Samsun Haber
Giriş Tarihi : 17-08-2013 14:34   Güncelleme : 17-08-2013 14:34

MISIR’DA İNSANLIK HEDEF ALINMIŞTIR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gelinen noktada Mısır'da sadece demokrasi değil, insanlık hedef alınmıştır. Mısır'da demokrasiye ölümcül bir darbe vurulmuş, ardından insanlık can çekişmeye başlamıştır" dedi.

MISIR’DA İNSANLIK HEDEF ALINMIŞTIR
Erdoğan, Türkmenistan ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, devamlı olarak İslam dünyası üzerinde bir tezgahın ve tuzakların çalıştırıldığını belirterek, "Bu tuzaklar bizler için de geçerlidir, Türkiye için de geçerlidir. Onun için şunu unutmayalım, güçlü Türkiye'yi kimse istemiyor. Onun için biz güçlü olmaya mecburuz. Önce kendi içimizde birbirimizi sevmeye mecburuz. Dayanışma halinde olmaya mecburuz. Onun için biz tırnaklarımızla kazıyacağız, çalışacağız ve inşallah güçlü olan Türkiye'yi de bu şekilde inşa edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
 
Demokrasinin, tabiatı gereği ortaya çıkan tüm sorunların yine demokrasi içerisinde çözülmesiyle gelişeceğini ve olgunlaşacağını vurgulayan Erdoğan, "Aslında demokrasinin kendi içinde aşamayacağı hiçbir sorun da yoktur. Eğer aklı selim ile düşünürsek bunu da görmemiz mümkün" diye konuştu.
 
Dünyada bugüne kadar yapılan darbelerde demokrasiyi kurtarmanın, bir gerekçe olarak gösterildiğini ifade eden Erdoğan, "İşte bu darbe olayında da ne yazık ki 'asker Mısır'da güya demokrasiyi kurtarmak için böyle bir yola tevessül etmiştir' gibi bir bahane ile karşımıza çıktılar. Batı'nın her zaman bu iki yüzlülüğünün bir yansımasıdır. Darbeyi gerçekleşterenler, milli iradeyi katletmekle tatmin olmamış, ardından işte dün olduğu gibi yine milleti katletme girişimlerini başlatmışlardır. Açıkça Mısır'da bugün ortaya çıkan manzara ne yazık ki otoriter ve baskıcı rejim günlerini dahi aratan bir ihtivaya bürünmüştür" dedi.
 
Bütün tahriklere, kışkırtmalara ve tüm baskılara rağmen Mısır'da darbeye karşı haklı tepki sergileyenlerin, asla şiddete başvurmadıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Onlar silah kullanmamışlardır. Bütün bu olaylar karşısında onlar sadece ölüm anında bile bakıyorsunuz, zafer işaretleri yapmışlardır. Şehadet parmaklarıyla sürekli olarak o anı gözlemlemişlerdir. Bütün bunların hepsini artık ekranlarda izleme fırsatını gördük, bulduk" ifadesini kullandı.
 
"Bilesiniz ki Mısır da bizim komşumuz"
 
Başbakan Erdoğan, "Mısır'da son derece haklı bir şekilde darbeyi protesto edenler, verdikleri oya sahip çıkanlar, milli irade hırsızlarına karşı seslerini yükseltenler, şiddet tuzağına düşmemiş, darbecilere ve onların destekçilerine asla bahane vermemişlerdir. Tahrir Meydanı'nda toplanan bir avuç insan bahane edilerek darbe yapılmış. Ancak Mısır'ın tüm şehirlerinde çeşitli meydanlarda toplanan milyonlarca insanın sivil, demokratik, barışçı eylemleri çok ağır katliamlarla bastırılmaya çalışılmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
 
Mısır'da, 3 Temmuz'da askeri darbenin gerçekleşmesinden bu yana Türkiye olarak bunu eleştirdiklerini, darbeye karşı yapılan demokratik, sivil, barışçıl gösterilerin haklı olduğunu her fırsatta ifade ettiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
 
"Fakat dünkü olayları bile hala 'müdahale' olarak değerlendiren bir Batı ile karşı karşıyayız. Bizi, Mısır'ın içişlerine karışıyor olmakla itham ettiler. 'Arapların içişlerine niçin karışıyorsunuz' diye itham ettiler. Bize 'Arapların içişlerine niçin karışıyorsunuz' diyenlere ben de buradan sesleniyorum. Suriye ile ilgili olduğu zaman Türkiye'den niye o zaman destek istediniz. Suriye Arap değil miydi? Burada Türkiye'nin tavrını övmek suretiyle Türkiye ile beraber burada çalışmayı arzu ettiğinizi siz söylediniz. Ama bilesiniz ki Mısır da bizim komşumuz. Akdeniz de bizim komşumuz. Biz Akdeniz'de müşterek çalışmaları onlarla her zaman yaptık. Tarihi noktada bağlarımız var, medeniyet noktasında bağlarımız var, kültürel noktada bağlarımız var. Tabii ki buraya yönelik de söyleyeceklerimiz olacaktır."
 
"Mısır'da sadece demokrasi değil, insanlık hedef alınmıştır"
 
"Gelinen noktada Mısır'da sadece demokrasi değil, insanlık hedef alınmıştır. Mısır'da demokrasiye ölümcül bir darbe vurulmuş, ardından insanlık can çekişmeye başlamıştır" diyen Başbakan Erdoğan, "Bir ülkenin ordusunun, askerlerinin, polisinin, ağır silahlarını kendi halkına çevirmesi meydanlarda adaleti beklemekten başka hiçbir şey yapmayan kendi halkını toplu halde katletmesi 'içişleridir' diyerek asla görmezden gelinemez" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, "Mısır'da sorun öyle bir noktaya gelmiştir ki bu katliamı işleyenler kadar artık bu katliama sessiz ve tepkisiz kalanlar da bu cinayetlerden sorumludur. Dünyanın gözü önünde binlerce masum insan ölürken, masum kadınlar, masum çocuklar alçakça katledilirken insanlar artık meydanlara kefenlerini giyip çıkarken, bunu görmezden gelmek, 'duymadım, görmedim, bilmiyordum' demek, doğrudan doğruya bu cinayetlere ortaklık etmektir" diye konuştu.
 
BM Güvenlik Konseyi'nin süratle toplanması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, buna herkesin, atılması gereken adımlar noktasında 'evet' demesi gerektiğini vurguladı.
 
Erdoğan, "Eğer demezlerse tarihi bir sorumluluk süreci başlar ve tarihe bunun hesabını 'evet' demeyenler hiçbir zaman veremeyeceklerdir. Bunları bilmemiz, görmemiz için özellikle BM Güvenlik Konseyi'nin, kuruluş amacına uygun olarak böyle bir olay karşısında, hele hele Mısır gibi bölgede çok önemli görevleri haiz bir ülke için bu olayları gözardı etmek mümkün değildir" dedi.
 
"Susmak onaylamaktır"
 
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Bu darbeyi görmezden gelenler, bu darbeyi eleştiremeyenler, hatta darbeye 'darbe' deme onurunu dahi gösteremeyenler, o masum çocukların katledilmesinde pay sahibidirler. Kalbi olmak, vicdanı olmak, onuru olmak, bir insan için bu darbe karşısında, bu katliam karşısında dik durmayı, sesini yükseltmeyi gerektirir.
 
Susan, sessiz kalan, tepkisiz kalan herkesin, her yönetimin, her uluslararası kuruluşun, tıpkı darbeyi yapanlar gibi ellerine, yüzlerine o masum çocukların kanı bulaşmıştır. Binlerce insanın katlini önleyecek gücü, iradesi, imkanı varken bunu kullanmayanlar, katillerin hamisi olarak bu cinayetlerin failleridir, suç ortaklarıdır. Susmak onaylamaktır. Hatta susmak fiili teşvik etmek, o fiile ortak olmaktır."
 
Batılı ülkelere açıkça seslendiğini dile getiren Erdoğan, "Filistin'de, Gazze'de sustunuz. Suriye'de sustunuz ve hala susuyorsunuz. 100 bini aşkın insan öldürüldü, hala susuyorsunuz. Türkiye'de bugün 400 bini aşkın sığınmacı var, hala susuyorsunuz. Mısır'da sustunuz, susuyorsunuz" dedi.
 
Erdoğan, "Peki bu aşamadan sonra hangi yüzle demokrasiden, evrensel değerlerden, insan hak ve özgürlüklerinden bahsedeceksiniz? Bu aşamadan sonra demokrasi dediğinizde, insan dediğinizde, hukuk, adalet dediğinizde kimi inandıracaksınız? Gözümüzün önünde insanlar toplu halde katledilirken, bunu durdurmak elinizde olduğu halde tam tersine bunu teşvik ederken, artık ne yüzle insani değerlerden bahsedeceksiniz?" sorularını yöneltti.
adminadmin