Ekonomi
Giriş Tarihi : 19-12-2017 10:01   Güncelleme : 19-12-2017 10:01

Palandöken, Bırakın Aktarlığı Aktarlar Yapsın

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Ihlamur, tarçın, zencefil gibi birçok bitkisel ürünün aktarlarda satışının yasaklanarak sadece belirli noktalarda satılması yönünde firmaların yoğun bir baskısının bulunduğunu belirtti.

Palandöken, Bırakın Aktarlığı Aktarlar Yapsın

Palandöken, “Bazı  meslek kuruluşları ve firmaların baskıları ile birçok bitkisel ürünün aktarlarda satışı yasaklanarak yalnızca belli yerlerde satılması isteniyor. Böyle bir durumun gerçekleşmesi 3 bin 252 aktarın kepenk kapatması demek. Aktarlar Osmanlı’dan beri süregelen bu mesleği hakkıyla yapan ve sattığı her ürünün nerede, ne kadar ve nasıl kullanılacağı konusunda bilgi sahibi olan kişilerdir. Bırakın aktarlığı aktarlar yapsın. Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmekte fazla ver atasüzö boşa söylenmemiştir. Dünya doğal ve bitkisel ürünlerde ışık görüyor ve bu alana yöneliyor. Aktarlardan bu işi almak istememiz çok yanlış” dedi.

-“FİRMALAR AKTARLARIN EKMEĞİNİ KÜÇÜLTÜYOR”

Firmalarının baskıları ile aktarlık mesleğinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geldiğini vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Aktarlık mesleği Osmanlı’dan bu yana babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiş ve kültürümüzün bir parçası olmuştur. Eczanelerin olmadığı dönemlerde ilaçları alıcının şikâyetine göre aktarlar kendileri dükkânlarında hazırlardı. Aktarların sattığı ürünlerin çoğu eczacılıkta ve kozmetik sanayisinde de kullanılıyor. Yani günümüz modern eczacılığının temellerini ahilik geleneğiyle süregelmiş aktarlık mesleği atmıştır. Fakat günümüzde firmaların baskıları nedeniyle bu meslek bitme tehlikesi ile karşı karşıya getiriliyor. Ülkemizde şifalı bitkiler ve baharatlar pazarı yaklaşık 1 milyar dolarlık bir pazara sahip. Bazı meslek kuruluşları ve ilaç firmaları ise bu pazarın tamamına sahip olmaya ve aktarların ekmeğini elinden almaya çalışıyor” diye konuştu.

-“AKTARLAR ÜRÜNÜNÜN NASIL VE NE KADAR KULLANILACAĞINI BİLİR”

Aktarların sattıkları her ürünün kullanımı konusunda bilgi sahibi olduklarını belirten Palandöken, “Firmalar ıhlamur, zencefil, zerdeçal ve tarçın gibi bitkilerin kullanımının ilaç kapsamında değerlendirilmesini ve bu ürünlerin kendilerine ait yerlerde satılmasını istiyorlar. Bu mantıkla bakılırsa, çayın, kanında demir eksikliği olanlara, kahvenin de yüksek tansiyonu olanlara zararlı olabileceği doktorlar tarafından ifade ediliyor. O zaman çayın ve kahvenin bakkallarda, kahvehane ve cafe gibi işletmelerde satışının yasaklanarak sadece eczanelerde mi satılması gerekir? Bu düşünce ne kadar yanlışsa aktarlarda ıhlamur satışının yasaklanması da o kadar yanlıştır. Aktarlar sattıkları her ürünün ne olduğunu ve kimin ne kadar kullanılacağını iyi bilirler. Bu sebeple bazı bitkisel ürünlerin aktarlarda satışının yasaklanması kabul edilemez. Mesleğin ayakta kalması için bırakın aktarlık işini aktarlar yapsın. İşini bilen aktar esnafı dükkân kapatırsa meydan içeriğinin ne olduğu bilinmeyen merdiven altı üretimlere kalır. İnternet üzerinden satışlarda da denetimi yapılmayan sağlıksız ürünlerin satışı artar” şeklinde söyledi. 

adminadmin