Kültür
Giriş Tarihi : 14-07-2017 07:46   Güncelleme : 14-07-2017 07:46

Mesnevi’den Seçmeler

Hakimin Kararı

Mesnevi’den Seçmeler

Bir adam varmış. Bu adamın ne evi barkı ne de bir kimsesi varmış.

Adam, nasıl olduysa hapse düşmüş. Bu adam, öyle huysuzmuş ki hapishanedeki herkesi canından bezdirmiş. Hep bir bahane bulur, hapishanedekilerin yiyeceklerini yermiş.

Birisi, eline bir parça ekmek alsa, hemen gidip ucundan koparıyor; birisi, bir tabak yemek koysa, davet beklemeden yemeğe koyuluyormuş. Sonunda hapishanedekiler, artık dayanamamışlar. Gidip adamı gardiyana şikayet etmişler. Ona;

- Git hakime söyle; bu aşağılık adamdan bizi kurtarsın, demişler.

Gardiyan, hakime gidip olanları anlatmış. Hakim de adamlarına emir vermiş. Olayın gerçeğini öğrenmek için araştırma yaptırmış. Sonunda hapishanedekilerin şikayetlerinde haklı olduklarını anlamış. Adamı yanına getirtip ona şöyle demiş:

- Hemen hapishaneden çıkıp evine git.

Adam;

- Benim evim barkım yok. Hapishane, bana cennettir. Eğer beni hapishaneden kovarsan; fakirlikten ve açlıktan ölürüm, demiş.

Bunun üzerine hakim;

- Fakirliğini ispat et bakalım, demiş.

Adam da;

- İşte hapishanedekilerin hepsi şahit, demiş.

Ne var ki hakim, adamı şöyle uyarmış:

- Hapishanedekilerin hepsi senden bıkıp usanmış. Senden kurtulmak için yalan söyleyebilirler.

Sonunda adamı tanıyanlar, mahkemeye getirilmişler. Hepsi de adamın malsız, mülksüz olduğunu söylemişler. Bunun üzerine hakim kararını şöyle açıklamış:

- Bu adamı alın. “Bu adam, beş kuruşsuz ve çok da dolandırıcı ve aç gözlü bir adamdır.” diyerek şehri dolaştırın. Kimse, ona borç vermesin. Veresiye bir şey satmasın. Biri, ona inanır da sonra şikayet için mahkemeye başvurursa, artık bu adamı hapse atmam.

Adamı almışlar. Bir odun satıcısının devesine bindirmişler. Zavallı oduncu, aslında buna razı olmamış. Memurlara yalvarıp yakarmış; ama nafile.

Adamı sabah vakti devenin üstüne bindirmişler. Akşama kadar sokak sokak gezdirmişler. Her sokakta;

- Bu adam, beş kuruşsuz bir adamdır. Hem de aç gözlü bir dolandırıcıdır. Onunla arkadaşlık etmeyin. Eğer ona aldanır da sonra dava etmeye kalkarsanız, hakim onu hapse atmayacak.” diye bağırmışlar.

Akşam olunca adam, deveden inmiş. Oduncu, adama dönüp şöyle demiş:

- Evim uzak. Vakit de epey geç. Sabahtan beri devemin üstündesin. Arpadan geçtim. Bari devem için bir avuç saman ver.

Adam, gülmüş ve oduncuya şöyle karşılık vermiş:

- Sabahtan beri beni niye gezdirip dolaştırıyorlar sanıyorsun? Niye bağırıp benim beş kuruşsuz bir adam olduğumu söylüyorlar? Sen, bütün bunlar söylenirken, devenin yularını tutuyordun da nasıl olur da hiçbirini duymazsın?

adminadmin