit, tasarruf hakkı mutasarrıflara verilmiştir. Kanunnâmede şöyle tanımlanmaktadır:  “Arâzi-i emîriyye rakabesi cânib-i beytü’l- mala aid olarak ihâle ve tefvîzi taraf-ı  Devlet-i Aliyyeden icrâ olunagelen tarla ve çayır ve yayla ve kışlak ve korular ve emsâli yerlerdir ki mukaddemen ferâğ ve mahlûlât vukûunda  sâhib-i arz itîbar olunan tımar ve zeâmet ashâbının ve bir aralık mültezim ve muhassilin izin ve tefvîziyle tasarruf olunur iken muahharan bunların ilgası hasebiyle elhâletu hâzihi taraf-ı Devlet-i Aliyyeden bu hususa memur olan zâtın izin ve tefvîziyle tasarruf olunup mutasarrıfları yedlerine bâlâsı tuğralı tapu senedi verilir.

ÖZETLE ; 1274-1284 Arazi İntikal Kanunlarının İslâm Miras Hukukuyla Mukâyesesi

Kanûnnâmede düzenlendiği şekilde mirî arâzi, devr ve intikal kanunlarına tabiidir. Dolayısıyla bu araziye İslam miras hukuku doğrudan, artazinin intikali ve kullanılmasıyla ilgili müdâhil olmamaktadır. Ali Haydar Efendi AK’ı şerhettiği eserinde mîrî arazinin tasarrufunun keyfiyetine ilişkin fıkhın devlet başkanına yetki verdiğini şöyle belirtmektedir:  “Şer’-i şerîf ahkâmınca arâzi-i mîriyenin rakabesi beytü’l-mala âid olduğundan onun keyfiyet-i tasarruf ve intikâli gibi ahkâm-ı müteferriası hakkında irâde-i seniyye-i  hazret-i padişahî ne merkezde şeref taalluk ederse onunla amel olunmak lazım gelir.”

 Kanunnâmede, tasarruf sahibinin ölümüyle arâzinin kimlere hangi oranlarda intikali ayrıntılarıyla düzenlenmiştir. Bu mukayesede AK ile 17 Muharrem 1284 tarihli Arazi-i Mirîye ve Mevkûfenin Tevsi-i İntikalâtına dâir düzenleme esas alınmıştır. İslâm miras hukukuyla, mîri arazinin tabi olduğu intikal kanunlarını çeşitli benzerlik ve farklılıklarını şöyle belirtebiliriz:

Tablo–1: Bir erkek çocuk, bir kız çocuk arasında taksim

1. Mutasarrıf geride bir oğlu ile bir kızını bırakırsa bu kişiler intikal harcını ödeyerek arâziye ücretsiz ve eşit olarak tasarruf hakkına sahip olurlar. Ölenin, kadın ve erkek olması fark etmediği gibi kalanların erkek veya kız olmaları da fark etmemektedir.77 İlgili madde şöyledir:

İslâm miras hukukunda tereke, mûrisin kız ve erkek çocukları arasında, erkek çocu- ğun iki kız çocuk hissesi alacağı şekilde taksim edilir.79 Başta kanunnâmeyi hazırlayan komisyonun başkanı Ahmet Cevdet Paşa olmak üzere AK’a getirilen tenkitlerden biri de bu yöndedir80. Eğer anne ve babadan küçük  erkek ve kız çocuğa intikal etmişse onların velî ve vâsileri borç veya nafaka sebebiyle bu arâzileri başkasına ferâğ edememektedirler.81 Mûrisin (veya tasarruf sahibinin) ölümüyle mülk (veyâ mirî) arâzinin bir kız çocuk ve bir erkek çocuk şeklindeki verese (veya intikal sahipleri) arasındaki taksimini tablo üzerinde aşağıdaki gibi gösterebiliriz:

Verese /   :   Arazi Kanunu /2 Hisse itibari  / İslam Hukuku / 3 Hisse itibari

Erkek         :        1 Hisse           1 Hisse             2 Hisse                2 Hisse

 

 Kız         :            1 Hisse           1 Hisse             1 Hisse                1 Hisse

 

Tablo–2: Bir oğlun kızı, Bir kızın oğlu arasında taksim

2. Ölenin çocukları yoksa arâz-i emîriyye veya mevkûfenin torunlarına intikalinde kızdan torunlar erkekten torunlar şeklinde torunlar arasında ayrım bulunmamaktadır. Kanunun ilgili maddesi şöyledir:  “….arâzi-i emîriyye  ve mevkûfe mutasarrıflarının evlâd-ı zükûr ve inâ- sı mevcud olmadığı halde uhdesinde bulunun arâzî sâniyen ahfâdına yani evlâd-ı zükûr ve inâsın oğluna ve kızına….intikal eyleyecektir.”82 Her ne kadar fıkıh mezhepleri arasında farklı uygulamalar bulunsa da Osmanlı devletinin resmî mezhebi niteliğindeki Hanefî mezhebinde, mûrisin oğlunun oğlu veya mû- risin oğlunun kızı gibi oğuldan torunlar bulunduğunda kızdan torunlar terekeye mirasçı olamamaktadırlar. 83 Terekenin tamamını oğul yönünden torunlar alır. Buna göre ölünün, oğlunun oğlu ile kızının oğlunu bıraktığı durumdaki taksimi intikal kanunları ve miras hukuku açısından mukayeseli olarak tabloda aşağıdaki gibi gösterebiliriz.

Vereseler     /     Arazi  Kanunu / 2 Hisse itibarı / İslam Hukuku  /  3 Hisse itibari

Bir oğlun kızı :       1 Hisse              1 Hisse                Tamamını alır         2 Hisse

Bir kızın oğlu :       1 Hisse              1 Hisse                    yok                         yok

 

Tablo–3:  Çocuklarla anne-baba arasında taksim

3. Ölünün çocuklarıyla torunlarının bulunmadığı durumda 1274 tarihli kanunda, arazi babaya daha sonra anneye intikal ederken 1284 tarihli kanunda anne ve babaya birlikte intikal etmektedir. İlgili madde aşağıdaki gibidir: “…sâlisen baba ve anasına, râbian li-ebeveyen ve li-eb er karındaşına hâmisen li-ebeveyn ve li-eb kız karındaşına , sâdisen li-ümm er karındaşına, sâbian li-ümm kız karındaşına bilâ-bedel mütesâviyen intikal edecektir.”84 Görüldüğü gibi çocuklar ve torunlar bulunmadığında arâzi ,  anne babaya intikal etmektedir. İslâm miras hukukunda ise çocuklarla veya onlar yoksa oğuldan torunlarla anne ve baba birlikte mirasçı olabilmektedir. Bu farklılığı tablo üzerinde aşağıdaki gibi gösterebiliriz.

Verese /          :   Arazi kanunu /  2 Hisse itibari  /  İslam Hukuku /  6 Hisse

Erkek çocuk   :   Tamamını alır      2 Hisse                Kalan  5/6’yı         5 Hisse

Baba                :       Yok                       Yok                        1/6 hisse            1 Hisse

Tablo–4  : Bir öz erkek kardeş, bir öz kız kardeş arasında taksim

Mezkûr maddede dikkat çekin bir farklılık da anne ve baba bulunmadığında arazinin öncelikle öz veya baba bir erkek kardeşe, onlar bulunmadığında ise öz veya baba bir kız kardeşe intikal edileceğinin belirtilmesidir.85 İslâm miras hukukunda ise kız ve erkek kardeşler arasında bu anlamda derece farklılığı bulunmamaktadır. Öz kız ve erkek kardeş birlikte bulunduğunda veya baba tarafından kız ve erkek kardeş birlikte bulunduğunda erkek kardeş, iki kız kardeş hissesi kadar terekeden hisse alır.86 Bu farklı taksimi tablo üzerinde aşağıdaki gibi belirtebiliriz:

Verese /        :      Arazi  Kanunu/   2 Hisse itibari   /  islam Hukuku  / 3 Hisse

Öz erkek kardeş  : Tamamını alır        Hisse                2 Hisse               2 Hisse

Öz kız kardeş       :        ----                       Yok                 1 Hisse               1 Hisse

Tablo–5:  Koca ile bir erkek veya kız çocuk arasında taksim

Eşin ise en son derecede intikal sahibi olması dikkat çekicidir. İslâm miras hukukunda ise eşler her durumda terekeye mirasçı olabilmektedirler. Mûrisin çocuklarıyla, anne ve babasıyla bulunduklarında da kendileri için belirli hisseyi almaktadırlar. Sadece mûrisin çocuğunun bulunması durumunda eşler mirasçı olmakla birlikte terekeden aldıkları payın yarısı azalmaktadır.88 İntikal kanunları ile miras hukuku arasındaki bu farklılığı tablo üzerinde aşağıdaki gibi gösterebiliriz

Verese /         :    Arazi Kanunu /   2 Hisse itibari / İslam Hukuku / 4 Hisse itibari

 Koca                :          Yok                      Yok                    ¼                    1 Hisse

 Bir erkek çocuk  :  Tamamını alır     2 Hisse           Kalanı alır            3 Hisse

Burada erkek çocuğun yerinde kız çocuk da bulunsaydı intikal kanununa göre terekenin tamamını kız çocuk alırken koca mirasçı olamayacaktı. Aynı şekilde miras hukukuna göre de koca hissesi olan terekenin dörtte birini, kız çocuk yarısını aldıktan sonra kalanı da kız çocuk akrabalıkla alacaktı.

 Dr. Abdurrahman YAZICI - Süleymaniye Vakfı Araştırmacı

adminadmin