Gündem
Giriş Tarihi : 08-10-2013 11:00   Güncelleme : 08-10-2013 11:00

PAKETİN İLK ADIMI BAYRAMDAN ÖNCE ATILACAK

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Demokratikleşme Paketi içinde yer alan düzenlemelerden kamuda kılık kıyafet, öğrenci andının kaldırılması ve Mor Gabriel Manastırı ile ilgili düzenlemelerin bayramdan önce gerçekleşeceğini bildirdi.

PAKETİN İLK ADIMI BAYRAMDAN ÖNCE ATILACAK
Habertürk canlı yayınında soruları yanıtlayan Beşir Atalay, askerliğin kısaltılmasıyla ilgli düzenlemenin sorulması üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açıkladıktan sonra bunun kesinlikle gerçekleşeceğini söyledi. Ancak şu anda Bakanlar Kurulu önüne gelmiş bir kararname bulunmadığını ifade eden Atalay, Milli Savunma Bakanlığının prosedürü yürütüp, zamanlamayı açıklayacağını bildirdi. Atalay, "Askerliğin kısaltılmasıyla ilgili kararname henüz Başbakanlığa gelmedi ve imzaya açılmadı" dedi.
 
Zorunlu askerliğin zaman içinde kalıp kalkmayacağı sorusuna karşılık da Atalay, bu konunun her zaman tartışılabileceğini, ancak hükümetin önünde zorunlu askerliğin kaldırılması gibi bir konunun bulunmadığını bildirdi.
 
Gülsuyu ve Gazi mahallesine operasyon
 
Beşir Atalay, bir soru üzerine, İstanbul polisinin bugün Gülsuyu ve Gazi Mahallesinde düzenlediği operasyonla ilgili de bilgi verdi. Operasyonun planlı, önceden yapılmış tespitlere göre yapıldığını anlatan Atalay, Maltepe-Gülsuyu ağırlıklı çok başarılı bir operasyon düzenlendiğini ifade etti. Atalay, 3'ü terör örgütüne mensup, 31 kişinin gözaltına alındığını, 5-6 uzun namlulu tüfek gibi ciddi silah yakalandığını kaydetti.
 
Demokratikleşme paketi
 
Kurban Bayramından önce demokratikleşme paketinin hangi yönlerinin hayata geçirileceğinin sorulması üzerine de Beşir Atalay, paketin, Türkiye'yi normalleştirmeyi, çağdaş, demokratik bir ülke haline getirmeyi amaçladığını söyledi.
 
Türkiye'nin şiddetten uzak, özgürlüğün sonsuzca, bütün lezzetiyle yaşandığı bir ülke olmasını amaçladıklarını anlatan Atalay, paketin, toplumun tamamını kapsadığını dile getirdi. Paketi, "geniş bir özgürlük haritası" olarak niteleyen Atalay, paketin idari ve yasal düzenlemeleri içerdiğini hatırlattı.
 
Beşir Atalay, "Kamuda kılık kıyafet, öğrenci andı ve Mor Gabriel Manastırı ile ilgili düzenlemeler bayramdan önce gerçekleşecek. Kılık, kıyafet bakanlarımızın imzasına açıldı, tamamlanmak üzere. Mor Gabriel ile ilgili bugün Vakıflar Meclisi'nin toplantısı var. Öğrenci andıyla ilgili olan ise Milli Eğitim Bakanlığımızın tasarrufu. Bunların üçü, bayramdan önce, yani bu hafta içinde tamamlanacak. 1-2 gün içinde Resmi Gazetede yayımlanabilir" diye konuştu.
 
Atalay, Roman vatandaşlarla ilgili enstitü kurulmasına ilişkin düzenlemenin ise 1-2 haftayı bulabileceğini aktardı.
 
Demokratikleşme paketindeki yasal düzenlemelerin ise TBMM'ye gelerek komisyonlardan geçeceğini ve Genel Kurul'da yasalaşacağını hatırlatan Atalay, bunlarla ilgili hemen hemen bütün çalışmaların tamamlandığını, hangi yasanın hangi maddesinde hangi değişikliğin yapılacağının hazırlandığını bildirdi. Başbakan Yardımcısı Atalay, "Uygun bir zamanlamayla bunların da toplu şekilde Meclise gitmesi olabilir. Bunların hepsi çalışıldı, hepsi hazır. Meclise gönderilmesi gecikmeyecek" dedi.
 
"İnsanların hayat tarzından dolayı en küçük bir endişesi olmasın"
 
Türk Ceza Kanunu'nda suç türlerinin hemen hemen hepsine ayrımcılıkla mücadale ile ilgili fıkra konulacağını belirten Atalay, "En ağır cezaden en hafifine kadar, Ceza Kanunu'nda epey maddede değişiklik olacak. Burada neler var? Irk, din, cinsiyet, renk, yani akla gelebilecek, insanın tabii hakları olan, hangi konuda olursa olsun, bunların hiçbirisi o insana karşı suç işlemeyi, farklı davranmayı gerektirmiyor. İnanç da bunlardan birisi" dedi.
 
Atalay, özellikle hayat tarzına müdahaleye karşı da düzenleme yapacaklarına dikkati çekerek, "Bu toplumda insanların hayat tarzından dolayı en küçük bir endişesi olmasın, kimse de ona müdahale etmesin" diye konuştu.
 
Alevi vatandaşlar ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapıldığını dile getiren Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Biz, doğrusu üzerinde çalıştık, Bu paketin içinde o konuda da çok çalıştık ama neticede toplumsal beklentiyi de karşılayacak, herkesin memnun olacağı çözüme bazen ulaşamayabiliyorsunuz veya zamanlaması erken olabiliyor. Bazı şeyleri paketin dışına çıkarıyorsunuz. Öyle 7-8 tane madde vardı, sadece o değil. Bunları biraz zamana, olgunlaşmaya bırakıyorsunuz veya üzerinde biraz çalışılması gerekiyor. Bu, tabii bir şey, her konuda bu böyledir. Bunlarla ilgili şöyle şeylere de varmamak lazım: 'İşte bu niye çıkmadı, eksik olan bu.' Tabii ki eksik var. Türkiye'nin ileri demokrasiye ulaşması kolay değil. Sivil yeni anayasa olmadan Türkiye'nin en ileri şekilde bu demokrasiyi teneffüs etmesi mümkün değil."
 
Türkiye'de en önemli özgürlüğün insanların inanç özgürlüğü olduğuna işaret eden Atalay, insanın inancını özgürce yaşamasının özgürlüklerin temeli olduğunu söyledi. Türkiye'de çok farklı dinden, mezhepten vatandaş olduğunu vurgulayan Atalay, bu konuda daha geniş bir çalışma yapılabileceğini bildirdi. Atalay, "Şu bilinsin, Hükümet olarak şu andaki kararlılığımız, bütün inanç kesimleri bu ülkede rahat edecek, bütün şikayetleri onların yok olacak. Şu anda zaman vermemek lazım ama üzerinde çalışılan konular" dedi.
 
Kıyafet yönetmeliği
 
Atalay, kıyafet yönetmeliğinde kesin istisnalar konulacağına dikkati çekerek, "Bakanlar Kurulu kararına açılan yönetmelik düzenlemesinde 3 istisna getiriliyor. Bir, üniformalılar, asker ve polis; ikincisi de yargıda hakim ve savcı istisna tutuluyor" diye konuştu.
 
İlkokul için düzenleme yapılacağı yönündeki haberlerin doğru olmadığını vurgulayan Atalay, "İlkokul için öyle bir tasarruf yok, bizim öyle bir çalışmamız yok. Öyle bir düzenlememiz yok. Gerekliliği de yok, anlamı da yok. İlkokul falan tartışmasını da gündeme getirmeyi gereksiz buluyorum" görüşünü dile getirdi.
 
Seçim sistemi
 
Başbakan Yardımcısı Atalay, demokratikleşme paketinin seçim kanununda değişiklik de öngördüğünü belirterek, bu konuda tercih ortaya koymadıklarını çünkü bu konunun bütün siyasi partileri ilgilendirdiğini söyledi. Konuyu siyasi partilerin, Meclis'in ve toplumun tartışmasını istediklerini anlatan Atalay, "Biz, bu 3 alternatifi oraya koyarken de şunu açıkladık, 'Biz, 3'üne de varız.' Yani AK Parti olarak bu 3'ü de bizim için geçerli. Muhalefet, diğer partilerimiz hangisinde intibak ediyorlarsa onda varız" dedi.
 
Dar bölge sisteminde 550 bölge olacağına işaret eden Atalay, dar bölge sisteminde vatandaşın milletvekilini daha iyi tanıyacağına dikkati çekti. Atalay, "Birden bire yüzde 10 barajlı ve geniş milletvekili sayısıyla oluşan bölgelerden tekli bölgeye geçmek biraz zor olabilir. Hem siyaset kurumu hem de vatandaş açısından. Bir ara formül bularak, daraltılmış bölge ile başlayıp, sonra dar bölgeye gitmek... Ortadaki yüzde 5 baraj ve daraltılmış bölge ikisi birlikte yürüsün. Herhalde onu tercih etmemiz daha uygundur, benim kendi tercihim o. Seçim sistemi de paketteki bütün yasalar da kısa süre içinde Meclis'e gelir. Seçim sistemi ile ilgili konuların bir sonraki seçimde yürürlüğe girmesi için 1 yıl evvel düzenlenmesi gerekiyor. Daha genel seçime o manada epey vakit var. Bunların önümüzdeki genel seçime yetişeceğini zannediyorum ve yetişmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu.
 
Demokratikleşme paketi
 
Atalay, demokratikleşme paketinde çözüm sürecini ilgilendiren çok önemli hususlar bulunduğuna dikkati çekerek, toplumsal değişimin iyi bir strateji gerektirdiğini bildirdi. Önemli olanın sürecin yürümesi olduğunu vurgulayan Atalay, işi yürütenlerin çok sabırlı olması gerektiğini bildirdi. Endişe edecek bir şey görmediklerini, diyalogların sürdüğünü, sürecin devam ettiğini anlatan Atalay, Hükümet olarak kararlı olduklarını belirtti.
 
Atalay, sürecin iyi yürümesini istemeyenler olduğunu bildiklerini, sürecin risklere ve provakatif gelişmelere açık olduğuna işaret etti. 
 
Terörün bitmesiyle ve çözüm sürecinin sonuca ulaşmasıyla ilgili önemli bir hedef olduğunu belirten Atalay, şunları kaydetti:
 
"Şiddet bitecek, silahlar bırakılacak, siyaset kurumu sonra bütün sorunları daha rahat tartışacak. Terörün şiddetin olduğu yerde siyaset kurumu bunları rahat tartışamaz, rahat kararlar veremez. Şiddet bitip, silahlar bırakıldığında, örgüt mensuplarının geleceği, eve dönüşü ve diğer konular siyasete dönüşüyor. Diğer konular o zaman gündeme gelecek. Terörle Mücadele Kanunu o zamanın gündemi. Bunu öyle görmek lazım. Hiçbir çözüm süreci bunlar olmadan zaten hedefine ulaşmaz. Silahlar bırakılacak, şiddet bitecek ama insanların geleceği ne olacak. Bunların hayata tutunması, rehabilitasyonu ne olacak. Tüm bunlar önümüzdeki çalışma konularıdır ve biraz geleceğin konularıdır. Burada güveni sarsmadan devam etmek lazım, ısrarcı olmak lazım. Bazen küçük kopmalar, durmalar olabilir bunlardan etkilenmeden yürütmek lazım. Türkiye bu sorunları çözmek durumunda."
 
28 Şubat mağdurlarına ilişkin yeni düzenlemenin yapılıp yapılmayacağına yönelik Atalay, aralarında işlerine dönüşün de bulunduğu önemli kararların alındığını hatırlattı. 28 Şubat süreci mağdurlarıyla ilgili çok fazla sorunun artık kalmadığını dile getiren Atalay, varsa bu sorunların da hızla telafi edileceğini sözlerine ekledi.
adminadmin