Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 31-07-2016 12:24   Güncelleme : 31-07-2016 12:24

Mükellef Askerlik Sistemi Darbe Yapmaya Yarar Savaşmaya Değil

Mevcut askerlik sistemi ile yani mükellef askerlik sistemi ile çağdaş modern ordular seviyesine çıkılabileceğini iddia eden kim varsa çok büyük bir yanılgı içerisindedir. Zira bu sistem köhnemiş geri kalmış bir zihniyetin adıdır. Güçlü ordu olabilmek için önce güçlü bir ülkeye sonrada modern ve profesyonelleşmiş bir silahlı güce ihtiyaç vardır.

Mükellef Askerlik Sistemi Darbe Yapmaya Yarar Savaşmaya Değil

“Efendim biz terörle mücadele ediyoruz bunun için sayısı çok olan bir orduya ihtiyacımız var” diyen birisi ister asker ister sivil olsun teröristle nasıl mücadele edileceğini bilmeyen zavallı insanlardan birisidir. Zaten terörü alt edemeyişimizin temel nedeni mevcut sistemdir. Çünkü küçük ve operasyonel birlikleri olmayan bir ordu terörle veya PKK ile mücadelede yetersizdir büyük kayıplar vermeye mahkûmdur. Zaten günümüzde tamamen profesyonel güçler ile PKK ile savaşılmakta ve başarılı olunmaktadır. En azından kayıplarımız çok büyük ölçüde azalmıştır.

Silahlı kuvvetler yıllarca düzenli ordularla savaşmak üzere eğitilmişler buna göre silah, araç ve gereçlerle donatılmışlardır. Gerilla harbi veya kerrü fer harbi denilen vur-kaç savaşı için özel yetiştirilmiş askerlere birliklere ihtiyaç vardır. Eğer bunlarla teröristin karşısına çıkarsanız terörist korkusundan kaçacak delik arar, altına kaçırır.

Yıllarca güya PKK ile mücadele ediyorum diye yanlış yönetim yüzünden askerleri şımarttınız ve bu hale getirdiniz. Sonunda 15 Temmuz 2016 darbesi de oldu. Artık yeter! Lütfen aklınızı başınıza alınız. Bayatlamış ve zararı menfaatinden çok fazla olan şu mükellef askerlik sistemini kaldırarak güçlü ordu için gayret ediniz.

Teröristle mücadelede özel timler ve profesyonel askerler görev almalıdır. Sınır güvenliği için modern teçhizatla donatılmış özel sınır birlikleri kurulmalıdır. Mecburî askerlik yapan askerler derhal dağlardan ve karakollardan çekilmeli terör örgütüne karşı özel timler ve profesyonel askerlerden oluşturulan askerler görevlendirilmelidir.
Devasa ve hantal bir yapıda olan ordunun sayısı azaltılarak tamamen profesyonelleştirilmelidir. Bunu sağlamak için “bedelli askerlik” bir fırsattır.
Bedelli askerlik ve ordumuzun küçülmesi ile birlikte elde edilen para ile savunma harcamaları akılcı bir şekilde yapılmalı sınırların korunması ile alâkalı modern araç ve gereçlerin temin edilmesi sağlanmalıdır.

Dünyamız çok değişti. Başarılı olmak için para ve sermaye gerekmiyor artık. Elin adamı garajda “Google” kuruyor arabasını satıp “Apple” şirketini ortaya çıkarıyor. Başarılı olmak için proje üretmek ve girişimcilik ön plana çıkmış durumda.  “Sallabaşı al maaşı” diyerek yapılan memurluk, askerlik devri çoktan bitti. Eğer görevini iyi bir şekilde yapmak istiyor isen projeler üretip amirlerinin komutanlarının önüne çıkmak zorundasın.

Generallerin darbe yapmayı bırakıp modern bir ordu kurulmasına çalışması için Genelkurmay Başkanlığı’nın derhal Millî Savunma Bakanlığına bağlanması gereklidir. Bunun için anayasanın değiştirilmesini beklemeye gerek yoktur.  Zaten hemen hemen her kesimde bu konuda sağlanmış konsensüs (uzlaşma) sağlanmış durumdadır.

Aslında güçlü ve çevik bir ordudan önce yapılması gereken iş maneviyatı güçlü askerlerin komuta kademesine getirilmesidir. Darbe yapmaktan başka bir şey düşünmeyen Kamalist ve faşist generaller ordumuza leke sürmektedirler. Rakı içmeyi marifet sayan içmeyenleri cezalandırıp hatta ordudan atan bu ebleh generalleri tasfiye ettikten sonra imanlı alnı secdeye eğilen fakat kula kulluk etmeyen askerlere ihtiyacımız vardır.

Günümüz generalleri, putçuluğu en çak benimseyen Hitler ve Musallini’den geri kalmayacak derecede faşist, tek parti özlemi içinde yanıp tutuşan ahmaklardan meydana gelmektedir. Çünkü her nasılsa imanlı bir subay askeri okuldan mezun olmuşsa asla harp akademilerine sokulmaz. Fetocuların da en önemli motivasyon kaynağı işte bu dine düşman Kamalist generallerin işbaşında olmasıdır. Bunlar ile ne köy olur ne de kasaba…

Dinimizin direği olan namaz ibadetinin yapılabilmesi için en küçük birlikler dâhil olmak üzere cami ve ibadethaneler açılmalı, askerlerimizin moral değerleri güçlendirilmelidir. Aksi takdirde terör karşısında akan her damla kandan başta Cumhurbaşkanı, Başbakan olmak üzere hükümet ve Genelkurmay başkanı sorumludur.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur. Günümüz savaşlarında ve terörle mücadelede kullanılan başarılı yöntemler sır değildir. Uydular ve bilişim teknolojisindeki gelişmeler sayesinde en küçük operasyonlar dahi izlenebilmektedir. Teknolojinin gücü tarihin hiçbir döneminde bu kadar önemli hale gelmemişti. Cesaret ve kahramanlığın yerini modern silah araç ve gereçleri kullanma kabiliyeti almıştır. Bütün bunlardan gafil olmak ayıptır, günahtır, vesselam…

 

Recep YAZGANRecep YAZGAN