Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 19-07-2019 09:18   Güncelleme : 19-07-2019 09:18

Nerede o eski dostluklar mı diyoruz…

Bugünün penceresine, Refik Halit Karay’ın “Hülasa insan her şeye benzeyebilir; bazen insana bile” sözünü bırakıyorum. Dostluğun anahtarı, güvendir. Zor ama asil olan bu duyguyu bir kalbe yüklediğinizde, son nefese kadar orada misafir kalırsınız. Vefa adlı yolda ruhun, ruha temasıdır dostluk.

Nerede o eski dostluklar mı diyoruz…

Hızlı yaşam kirliliği, menfaat cephesininim cazipliği, insanlık çizgisini silerek; yapmacık, arsız, onursuz bir kişiliğe yelken açtırır. Sahte dünyaların sahteliğini yaşatmak için, mücadele verenler öz benliğini yitirmiş, kendine sağır insanlardır. Oysa köklü bir dostluğun temelinde, temiz bir niyet vardır. Bu dostların muhabbeti ahirete kadar devam eder. Kalp, bir kalbe bağlandıysa o huzuru, ruhunda hissediyor ve yaşıyorsa, hiçbir güç o akışı engelleyemez. ’ Dost, onunla birlikteyken olduğun gibi görünebileceğin, ruhun gizlerini anlatabileceğin biridir. Onunla birlikteyken kendini korumaya gerek yoktur.’ Diyen Rousseau, insan, toplum ve hakikat çağrışımını etkili bir şekilde işlemiştir. Ruhların birbirinde olgunlaşması ile başlar manevi iklim. Teslimiyetin verdiği haz ile bütünleşen kalplere ikramdır, dostluk makamı… İbrahim, kalbini teslim ettiği aşkta, güven ile var oluşun hazzındadır. Ateşe atılırken Cebrail'in yardımını kabul etmez. Ve Allah u Teâlâ İbrahim’e

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

adminadmin