MİLLETVEKİLLERİ BASINA CİMRİ!

Bilal Mürtezaoğlu, basına yaptığı açıklamada şöyle dedi:

“Basın mensupları zaman mefhumu tanımadan, gece gündüz haber peşinde koşturuyor. Bu haberler, vatandaşın sıkıntılarını yansıtan haberler olduğu kadar, siyasilerin çalışmalarını da kapsıyor. Hatta zaman zaman siyasilerin faaliyetlerini yansıtan haberler, vatandaşın bile önüne geçiyor.

Hangi milletvekili nereye gitti? Oradan ne yaptı, ne söyledi, hangi icraatlarda bulundu? Hangi bakan nereleri ziyaret etti? Hangi açılışlara katıldı? Vatandaşın oyunu kapabilmek için hangi süslü sözleri sarf etti? …

İşte basın mensupları gece gündüz koşturarak, siyasilerin tüm bu faaliyetlerini, fotoğraflarla, video kayıtlarıyla, halkın önüne seriyor. Vatandaşları bu konularda bilgi sahibi yaptığı gibi Milletvekili ve bakanların da,bir bakıma reklamını yapmış oluyor.

Ancak milletvekilleri, kendileri için ortaya konan bu gayrete karşılık hiç de, milletin aslı kadar hakşinas olamıyorlar. Basın mensuplarının yaptığı bu hizmeti asla kavrayıp takdir edemiyorlar.

Çünkü basın mensupları bir vatandaşın veya bir kurumun lehinde, ya da tanıtıcı bir haber yaptığında, o vatandaş ya da kurum yöneticileri, bir incelik göstererek, diyorlar ki; “Haberimizi yaptınız, bizim için emeğinizin yanında bir de masrafa girdiniz. Buna karşılık hiçbir ücret talep etmediniz. Biz de size, bir reklam verelim de, hayatiyetinizi sürdürmeye katkımız olsun” diyorlar.

Bu vefakârlık ve fedakârlık, müslüman Türk’ün en mümeyyiz vasfıdır. Üzülerek belirtmeliyiz ki; bu jesti siyasilerin büyük çoğunluğunda, göremiyoruz.

Yalnız Milliyetçi Hareket Partisi Samsun Milletvekili Cemalettin Şimşek Bey’i hariç tutuyorum. O her zaman kandillerde, dini ve milli bayramlarda, bölgesinde faaliyet yapan basın kuruluşlarını arayarak, “Bizim haberlerimizi yaparak, kamuoyuna yansıtıyor, bu konuda hem gayret gösteriyor, hem de maddi harcamalar yapıyorsunuz. Bu kandilde, ya da bu bayramda tebliğimizi yayınlayıp, faturasını kesip gönderirseniz, biz de size katkı da bulunma fırsatı elde etmiş oluruz” diyerek, büyük bir incelik ve nezaket göstermektedir. Kendisine kamuoyu önünde, zor imkanlarla yayın hayatını sürdüren basına gösterdiği al-i cenaplıktan dolayı kamuoyu önünde teşekkür ediyorum.   

Bu incelik, neden diğer milletvekillerinin ve bakanların aklına gelmez. Mesela bölgemizin Bakanı sayın Suat Kılıç’a, Milletvekilleri; sayın Ahmet Yeni’ye, sayın Mustafa Demir’e, sayın Haluk Koç’a, sayın Çağatay Kılıç’a, sayın İhsan Kakavan’a,sayın Cemal Yılmaz Demir’e, bu al-i cenaplık yakışmaz mı? Bölge basınını hiç okumayan sayın Tülay Bakır’ı bu değerlendirmeden hariç tutuyorum.
2002’den buyana faaliyet gösteren öyle milletvekilleri var ki; yayın organlarının, onların haberlerini yansıtmak için, fedakârlıklarının dışındaki maddi harcamaları onbinlerle, yüz binlerle ifade edilebilecek, bir boyuta ulaşmıştır.

Tüm bunların karşılığında insan kendisi için böylesine bir fedakarlığın,takdirini düşünmeyi, vicdanen hatırlamaz mı?

Ben bu duyguları bölgemizde faaliyet gösteren basın mensupları arkadaşlarım için ifade ediyorum. Bana ait yayın organını yine hatırlamasınlar. Şahsen bir talebim yok. Ancak diğer basın mensubu arkadaşlarımı hatırlamaları onların da menfaatinedir.