Gündem
Giriş Tarihi : 27-08-2016 09:50   Güncelleme : 27-08-2016 09:50

Muasır Medeniyetler Seviyesinin Üzerine Çıkmak Lafla Değil İcraatla Olur

Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin önünü kesmek için, bilhassa 3 yıldır maruz kaldığımız çok sayıda saldırıya rağmen, görüldüğü gibi yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz.

Muasır Medeniyetler Seviyesinin Üzerine Çıkmak Lafla Değil İcraatla Olur

Türkiye’nin, sadece bu köprünün temelinin atılmasından açılışına kadar geçen sürede yaşadıklarını alt alta sıralasak, pek çok ülkenin asırlık tarihinde yaşadıklarını geride bırakır” dedi.

 “DALGALARINI GEÇENLER, BU KÖPRÜ YAPILAMAZ DİYENLER OLDU”

Açılışı yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun, İstanbul’a, Türkiye’ye, millete, Avrupa ve Asya kıtalarına hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje hazırlığından inşasına kadar köprünün yapımında emeği geçen bakan, bürokrat, yüklenici firma, mühendis ve işçileri tebrik etti.

Köprünün yapım sürecinde 3 başbakan iki cumhurbaşkanın çalıştığına ve köprünün temelini büyük bir coşkuyla attıklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dalgalarını geçenler, istihza edenler oldu, ‘yaptırmayacağız’ diyenler oldu, buraya gelip gösteri yapanlar oldu. Ama biz dedik ki ‘bu yoldan dönmek yok, yapacağız.’ dedik. Allah’a hamt olsun, Halep oradaysa arşın burada. Allah’a hamt olsun, yaptık. Şimdi açılışını sizler birlikte yapıyoruz. Bu gurur duyulası milletimizle yapıyoruz. Siz farklısınız, siz tankların topların, helikopterlerin, F-16’ların önünde duran bir milletsiniz. Siz onlara pirim vermediniz. Size de bu eserler yakışırdı” diye konuştu.

“BİZİM ÜZERİMİZDE BİR GÖREV VAR, BU GÖREVİ YAPIYORUZ VE YAPACAĞIZ”

Millet layık olduğu her şeyin yapılacağını, ‘muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmanın’ lafla değil icraatla olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu coşkulu günü Türkiye ile paylaşarak ören iştirak eden yabancı konuklara da katılımlarından dolayı teşekkür etti ve “Biz, gerçek dostlarımızı, kara günlerimizde de, güzel günlerimizde de yanımızdan görmekten memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü’yle, denizin üzerinden üçüncü defa Avrupa ve Asya kıtalarını birbirine bağladıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, köprünün, hem tekerlekli araç geçişini, hem raylı sistemi birlikte sağlıyor olması bakımından, kendi alanında öncü bir eser olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Şu anda iftiharla gördüğümüz, seyrettiğimiz bu köprü, inşallah dünyada bir çok şeye, yayınlara öncü olacak, bununla iftihar edeceğiz, bunu göreceksiniz. Dünya filmleri burada çekilecek, bunu göreceksiniz. ‘eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.’ Biz bunlarla anılacağız.”

Avrupa-Asya bağlantısını daha önce, denizin altından Marmaray ile yaptıklarını, İzmit Körfezi üzerinde Osmangazi Köprüsü’nü hizmete açtıklarını, yılsonunda Avrasya Tüneli’nin açılışını gerçekleştireceklerini belirten ve Kanal İstanbul ve Çanakkale Köprüsü’nün hazırlıklarının yapıldığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projelerle Türkiye’nin farklı bir konuma yerleşeceğini söyledi ve şöyle dedi: “Niye hazmedemiyorlar bizi? Niye kıskanıyorlar bizi? İşte bunlardan dolayı. ‘Siz bunları nasıl yaparsınız?’ diyorlar. Biz hangi milletin torunlarıyız? Bizim üzerimizde bir görev var, bu görevi yapıyoruz ve yapacağız.”

3. HAVALİMANI PROJESİ

Dünyanın en büyüklerinden olacak 150 milyon yolcu kapasiteli 3. havalimanının ilk planda yıllık 90 milyon yolcu kapasiteli ilk etabının 2018 yılı başında açılacağını ve İstanbul Boğazı’nın altında 3 Katlı Büyük İstanbul Tüneli’ni yapmayı planladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz esbaba tevessül ettik. Allah da bize neticesini verdi. Unutmayın güzel bir söz vardır: ‘Biz seferle emrolunduk, zaferle değil.’ Biz seferdeyiz, zafer kudret ve kuvvet sahibi olan Allah’a aittir” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin, tamamlanan, inşası süren, başlanacak olan projelerle hedeflerine adım adım ilerlediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ülkemizin önünü kesmek için, bilhassa 3 yıldır maruz kaldığımız çok sayıda saldırıya rağmen, görüldüğü gibi, yolumuza kararlılıkla devam ediyoruz. Türkiye’nin, sadece bu köprünün temelinin atılmasından açılışına kadar geçen sürede yaşadıklarını alt alta sıralasak, pek çok ülkenin asırlık tarihinde yaşadıklarını geride bırakır. Tabii bu süreçle ilgili olarak şu gerçekleri de görmek mecburiyetindeyiz. 2013 yılının Haziran’ındaki ve Aralık’ındaki saldırıları başımız dik olarak karşılayıp boşa çıkarmasaydık, Türkiye bugüne ulaşamazdı. 2014 Mart’ındaki ve Ağustos’undaki, 2015 Haziran’ındaki ve Kasım’ındaki milli irade sınavlarından başarıyla çıkamasaydık, bugün burada olamazdık. 2015 Temmuz’unda başlayan terör eylemlerini, bölücü örgütü açtığı çukurlara gömerek hüsrana uğratmasaydık, Türkiye bambaşka bir yere sürüklenirdi. Nihayet 2016 Temmuz’undaki silahlı darbe girişimini milletimizin kahramanlığı sayesinde durdurmasaydık, nerelere savrulabileceğimizi ifade etmek bile istemiyorum.”

“BU ÜLKE 780 BİN KİLOMETREKARE TOPRAĞIYLA BİZİM VATANIMIZDIR”

Konuşmasında ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ vurgusu yaparak, hangi kökenden gelirse gelsin, bu ülkenin her ferdinin, Türk milletinin bir mensubu olduğunu ifade eden ve “Bu ülke, 81 vilayeti, 780 bin kilometrekare toprağıyla bizim vatanımızdır. Türkiye Cumhuriyeti, son ve inşallah ebedi devletimizdir.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  vurguladığı ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ ilkesinin; milletin birlik ve beraberliğinin, geleceğinin teminatı olduğu dile getirdi ve şunları ekledi: “Kimsenin bu değerlere saldırmasına, bu değerleri aşındırmasına izin vermeyeceğiz. Çünkü milletimiz, bu değerleri için gözünü kırpmadan ölüme gidebileceğini, en son 15 Temmuz gecesi gösterdi. Bilmeyenlerin öğrenmesi, unutmuş olanların hatırlaması, görmek istemeyenlerin görmesi, husumet besleyenlerin ayağını denk alması için her fırsatta ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ demeyi sürdüreceğiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılış tarihi olan 26 Ağustos’un, Malazgirt Zaferinin 945. yıl dönümü olmasının yanı sıra, İstiklal Savaşı’nda zaferin  müjdecisi olan Büyük Taarruz’un başladığı tarih olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin millet olarak 2200 yıllık bir devlet ve ordu geleneğine, 1400 yıllık bir medeniyet müktesebatına, 1000 yıllık bir coğrafi devamlılığa sahip olduğunu vurguladı.

“BİRLİK VE BERABERLİKLE HAREKET EDİLDİĞİNDE ÜSTESİNDEN GELİNEMEYECEK HİÇBİR SORUN YOKTUR”

Birlik ve beraberlikle hareket edildiğinde üstesinden gelinemeyecek hiçbir sorunun, ulaşılamayacak hiçbir hedefin olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Daha 100 yıl önce Çanakkale Zaferini, ardından İstiklal Harbini millet olarak birliğimiz, beraberliğimiz sayesinde kazandık. 15 Temmuz’da yine milletimizin tek vücut olarak darbecilerin karşısına dikilmesi sayesinde neticeye ulaştık. İnşallah bundan sonra da ihtilafa, tefrikaya düşmeden aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Kardeşlerim, sizlere sesleniyorum, hep birlikte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız; mesele bu.  Yavuz Sultan Selim’in ve tüm ecdadın emanetine aynen bu şekilde sahip çıkabiliriz. Kıymetli kardeşlerim, birliğimizi, beraberliğimizi bozmak için, milletimizin arasına her dönem farklı fitne tohumları ekilmek istenmiştir. Bu kimin zaman Alevi-Sünni fitnesi olmuştur, kimi zaman Türk-Kürt fitnesi, kimi zaman ilerici-gerici fitnesi, kimi zaman sağcı-solcu fitnesi olmuştur. Kardeşlerim, kavramlar değişmiştir ama, amaç hep aynı olmuştur. Geçmişte bu sebepten çok acılar yaşadık, kardeşi kardeşe düşman ettiler, bizi birbirimize vurdurdular, ardından ellerini ovuşturdular. Biz her defasında akan gözyaşımızla, kanımızla, dağlanan yüreğimizle baş başa kaldık. 15 Temmuz uzun zamandır defalarca tekrarlanan bu oyunun bozulduğu tarih olmuştur.”

“Ruhunu ve bedenini Pensilvanya’daki şarlatana esir etmiş küçük bir kesim dışında, milletimiz tüm renkleriyle, tüm farklılıklarıyla istiklalinin ve istikbalinin yanında yer almıştır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  15 Temmuz’da darbeyi planlayanların bu girişim başarılı olsa da, olmasa da, Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin ciddi bir zafiyete düşmesini beklediklerini söyledi. Böyle olmadığını görünce PKK ve DAEŞ terör örgütlerini kullanarak terör elemleriyle gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün bunlara rağmen Türkiye terörle mücadelede geri adım atmayınca, üstelik bir de Cerablus operasyonunu başlatınca yeni oyunlar peşine düştüler” diye ekledi.

“SAYIN KILIÇDAROĞLU NEZDİNDE BİRLİK VE BERABERLİK MANZARASI HEDEF ALINMIŞTIR”

Artvin’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırının da bu çerçevede de değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artvin’de Sayın Kılıçdaroğlu nezdinde ülkemizin 7 Ağustos’ta Yenikapı’da Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Genelkurmay Başkanıyla, CHP ve MHP genel başkanlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, tüm toplum kesimleriyle sergilediği birlik ve beraberlik manzarası hedef alınmıştır” değerlendirmesini yaptı ve Kılıçdaroğlu ile beraberindekilere geçmiş olsun dileklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cizre halkının, geçtiğimiz yıl yaşanan hadiselerde bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü görüp, teröristleri kazdıkları çukurlarda terk ettiği ve devletinin yanında yer aldığı için terör örgütünün intikam saldırısına uğradığına işaret etti ve Pazar günü Gaziantep’e başsağlığına gidiyorum, oradaki şehitleri anmaya gideceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Eğer lider taşın arkasına gizlenirse, millet ve ordu dağın arkasına gizlenir, bu bir kelamı kibardır. Onun için yürüyeceğiz, üzerine üzerine yürüyeceğiz. Bütün bu saldırılar, Suriye’deki operasyonu tüm terör örgütlerini kapsayacak şekilde geniş tutmamızın ne kadar isabetli olduğunun tescilidir. Bu son saldırılarında PKK, DAEŞ, FETÖ gibi terör örgütlerinin de arkasındaki güçlere sesleniyorum:  PKK gibi, FETÖ gibi terör örgütlerinin arkasındaki güçler, kendinize çekidüzen verin. Türkiye artık bu oyunlara gelmiyor ve gelmeyecek. Gelin bu milletle uğraşmaktan vazgeçin. Türkiye’de döktüğünüz kan yeter, Suriye’de döktüğünüz kan yeter, Irak’ta döktüğünüz kan yeter, Afganistan’da, Mısır’da, Libya’da, Tunus’ta döktüğünüz kan yeter, Filistin’de döktüğünüz kan yeter. Herkes çok iyi biliyor ki, Pakistan’da döktüğünüz kan yeter. Dünyanın huzuru, bu bölgelerin huzurundan geçiyor; öyleyse kanlı pençelerinizi bu bölgeden ve ülkemizden çekin. Sanılmasın ki bölge insanları durduk yerde birbirlerinin boğazına sarılıyor. Hayır, tam tersine, bölgedeki toplumlar kendi haline bırakıldığında barışı, sulhu, huzuru, refahı çok çabuk bulacak, çok çabuk keşfedecektir. Unutmayın, her gecenin bir sabahı olduğu gibi, bu karanlık dönemin de bir sonu mutlaka vardır, işte o günlerin yakın olduğuna inanıyorum.”

“31 AĞUSTOS GECESİNE KADAR YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ’NDEN GEÇİŞLER ÜCRETSİZ OLACAK”

Türkiye olarak bu konuda ellerinden gelen her türlü çabayı gösterdiklerinin ve göstermeye devam edeceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar tüm halkların, tüm ülkelerinde bu anlayış birliğine en kısa sürede varacağını ümit ediyorum. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, azıcık vicdani ve ahlakı olan herkesi bu çağrımıza destek vermeye çağırıyorum” sözlerine yer verdi.

31 Ağustos gecesine kadar Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçişlerin ücretsiz olacağını müjdeleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda köprünün yapımında emeği geçenleri kutlayıp açılış törenine katılan misafirlere teşekkür etti ve sözlerini “Yavuz Sultan Selim Köprüsü milletimize, tüm insanlığa hayırlı olsun” temennisiyle tamamladı.

adminadmin