Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 26-05-2017 08:48   Güncelleme : 26-05-2017 08:48

Ramazan, İmsak Ve Kur'an Ayı

Oruç kelimesinin karşılığı olarak arapçada "savm" kelimesi kullanılır. Bu kelime sözlük anlamı bakımından imsak(tutmak) anlamına gelir.

Ramazan, İmsak Ve Kur'an Ayı

Fıkıhta oruç, fecri sadıktan  güneşin batışına  kadar  insanın kendini yemek-içmek ve cinsellikten tutması (alıkoyması ) olarak   tanımlanır. Oruçta  en önemli  şey,  insanın    iradesini   kontrol  etmesi  ve  kendisini  tutabilmesidir.  Türkçemizde    ibadetler  ile   kurduğumuz  ilişkilerde,   ibadetler özne  konumundan  daha  çok  nesne  konumuna   indirgenmiştir.   Namaz kılınır, oruç tutulur,  abdest alınır.  Bu  bağlamda  baktığımızda bizim orucu tutmamızdan  öncelikli  olarak orucun  bizi  tutması, imsak etmesi gerekir. Orucu farz  kılan ayette "Sizden önceki ümmetlere arz kılındığı gibi size de oruç takva sahibi olmanız için farz kılındı.
Kendimizi  tutma disiplinini elde etmemizin gayesi, takvaya ulaşabilmektir. Takva; yaşadığımız hayatın hesabını Allah'a verme  sorumluluğu bilincine sahip olarak yaşamak demektir.  Takvayı   kuşanmak ile  oruç arasında böyle bir bağlantı vardır.  Yemek-içmek  ve cinsellik insanın beşeri yönünün en temel özellikleridir. Orucu sadece bunlardan belli bir zaman aralığında tutup, iftarla beraber imsak disiplinini kaybetmek, Ramazan’ı imsaktan çok iftar ayına  döndürmüştür. Kapitalist kültürün yaşam alışkanlıklarının tüm toplumsal hayata hakim olması bizim imsak=oruç bakışımızı  yeniden gözden  geçirmemizi gerektirmektedir. Oruçlarımızın oruca ihtiyacı var. Çünkü oruçlarımız  bizi tutamıyor. A'lak suresinde  (6-7)" Hayır doğrusu Allah'ın adı ile  okumayan insan, sahip  olduğu bilgi,  güç  ve  servetle şımararak  azgınlık  eder. Kendisini her türlü ihtiyacın üstünlüğü için. "İnsanın tuğyanı, azgınlığı, tagutlaşması; bunu sistemleştirerek taguti sistemler kurmasının  temelinde Allah'tan istiğna  vardır.
Allah'tan müstağni olan insan azgınlaşırken, Allah’ın dışında tüm eşyadan müstağni olan insan ise, gerçek hürriyete ulaştığı gibi, tüm köle düzenleriyle de cihad edecektir. Oruç  bize eşyadan, varlıklardan istiğnayı sadece Allah'a muhtaç olduğumuzun bilincini vermelidir.

Ramazan ayı Kur'an'ın indirildiği aydır. Kur'an bu ayda indirildiği  için biz bu ayda oruç tutuyoruz. Kur'an-ı anlamak için kendimizi imsak etmeden, Kur'an'ı anlamamızın da  mümkün  olamayacağını anlamamız gerekir. Neden Kur'an'ın indirildiği ayda oruç tuttuğumuzu başka türlü nasıl anlayabiliriz?   

Duygu, düşünce, akıl ve kalbimizle vahiyden kaynaklanmayan tüm yaşam şekillerinin ve  hayat tasavvurlarının etkisi altında yaşarken, eğer aklımızı ve kalbimizi bunlardan imsak edemiyorsak, bırakın Kur'an-ı anlamayı, Kur’an’ı kendilerini yok etmek için gönderildiği batıl ideolojilerin ve dinlerin etkisi ile Kur'an'ı anlamaya kalkışmak gibi bir saçmalığın içine düşebiliriz. İmsakın akıl ve kalp yönüyle de  olması  gerektiğinin, böyle olmayan bir imsakın bizi Kur'anla buluşturmayacağının farkındalığını kazanmalıyız.
Akıl ve kalpleriyle batıldan gelen tüm çağdaş ideolojilere ve onların yaşam şekillerine, aç insanların yemeğe üşüştükleri gibi iftar halindeyken, Müslümanlara imsakın sadece ilmihal kitaplarındaki gibi olduğunu anlatmak, hal ilmimizden ne kadar cahil olduğumuzun acı bir göstergesidir.

Nur  DİNÇKAN

 
adminadmin