Fikir
Giriş Tarihi : 15-05-2019 09:39   Güncelleme : 15-05-2019 09:39

Ortak Hafızamız Türkçe, Kamus namustur!

Ortak Hafızamız Türkçe, Kamus namustur!

Sözün toplandığı yer sözlüktür. Sözlüğün bir başka adı da Kamus’ dur. Umman, derya,  deniz manalarına gelir. Kamus; milletimizin asırlar ötesinden derleyip, toparlayıp, hafızasına yerleştirdiği; hissiyatını, hassasiyetini dile getirdiği hayat alanı; kültür, kimlik ve medeniyet değerlerinin bütünü, en kıymetli varlık hazinesidir.  Kelimeler ve kavramlar dilimizin yapı taşları, varlık binamızı meydana getiren temel tuğlalarıdır. Kamus; dilimizi meydana getiren kelimelerin, kavramların oluşturduğu ana binamız, temel yapımızdır!

KAMUS NAMUSTUR, DİL NAMUSTUR!

Yakın dönem mütefekkirimiz Cemil Meriç; “Her mukaddesi yıkan Fransız ihtilali, tek mukaddese dokunmamış. ‘Kamus‘. Kamus (dil, sözlük), bir milletin hafızası, yani kendisi, heyecanıyla, hassasiyetiyle, şuuruyla. Kamus bir milletin namusudur. Kamusa uzanan el namusa uzanmıştır” der.

Türkçe, son asırda yaşatılan onca badirelere rağmen; halen çok önemli bir yeryüzü dili ve bütün kıtalarda anlaşma, konuşma, buluşma vasıtamız olmaya devam etmektedir.

Şu an batı ve değerlerinin İngilizce üzerinden oluşturduğu dil ve kültür hegemonyasının bütün yeryüzündeki tek alternatifi Türkçe’dir. 

MİLLETİMİZİ VE BÜTÜN İNSANLIĞI YAŞATMANIN YOLU TÜRKÇE’Yİ YAŞATMAKTAN GEÇER!

TÜRKÇE, BİR MEDENİYET DİLİDİR!

Türkçe, medeniyetler kurmuş bir milletin/milletimizin; ağıdını, manisini, türkülerini, hikâyelerini,  kahramanlıklarını, acılarını, sevinçlerini, ilmini, edebiyatını, kültürünü  yoğurarak milli hafıza haline getirdiği bir dildir.

DİLİMİZİ KAYBEDERSEK, GELECEĞİMİZİ KAYBEDERİZ!

Türkiye; bütün kültürel, ilmi gelişim insiyaklarını törpüleyen ‘İngilizce ilim’ yapma merakından vazgeçmelidir!

‘Yabancı dil öğrenmeye evet’ ancak ‘yabancı dille eğitime hayır’ demeliyiz!

Özellikle 90’lardan sonra İngilizce üzerinden gelen teknoloji sağanağı, önlem alınmazsa bütün dünya dilleri ile birlikte Türkçe’yi de 30- 40 yıl içerisinde yutacak seviyeye gelmek üzeredir! Teknolojik alana, bilişim sektörüne bakarsanız, kelime ve kavramların büyük bir kısmının İngilizce olduğunu görürsünüz. Hatta bir kırtasiyeye gidip sıradan tüketim malzemeleri talep edin, hiç aşina olmadığınız İngilizce menşeyli kelime ve kavramlar duyacaksınız. Tabelalar, yayın dünyası ve kültür alanlarındaki diğer  isimlendirmeler artık hiç mertebeye gelmemekte!.

Bu gidişle Türkçe kelime dünyası, ilaç tanıtım yazılarında  yer aldığı gibi, sadece uzmanlarının anlayabildiği bir dile dönüşecek. Sonra da milletimizin arasında bağ olan bütün anlaşma, konuşma ve dayanışma kanalları kopacak!

BİR KOPUŞ YAŞAYACAĞIZ, DİLİMİZİ KAYBETTİĞİMİZ ZAMAN!

Bilim alanında uluslararası tekel oluşturan bir çok İngilizce yayın kuruluşu, konu tahdidi, konu sınırlaması getirerek ve kendi istedikleri alanda olmayan konu başlıklarına ambargo koyarak Türk bilim adamlarını makalelerini sınırlamaktadırlar. Bu durum da hem bilim alanımıza, hem de Türkçe’ ye zarar vermektedir.  Türkiye, bilim alanında ülkeyi bağımsızlığa kavuşturacak bilim alan yeterliliğini bir an evvel geliştirmelidir.

KAMUSUMUZA, SÖZLÜĞÜMÜZE, DİLİMİZE, TÜRKÇEMİZE SAHİP ÇIKALIM.

Bu seslenişi bir çığlık haline getirelim!.

Bu sesi ortak bir sedamız haline dönüştürelim!

Türkçe sevgisini her birimde, her kurumda, her üniversitede, her öğretim kurumumuzda bir ideal ve şuur haline getirmeliyiz!.

Hâkimi, hekimi, muallimi, hocası, talebesi, velisi, delisi, her kısımı, her kesimi ile Türkçe’ yi sahiplenelim!

Türkçe’ye halk olarak sahip çıkalım!

En büyük ortak zeminimiz, buluşma mekanımız, dayanışma makamımız, yaşama alanımız Türkçe’ yi, milletçe sevda haline getirelim!

Maarifimizi, Türkçe’nin kimliğini, birikimini, mana ve ruhunu koruyup geliştirecek şekilde, bütün kademelerinde yeniden yapılandıralım.

Sağlıcakla kalın efendim.

Kaynak: Memiş OKUYUCU - memisokuyucu.blogspot.com

adminadmin