Genel
Giriş Tarihi : 09-06-2020 13:42   Güncelleme : 09-06-2020 13:42

Reis Canlı Yayında Konuştu

TRT ortak yayınına konuk olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen canlı yayında Türkiye ve dünya gündemine dair gelişmeleri değerlendirdi.

Reis Canlı Yayında Konuştu

BÜTÜN DÜNYAYI KUCAKLAMANIN YANINDA, ELİMİZİ İNSANLIĞA UZATIYORUZ!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT’nin “Cumhurbaşkanı ile Özel” ortak yayınında Sermin Baysal Ata, Burhanettin Duran ve Okan Müderrisoğlu’nun sorularını cevapladı.

 

Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük'ün eşi Süheyla Küçük'ün bugün hayatını kaybettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhumeye Allah'tan rahmet, ailesine ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne başsağlığı diledi.

 

“102 ÜLKEYE, BÜYÜK BİR KISMI HİBE OLMAK ÜZERE, YARDIM GÖNDERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, soru üzerine, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sadece Türkiye'yi değil tüm dünyayı etkilediğini, ülkelerde çok yönlü zararlar meydana getirdiğini söyledi.

 

Salgın sürecinde başta ABD olmak üzere; Rusya, Çin ve diğer ülkelerin çok büyük zararlar gördüklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece ABD'de 45 milyon civarında işsizden bahsedildiğine işaret etti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin pandemi döneminde de büyüme oranı bakımından dünyada bir numara olduğunu, 4,5 gibi bir oranın yakalandığını vurgulayarak, “Salgınla mücadelede biz şu ana kadar 102 ülkeye, büyük bir kısmı hibe olmak üzere, yardımlar gönderdik. Onun içinde maske, tulum, ilaçlar vesaire var. Bütün bunları yaparken de kendimize de çok farklı hedefler koyduk. Benim hep ‘aşkım’ dediğim adımım, şehir hastaneleri. En son Çam ve Sakura Şehir Hastanesi. Türkiye'nin en büyük hastanesi oldu. Muhteşem mi muhteşem” ifadelerini kullandı.

 

“SAĞLIK TURİZMİYLE MEVSİMLİK TURİZMDEKİ AÇIĞIMIZI KAPAYACAĞIZ”

En ileri teknolojinin görülebileceği Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin yap-işlet-devret modeliyle inşa edildiğini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığının da hastaneyi doktor, hemşire ve sağlık memurları konusunda çok güçlü bir ekiple donattığını vurguladı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener, Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastaneleri ile Hadımköy Dr. İsmail Niyazi Kurtulmuş ve Okmeydanı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi’nin yapım süreçlerini anlatarak, son olarak açılışı yapılan şehir hastaneleriyle hizmete giren şehir hastanesi sayısının 11’e ulaştığını bildirdi.

 

“Bütün bu hastanelerin hava ulaşımıyla entegre oluşu sağlık turizminde bir patlama meydana getirecek” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bizim sağlık turizmini tetikleyecek. Sağlık turizmiyle mevsimlik turizmdeki açığımızı kapayacağız. İşin böyle de güzel bir yanı var. Şu anda yurt dışından hastalar gelmeye başladı. Yeni, hemen. Çok kısa bir zamanda hızlandıracak bu işi” değerlendirmesinde bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nin yolunun ve hastaneye ulaşım için yapılacak metronun Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca tamamlanacağını tekrarladı.

 

KORONAVİRÜS SALGINIYLA MÜCADELE

Koronavirüs salgınıyla mücadelede “maske, mesafe ve temizlik” vurgusunu yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben sevgili halkıma hitap ediyorum, aman ne olur bu üç kavrama çok dikkat edin. Maskeyi ihmal etmeyin. Nerede olursanız olun, hele hele kapalı mekânda kesinlikle maskeyi takın” uyarısında bulundu.

 

Gençlerin “Ben gencim, nasıl olsa bana bir şey olmaz” dememesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta sonu piknik alanlarında, asker uğurlamalarında ortaya çıkan görüntülerin doğru olmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu virüs, farklı bir virüs. Buna karşı tek çare Bilim Kurulu üyesi hocalarımızın söyledikleri. Hep ‘maske, mesafe, temizlik’ diyorlar. Buna dikkat edeceksiniz” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüse ilişkin bugün açıklanan rakamlara göre vaka sayısının 989’a düştüğünü, 19 kişinin vefat ettiğini, yoğun bakımda ise 625 hasta olduğunu belirterek, yoğun bakım ve entübe hasta sayısını daha da aşağıya inmesini arzu ettiklerini söyledi.

 

Koronavirüsten ölüm oranının Türkiye’de düşük olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz şu anda dünyada 11'inci sıradayız, iyiyiz yani” değerlendirmesinde bulundu.

 

“DÖRT TEMEL TAŞA ÇOK ÖNEM VERDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün yaptığı görüşmede, bu rakamları paylaştığı ABD Başkanı Donald Trump'ın şaşırdığını söyledi. Türkiye’nin sağlam sağlık altyapısına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz, siyasette yola çıktığımızda bir şey söylemiştik, ‘Biz, Türkiye'yi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz’ demiştik. ‘Bunun birincisi eğitimdir, sağlıktır, adalettir, emniyettir’ demiştik. Ondan sonra bu dört temel taşın üzerine ulaşımı, tarımı, dış politikayı ilave ettik vesaire. Ve biz, bu dört temel taşa gerçekten çok önem verdik. Yoğun bir şekilde gerek ortaöğretim gerek üniversitelere ağırlık vererek Türkiye'de üniversite olmayan ilimiz kalmadı. Yani 75-76 üniversiteden 206 üniversiteye çıktık. 81 ilin 81'inde de üniversitemiz var. Bu hâle getirdik işi. Diğer yönden de gerçekten çok lüks hastaneler yaptık. Mesela acaba İtalya'da ücretsiz ilaç alabilir misiniz? Almanya'da ücretsiz ilaç alabilir misiniz? İşte bay Kemal zamanında, SSK'nın başında olduğu zamanda, SSK hastanelerinde ilacı bırakın ücretsiz almak, doktorun yazmış olduğu ilacı iniyorsunuz SSK'nın aşağısında eczanesi var, orada size yazılan ilaçların tamamını alamıyorsunuz. Zaten dışarıdaki eczanelerden alma şansınız yok.”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de koronavirüsten dolayı vaka-ölüm oranının yüzde iki civarında olduğuna vurgu yaparak, “Fransa'da bu yüzde 18. Fransa'yı şöyle dinlediğiniz zaman, aman yarabbi havasından geçilmiyor. İşte tablo ortada. Virüsün bulaştığı 100 kişiden 18'i Fransa'da şu anda hayatını kaybetmiştir. Böyle bir durumda. Durum hamdolsun bizde çok farklı seyretti, hâlâ da böyle seyrediyor” dedi.

 

Koronavirüsle mücadelede vatandaşlara ilaçları ücretsiz verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkenin Cumhurbaşkanıysam sorumluluğumun altında bu yatıyor. ‘Kenarı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir de Adl-i İlahi sorar Ömer'den onu’. Bu anlayışla yetiştik. Dolayısıyla kalkıp da kenarda köşede bir garip var, bir hasta var, ‘bırak ne olursa olsun' diyemeyiz” ifadesini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, başları tersten yapışık 2,5 yaşındaki ikiz Derman ve Yiğit kardeşlerin tedavi için İngiltere’ye gönderildiğini ve Keşmirli bir doktorun gerçekleştirdiği başarılı geçen bir ameliyatın ardından çocukların Çarşamba günü Türkiye’ye getirileceğini anlatarak, çocukların devlet tarafından tedavi için İngiltere’ye gönderildiğini ancak hayırsever bir Türk armatör ile Keşmirli bir kişinin tedaviyi üstlendiğini kaydetti.

 

ŞEHİR HASTANELERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl sonuna kadar beş şehir hastanesi daha yapacaklarını, hedeflerinin 30 büyükşehrin hepsinde şehir hastanesi yapmak olduğunu vurgulayarak, “Ama bu ana muhalefetin başındaki zat, ‘Bunun hesabını ver’ diyor. Bunun hesabını versek de anlamazsın. Yapılan şey ortada, burada devletin cebinden bir kuruş çıkmadan bu hastaneler yapılıyor. Buradaki tek şey işletici ile devletin arasındaki protokolüdür, sözleşmesidir. Şu ana kadar da biz bunu en ideal şekilde, en güzel şekilde işletmesiyle de yapıyoruz ve herhangi bir sıkıntıya da mahal kalmadan bu yürüyor” dedi.

 

Şehir hastanelerinin çoğunun dış kredilerle yapıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kredisini bulur getirir ve hastaneyi de kendisi yapar. Bazıları da yabancı ortakla yapıyor. En son Çam ve Sakura Hastanesi'nin finansörü Japonya. Hatta o gün açılışını da Japon Başbakanı Abe ile beraber video konferansla yaptık, o da çok mutlu oldu. Bundan sonraki süreçte de Türkiye'de buna benzer örnekleri inşallah çok yaşayacağız” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüs ile mücadelede hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına ve vatandaşlara Allah’tan rahmet diledi.

 

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının da sürece has bir şekilde, çocukların, vatandaşların balkonlardan İstiklal Marşı’nı okuyarak kutlandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah kısa zaman içerisinde bunu telafi ederiz, ondan sonra tekrar aslımıza döner ve artık caddelerde, meydanlarda çalışmalarımızı sürdürürüz” dedi.

 

“YATIRIMLARI AYNI KARARLILIKLA DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine koronavirüs sürecinde de yatırımların devam ettiğini vurgulayarak, “Her şeyden önce yatırımların durması diye bir şey bizim kitabımızda yazmıyor, yazmayacak. Yatırımları aynı kararlılıkla devam ettireceğiz. İnşallah bu yıl sonuna kadar 15 kadar da baraj açılışı yapacağız. Bunlar açılışı yapılacak olanlar, bu arada tabii bir de temelini atacağımız barajlar var” açıklamasında bulundu.

 

Hizmet siyasetine öncelik verdiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu sürdüreceklerini, çünkü halkın siyasetçiden hizmet beklediğini söyledi.

 

Türkiye'nin savunma sanayiinde çok ciddi bir sıçrama içerisinde olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mesela SİHA'lar, İHA'lar, şimdi Akıncı geliyor. Bunlar olmamış olsaydı biz terörle mücadelede beklenen başarıyı kesinlikle elde edemezdik ama SİHA'larla o başarıyı elde ettik, İHA'larla koordinatların belirlenmesini tespit ettik. Ondan sonra F-16'lar indi vurdu. Bu süreci bu şekilde devam ettireceğiz, bir defa sağlık sanayinde durmayacağız. İşte sağlık turizmi dedik, bununla beraber yola devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 

Sağlık turizminin yanı sıra sektördeki üretimlere ilişkin bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve millî solunum cihazına yoğun şekilde sipariş geldiğini, bu cihaza şu an itibarıyla 60 bin civarında sipariş bulunduğunu açıkladı.

 

“AŞI, İLAÇ VE TIBBİ CİHAZDA DIŞA BAĞIMLILIĞI BİTİRMEMİZ GEREKİYOR”

Aşı ve ilaç çalışmalarının da yoğun şekilde devam ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Aşı çalışması yapıyoruz, ilaç çalışmasında yoğun bir adım var. Bir de burada bir Sağlık Vadisi inşallah kuruyoruz. Sağlık Bakanlığımız şu anda onun da çalışmasını yapıyor. Vadi, ODTÜ'nün çevresinde. Bununla beraber orada da ciddi bir sıçrama yapalım istiyoruz. Bilindiği gibi aşı, ilaç ve tıbbi cihazda dışa bağımlılığı bitirmemiz gerekiyor. Millî üretim hamlelerimiz bu noktada çok önemli. Bu konuda da özellikle daha çok, kök hücre, gen tedavisi, ilaç araştırmaları, uzaktan teşhise ilişkin alt yapı gelişimi gibi alanlarda araştırma geliştirme yatırımlarımıza çok büyük önem veriyoruz. İnşallah Türkiye'yi en modern ve nitelikli sağlık hizmeti imkânlarına sahip hâline getireceğiz. Bunun yanı sıra ülkemizi bilgi üreten ve ihraç eden küresel güce ve parlak bir geleceğe de taşıyacağız.”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pandemi döneminde ekonomik olarak vatandaşları desteklediklerini, 5 milyon 500 bin dar gelirliye biner lira maddi yardımda bulunduklarını aktararak, “Bütün bunların yanında önümüzdeki döneme yönelik de ekonomide yatırımlarımızı artırarak, bir defa girdiyi aktif-pasif dengesinde çok daha iyi bir noktaya inşallah taşıyıp, belki ikinci çeyrekte biraz sıkıntılı olacak ama Allah'ın izniyle üç ve dördüncü çeyrekte bu işi toparlayacağız” dedi.

 

Faiz oranlarının düştüğünü, enflasyonda da düşüşe geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin olumlu seyirde gittiği bu dönemde yatırımcılardan yeni yatırımlar beklediğinin altını çizdi.

 

“TİCARET BAKANLIĞI BÜNYESİNDE HAKSIZ FİYAT DEĞERLENDİRME KURULU OLUŞTURULDU”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, düşük faizli kredi imkânlarının açıklanmasının ardından haksız fiyat artışlarının yaşandığının anımsatılması üzerine, şöyle konuştu: “Bu sahtekârlara, bu âdeta soygunculara karşı şu anda başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere Maliye Bakanlığımızın kendi özel ekipleri olmak üzere hepsi bunların üzerine üzerine gidiyorlar ve gitmeye de devam edecekler. Bu önlemleri alacağımız gibi denetimler gerçekleştiriliyor. Haksız fiyat artışı yaparak vatandaşlarımızın mağduriyetine neden olanlarla ilgili yasal işlemler de başlatılıyor. Burada en önemli şeylerden bir tanesi de, piyasa bozucu faaliyetlerle mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiz. Haksız fiyat artışlarının yapılması durumunda Mali Suçları Araştırma Kurulu MASAK, bunlarla ilgili incelemelerini başlatacak. Her konuda olduğu gibi ülkenin ekonomik güvenliği konusunda da gerekli mücadeleyi vereceğiz, çünkü bu da bir terördür. Buna fırsat vermeyeceğiz. Ayrıca Ticaret Bakanlığı bünyesinde Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. Bu kurul, üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin, fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarını da denetleyecek. Kurul, olağanüstü fiyat artışı gerçekleştirdiği tespit edilen üreteci, tedarikçi ve işletmeler hakkında da idari para cezası kararı alabilecek. Ayrıca kamu bankaları ve kamu katılım finans kuruluşları, kredi paketleri açıklamıştı. Onlar da söz konusu finansal imkânlarını ürün veya hizmetlerde fiyat artışı olarak yansıtan firmalara sunmayacaklarını duyurdu. Dolayısıyla bu konuda fırsatçılık yapılmasına da geçit vermeyeceğiz.”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüsle mücadele sürecinde birçok alandaki değişimleri fırsata dönüştürmeyi hedeflediklerini belirterek, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile görüşmesinin ardından bu ülkelerin gidilebilecek destinasyonlar arasına Türkiye’yi de koyduklarını, önümüzdeki günlerde görüşeceği Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile de bu konuyu görüşeceklerini bildirdi.

 

“TÜM DÜNYAYI KUCAKLAMANIN YANINDA, ELİMİZİ TÜM İNSANLIĞA UZATIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavürisle mücadelede dayanışma kültürünün önemine dikkati çekerek, bunun görmezden gelinmesi hâlinde tüm ülkelerin kayıpta olacağını kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak bu milletin tarihinden gelen, genlerinde olan o dayanışma kültürünü korona olayında dünyaya anlattık. 102 ülkeye bizim yardım elimiz uzandı, acaba onların böyle bir şeyi oldu mu? Maskelerine, tulumlarına, her şeylerine el koydular. Bunu anlatarak biz diyoruz ki, 'Bizim kadim tarihimizde böyle bir özellik var.’ İşte bu özellikten hareketle de biz tüm dünyayı kucaklıyoruz. Tüm dünyayı kucaklamanın yanında da elimizi tüm insanlığa uzatıyoruz. İstiyoruz ki tüm insanlık aynı ruhla çalışmaya devam etsin ve dünyada barış özgürlük hâkim olsun” değerlendirmesinde bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yerli ve millî imkânlarla ürettiği İHA ve SİHA’ların Libya ve İdlib’teki başarılarının dile getirilerek, SİHA’lara talebin sorulması üzerine, SİHA'lara yönelik çok ciddi siparişler bulunduğunu, siparişlere yetişilemediğini açıkladı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam ABD Başkanı Trump ile yaptığı görüşmede F-35 ve S-300 konularının gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de “Gündeme gelmedi ama biz çalışma grubu oluşturduk. Sayın Trump ile bu akşam yaptığımız görüşmede de bunları oluşturduk. Dışişleri ve Savunma bakanları, istihbarat ve özel danışmalarımız bu çalışmayı yapacaklar” bilgisini paylaştı.

 

“200 BİN CİVARINDA İDLİBLİ GERİ DÖNDÜ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'de son gelişmelere ilişkin de şu bilgileri verdi: “Şu ana itibarıyla M4 yolunda bazı sıkıntılar olsa da iş fena gitmedi. Şu an itibarıyla da fena gitmiyor. 200 bin civarında İdlibli geri döndü. Fakat hepsinden öte, özellikle de kuzeyde briket konutlar yapıyoruz. Aileleri rahatlıkla barındırabilecek 30-40 metrekare konutlar. Şu anda bu konuda AFAD'ımız, Kızılay'ımız ve bunun yanında sivil toplum kuruluşlarımız yoğun bir şekilde çalışıyor. Hedefimiz burada ilk etapta 20 bin konut planlamıştık. Bunu şimdi daha da artırıyoruz. Belki 50 bine çıkartacağız. Yoğun bir şekilde buna devam ediyoruz. 50 bini yakalarsak bu İdlibli'ye bir rahatlama verecek.”

 

“GEORGE FLOYD'UN İNSANLIK DIŞI MÜDAHALE SONUCU HAYATINI KAYBETMESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ BİR OLAY”

ABD'de polis şiddeti sonucu siyahi George Floyd'un hayatını kaybetmesinin ardından başlayan protestolara ilişkin soru üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “George Floyd'un ABD'de insanlık dışı müdahale sonucu hayatını kaybetmesi üzüntü verici bir olay. Bunları Sayın Trump'a söyledim. Bu elim olay aynı zamanda ırkçı bir yaklaşımın tezahürü. Vicdan sahibi hiçbir insanın kabul edebileceği bir durum değil. Gerçekten orada polisin âdeta gırtlağına basarak ona 'nefes alamıyorum' çığlıklarını attıran olay sıradan bir olay değil” dedi.

 

Irkçı yaklaşımların bazen siyahilere, bazen mültecilere yönelik uygulandığını gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Müslüman olarak ırk, renk, din, dil ya da inanç ayrımı yapmaksızın tüm insanların haklarını korumak için mücadele vermeye devam ediyoruz ve edeceğiz” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın bir siyahi olarak, ABD’deki siyahilere yönelik ne gibi adımlar attığının önemli olduğuna vurgu yaparak, “Kültürel birikim ve insana bakışla ilgili olan konudaki tavırlar çok çok önemli. Peygamber Efendimiz, ‘Beyazın siyaha bir üstünlüğü yoktur, siyahın da beyaza bir üstünlüğü yoktur’ diyor. Biz bu ilkeyi yüzlerce yıldır kendimize şiar edindik” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK/YPG'nin Antifa denilen terör örgütü ile ABD'deki bir araya gelişleri manidardır. Bunu Sayın Trump'a söyledim. Bunlara verilen destekler manidardır. Bu konularda da hassasiyetinizi özellikle rica ediyorum dedim. Bunların Suriye'de de çok ciddi operasyonları oldu” açıklamasında bulundu.

 

ABD Başkanı Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ele aldıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede birinci derecede Libya konusunun önem arz ettiğini belirtti.

 

LİBYA’DAKİ GELİŞMELER

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump’un Libya’daki gelişmeleri merak ettiğini aktararak, “Bir de tabii Libya'daki gelişmeleri ve bizim Libya'da başarılı bir durumda olduğumuzu tespit etti, teyit etti” dedi.

 

Türkiye’nin Libya’da Birleşmiş Milletler'in tanımış olduğu Libya Millî Mutabakat Hükûmeti ve Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Es-Serrac’a olan desteğini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Darbeci Hafter'e karşı da Hafter'in yanında kim yer alıyorsa yer alsın onların karşısında duruyoruz” vurgusunda bulundu.

 

Libya’da darbeci Hafter’e bağlı unsurların elinden hayati konumdaki Mısrata, Sirte, Küfrah, Tarhune bölgesi ve Fatiye gibi yerlerin alındığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Âdeta Tunus'a dayanan kuzeydeki bir koridor Mısrata dâhil olmak üzere burası tamamen Serrac'ın kontrolü altına girmiş oldu. Serrac'ın kontrolü altına girmesi, Hafter'i bunlar hep âdeta çılgına döndürdü. Şimdi daha da bu genişleyerek onlar kaçıyor, şu anda Serrac ve ekipleri kovalıyor, böyle bir durumda” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’daki son duruma ilişkin haritalar üzerinden bilgi vererek, hedefin Sirte’nin çevresini tamamen alarak bölgedeki petrol kuyularının güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Deniz tarafında da doğal gaz kuyuları söz konusu. Bu da çok büyük önem arzediyor. Aşağıda petrol kuyularının olduğu bölgeler aynı şekilde önem arzediyor. Bu, Rusya'yı rahatsız ediyor. Hafter'in böyle bir derdi yok, Hafter sadece darbeci. Onun bütün gücü Rusya'dan geliyor” ifadesini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hafter'e destek, büyük aktörler tarafından da giderek azalacak mı? Dengeler nasıl değişir?” sorusu üzerine ABD Başkanı Trump ile görüşmesine işaret ederek, “Bu akşam yaptığımız görüşmeden sonra ABD-Türkiye arasında süreçle ilgili yeni bir dönem başlayabilir. Yaptığımız görüşmede bazı mutabakatlarımız oldu. Böyle bir adım belki olabilir” cevabını verdi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile de görüşeceğine işaret ederek, “Bu görüşmelerde özellikle Kahire Zirvesi'ne Rusya'nın farklı bir şekilde katılması, Suudi Arabistan'ın, Abu Dabi yönetiminin, Fransa'nın orada yer alıyor olması, Ürdün'ün orada yer alıyor olması bunlar gerçekten bizi üzen süreç oldu, üzen görüşmeler oldu. Ama hepsinden öte Rusya'nın orada bu şekilde yer alıyor olması hepsinin ötesindeydi. Çünkü ‘benim orada askerim yok’ türünde açıklamaları vardı. Ama bu arada tabii orada 19 kadar uçağı var, onlarla beraber orada şu an bulunuyor. Böyle bir durum söz konusu. Bunları kendileriyle bir konuşalım istiyorum. Kendileriyle konuştuktan sonra ne gibi adımlar atarız, bunun da planlamasını inşallah yaparız diye bir düşüncem var” açıklamasında bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hafter her an sürecin dışına atılabilir, gelişmeler onu gösteriyor” ifadesini kullandı.

 

ABD'DE YAŞANAN ŞİDDET VE YAĞMA OLAYLARI

ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesinde, ABD'de yaşanan şiddet ve yağma olaylarının arkasında olan unsurların, Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren PKK/PYD-YPG terör örgütüyle iş birliği içerisinde olmasından duyduğu endişeyi paylaştığının hatırlatılması ve konunun detaylarının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O konuda kendisi de bu konunun farkında olduğunu ve bu konuyla ilgili bizim onlara aktardığımız bilgileri kendi arkadaşlarından alacağını belirterek, 'Aldıktan sonra tekrar bir görüşme yapabiliriz' dedi. Bu şekilde işi bağladık. Yani Antifa konusuna hâkim olduğunu söyledi” şeklinde konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile görüşmesinde FETÖ mensubu bazı kişilerin isimlerini aktardığını, “Gönderdiğiniz bilgileri alacağım, onlarla ilgili gerekli çalışmaları da yapacağım” cevabını aldığını söyledi.

 

“TÜRKİYE, SİSMİK ARAŞTIRMA VE SONDAJ GEMİLERİYLE BÖLGEDE VARLIK GÖSTERMEYE DEVAM EDECEK”

Libya ile imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırasına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bu anlaşmadan en ufak taviz vermeyeceğinin altını çizdi.

 

Türkiye’nin sismik araştırma ve sondaj gemileri ve bunlara eşlik eden firkateynleriyle bölgede varlık göstermeye devam edeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendinize çekidüzen verin, burada en ufak bir yanlışa girerseniz gereken yapılır. Şimdi Yunanistan boş durmuyor, çıkmış kurusıkı atıyor. Bu kurusıkı attığın ülke hangi ülke? Türkiye'ye bu tür laf atılır mı? Sen kiminle dalga geçiyorsun. Biraz kendine çeki düzen ver. Haddi bil, haddini bilmezsen Türkiye'nin yapacağı şey bellidir” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir taraftan kalkıyorlar Güney Kıbrıs'ta iki tane camimizi kimisi sabote edip molotof kokteyli yakmaya vesaire filan, bir taraftan geliyorlar Yunan bayrağını, öbür tarafta geliyor bir tane paçavra oraya asıyorlar.  Siz bunları yaptığınız zaman bunlar karşılıksız kalır mı? Gerekli uyarılar yapılıyor, siz bu uyarılara bile kulak asmıyorsunuz. Bu sefer de kalkıyorlar, ‘sakın ha Ayasofya ile ilgili orayı camiye çevirmeyin’. Türkiye'yi siz mi idare ediyorsunuz biz mi idare ediyoruz? Kaldı ki Türkiye'nin kurumları var, böyle bir adım atılacaksa bunun yetki sahipleri bellidir. Parlamentosu var, bunun Danıştay'ı var, dolayısıyla buralar kararını verir, bu karar verildikten sonra da icra makamı gerekli olan adımı atar. Bunun için sizden izin almaya asla tevessül etmez. Nitekim şu anda icra makamına bile gerek yok.”

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yaptığı açıklamayı hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu bir şeyi gösteriyor, demek ki bu ülkenin dinamiklerinde tutuşan, yanan bir şey var. Öyleyse şu anda biz bir hukuk devleti olarak Danıştay'ın vereceği kararı bekliyoruz, Danıştay kararını verir, Danıştay kararını verdikten sonra da atılması gereken adım neyse bu adımlar da ona göre atılır” dedi.

Recep YAZGANRecep YAZGAN