Kültür
Giriş Tarihi : 17-08-2018 08:36   Güncelleme : 17-08-2018 08:36

Mesnevi’den Seçmeler

​Tavuş Kuşu

Mesnevi’den Seçmeler

 Bir tavus kuşu, ovada kanatlarını yolmaktaydı. Bu arada adamın biri de gezmeye çıkmıştı. Tavus kuşunun bu hâlini gördü. Ona şunları söyledi:

- Ey tavus! Böyle güzelim kanatları nasıl oluyor da kökünden yolup atıyorsun? Hiç mi acımıyorsun? Bu süsü, koparıp toprağa atmaya gönlün nasıl razı oluyor? Hafızlar, o tüyleri beğendiklerinden Kur’anların arasına koyuyorlar. Halk, havalanmak için tüylerinden yelpaze yapıyor. Bu ne nankörlük! Bu ne cüret! O cenneti süsleyen kanatları yolma. O yolları kaplayan kanatları koparma.

Tavus kuşu, bu sözleri duyunca adama baktı. Sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. O kadar dertli ağladı ki orada bulunanlar da onunla birlikte ağlamaya başladılar. Adam, tavus kuşuna söylediklerine pişman oldu. O da ağlamaya başladı. Kendi kendine; “Neden boşboğazlıkta bulundum da sordum? O, zaten dertle doluymuş. Ben de onu büsbütün üzdüm.” diye söylendi.

Tavus kuşunun bir zaman sonra ağlaması dindi. Sonra adama dönüp şunları söyledi:

- Yürü git! Sen renge, kokuya kapılmışsın. Görmüyor musun ki bu kanatlar yüzünden her taraftan başıma yüzlerce bela gelip çattı. Nice merhametsiz avcı, bu kanatlar yüzünden her yana benim için tuzaklar kuruyor. Nice okçu, sırf kanatlarım için yayını çekmiş, bana ok atıyor. Gücüm kuvvetim yok. Kendimi koruyamıyorum. Bu beladan kurtulmama imkan yok. Madem ki dağlarda, ovalarda güvenle dolaşmam için çirkin olmam lazım; o halde bu ihtişamlı kanatlardan kurtulmamda yarar var.

adminadmin