Avukat Nuri Arslan tarafından yapılan açıklamada, haberimizin gerçeği yansıtmadığı iddia edildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Müşaviri Nuri Arslan’ın yaptığı açıklama şu şekilde;
23 Temmuz 2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere ilişkin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kapatılan kurum ve kuruluşlara ait taşınmazların Hazine adına tesciline ilişkin süreçte Canik Başarı Üniversitesi, 29/07/2016 tarih ve 21276 sayılı olur ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğüne devredilmiştir. Yeni eğitim öğretim döneminin yaklaşması, eğitimin planlanması, mevcut binaların ivedilikle koruma altına alınması ve bunların yönetiminde herhangi bir boşluk ve zafiyete sebebiyet verilmemesi açısından müvekkil Rektörlüğün yetkili organlarınca gerekli planlama ve çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda kapatılan Üniversitesinin kampüs alanında bulunan demirbaş malzemeler müvekkil rektörlükçe oluşturulan ekip tarafından titizlikle yapılan çalışmalar sonucunda tek tek sayılarak kayıt altına alınmıştır. Üniversitemizin bilimsel çalışmalarına yönelik olarak, kamu hizmetinin daha etkin ve kaliteli yürütülmesini sağlamak amacıyla ihtiyaç duyulan malzemelerin bir kısmı tabi olduğumuz mevzuat hükümleri kapsamında kullanılmış, bir kısmı kapatılan Üniversiteden Üniversitemize aktarılan 1196 öğrencinin ve bu öğrenciler için açılan 5 yeni bölümün eğitim-öğretim faaliyetine tahsis edilmiş, geriye kalanlar ise gerekli kayıt işlemleri yapılarak muhafaza altına alınmıştır. Kapatılan üniversitede bulunan dolarlar ise herhangi bir işlem yapılmaksızın 05.12.2016 tarihli tutanak ile Milli Emlak ve Defterdarlık personeline bulunduğu şekliyle teslim edilmiştir. Belge ile sabit olan bu durumun dahi çarpıtılması yapılan haberin ne derece doğru ve güvenilir olduğunu göstermektedir.
Şehrimizde 42 yıldır bilim dünyasına katkı sağlayan, Dünyada ilk 1000 Üniversite arasında gösterilen, Samsunun Ulusal marka niteliği taşıyan en önemli kurumlarından biri olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi ve yöneticileri hakkında tekzibe konu haberde yapılan isnatlar üniversitemizi küçümseyici, alaya alıcı, hiçbir araştırma ve incelemeye dayanmayan, gazetecilik ciddiyetiyle bağdaşmayan, kime ve hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan, kulaktan dolma, çamur at izi kalsın misali yapılan değerlendirmeleridir. Gerçeklilikten uzak olduğu açıklanmaya gerek olmayacak kadar açık olan bu tür yayın ve haberler Samsun Kamuoyuna ve Üniversitemize herhangi bir fayda sağlamamaktır.
Göreve geldiği günden buyana Ondokuz Mayıs Üniversitesinin bilim dünyasına sağladığı katkıyı şehir üniversite birlikteliğinden sağladığı sinerjisiyle daha üst noktalara çıkartmaya çalışan müvekkil Rektörlük hakkında yapılan tekzibe konu ve benzeri gerçek dışı haberler Üniversitemizin hedeflerine ulaşmasına engel olamayacaktır.
Açıklanan nedenlerle hukuka aykırı haber içeriğinin yayından çıkartılmasını ve cevabı yazının bir hafta süreyle internet ortamında yayınlanmasını internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesine dair usul ve esaslar hakkında yönetmeliğin 10.ve müteakip maddeleri uyarınca haklarımız saklı kalmak suretiyle rica ederim.”
BİZ YAPTIK OLDU AÇIKLAMASI
Açıklama haberimizi yalanlamak yerine tamamen doğrular nitelikte olması, yalnız ve ancak “Talan” ifadesine fena halde canları sıkılmış olması manidar.
Açıklama gelmeden önce OMÜ Genel Sekreteri Menderes Kabadayı da sosyal medya üzerinden talan iddialarını yalanlamıştı.
BALLICA TEKEL DEPOLARINDAKİ MALZEMELER NE OLDU!
Kabadayı açıklamasında "Canik Başarı Üniversitesi'nden kalan taşınır malzemelerin talan edildiğini söyleyen bazıları bunu ispat etmedikleri takdirde en hafif ifade ile iftiracı ve yalancılardır. Dün söyledim bugün yine söylüyorum yalan ve iftiralarınız ile bize diz çöktüremezsiniz" derken şuan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sivil Havacılık Fakültesi olarak kullanılan eski Ballıca Tekel Depolarına doldurulan ve peyderpey OMÜ’ye dağıtılan Canik Başarı Üniversite’nin taşınır malzeme ve eşyalarından ise hiç bahsetmemişti.
KLASİK TAKTİK "REKLAM VERMEDİK İFTİRA ATILDI"
Kabadayı açıklamalarını çok klasik taktik olarak; reklam istediler vermedik böyle oldu suçlamasıyla tamamlamıştı;
"Hatalarımız varsa (ki mutlaka vardır) bu bize gösterildiği takdirde düzeltmeye her zaman hazırız, ama gazetelerinize reklam vermediğimiz internet sitelerinizi desteklemediğimiz, bazı dostlarınıza FETÖ soruşturmalarında imtiyaz tanımadığımız için üzerimize yalan ve iftira ile gelmenizi sindireceğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bundan sonra attığınız her iftira için yargıda hesaplaşacağız" şeklinde tamamladı.
Öte yandan Kabadayı'nın hangi FETÖ'cü için imtiyaz istedindiğine açıklık getirmemesi de dikkat çekmişti.
Eğer isim veremez ise asıl iftiracı, OMÜ'yü temsil makamında oturan, bizzat kendisi oluyor.
Ve bu da OMÜ'gibi Türkiye'nin sayılı üniversitesi olan bir eğitim ve öğretim kurumuna hiç yakışmıyor.
Kabadayı bahsetmiş olduğu FETÖ'cünün ismini veremez ise bu ismi bizzat biz yayınlayarak bu iftiraları yargıya taşıyacağımızı bilmesini istiyoruz.
