Kültür
Giriş Tarihi : 08-06-2018 08:51   Güncelleme : 08-06-2018 08:51

Mesnevi’den Seçmeler

Sarığın Sonu

Mesnevi’den Seçmeler

Bir bilgin, bez parçalarını toplamış, ezip büzerek sarığın içine yerleştiriyordu. Böylece kavuğunun iri görünmesini sağlıyordu. Amacı, halkın kavuğa bakarak kendisini önemsemesini temin etmekti.

Sarık, dışardan bakılınca gerçekten çok güzel görünüyordu. Ne var ki içi bez parçalarıyla dopdoluydu ve berbat bir haldeydi.

Adam, bir sabah kavuğunu kafasına geçirip erkenden yol çıktı. Dar bir yolda yürürken hırsızın biri, kavuğu kapıp kaçmaya başladı.

Bilgin, hırsızın ardından şöyle bağırdı:

- Oğul! Sarığı çöz de götür. Böyle kanatlanmış, uçar gibi gidiyorsun; ama önce çaldığını aç da gör. Onu aç da öyle götür. Sana helâl ettim.

Hırsız, kaçarken sarığı çözmeye başladı. Sarığı çözer çözmez içinde yüzlerce bez parçası dökülüverdi. O bir şeye yaramaz sarıktan hırsızın elinde geriye kala kala ancak bir arşın bez kaldı. Bunun üzerine hırsız, elindeki bez parçasını yere attı ve bilgine;

- A aşağılık adam! Beni hileyle işimden gücümden ettin, diye bağırdı.

Bilgin, hırsıza şöyle cevap verdi:

- Hileyle seni yolundan alıkoydum; ama nasihat yollu işi de anlattım. Dünya da böyledir işte. Bir hoşça açılır saçılır; ama vefasızlığı da bağıra çağıra söyler.

adminadmin