Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları ‘Çarşamba Konferasları’ hız kesmeden devam ediyor. Eğitim Başkanlığının organize ettiği konferanslar serisinde 8. Haftaya girildi. Parti il binası konferans salonunda gerçekleşen konferans da Saadet Partisi Samsun Gençlik Kolları Planlama ve Koardinasyon Başkanı Ömer Faruk Özkan, ‘İslam Şehir ve Medeniyeti’ konusunu işledi.
PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLARIN SEBEPLERİNDEN BİRİ KENTLEŞME
İnsanların büyük bir bunalımın içerisinde olduğunu ve son dönemde psikolojik rahatsızlıkların arttığını söyleyen Ömer Faruk Özkan, bu durumun çok farklı etkenlerinin olduğunu ancak şehirlerin yapısının da yaşanan bu bunalıma ve psikolojik rahatsızlıklara büyük bir etken olduğunu belirtti. Özkan, ‘’Şehirlerimiz kentleşti ve bu kentleşme bizim insan fıtratımıza uygun değildir. Şöyle çehremize baktığımız zaman gözü acıyor insanın doğrusu. Oldukça bunaltıcı bir manzara var karşımızda. Şehirlerimizi kendi elimizle yaşanamaz hale getirdik. Zevksiz, ruhsuz, kimliksiz ve hiçbir estetiği olmayan koca, koca binalar biz ile biz arasına saplanmış bir hançerdir adeta. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı da rahatsızlığını belirtiyor. İhanet ettik diyor kendi ağzıyla. Bunu anlamış olmaları da bir şeydir. Zararın neresinde dönülse kardır diye bir ifade kullanılır. Tabi mesele ihanet ettik, özür dileriz, pardon ile kalmamalı. Bundan sonrası için daha planlı ve insan fıtratına uygun bir şehre dönüşün çalışmalarının yapılması gerekir. Samimiyet ve gayret önemli.’’dedi.
KIR VE KENT NÜFUSU DENGELENMELİ
Köylerin boşalması hayra alamet değildir diyen Özkan sözlerini, ‘’Nüfus planlaması yapılmalı, kır ve kent dengesinin sağlanması gerekiyor. Bunun içinde Köylü’yü köyde doyurmak gerekiyor. Köylü, köyde doyamayınca kentlerde yığılmalar oluyor. Bu da tabi alt yapı ve üst yapı gibi birçok problemi beraberinde getiriyor. Köylü, köyde doymalı. Köylü, köyde imkânsızlıklar içerisinde kalmamalı. Tarım yeniden canlandırılmalı. Hayvancılık yeniden canlandırılmalı. Bunun için haksız vergiler, kotalar ortadan kaldırılmalı. Kentleri, şehirleştirme çalışmaları yapılmalı. Tabiat korunmalı ve muhafaza edilmeli. Rant uğruna insanların sağlıkları ve bu ülkenin yarınları tehlikeye atılmamalı. İnsan fıtratına uygun şehirler inşa edilmeli. Medeniyetimizin alamet ve işaretleriyle de bu şehirler kuşandırılmalıdır. İslam Medeniyetinin temellerinin atıldığı Medeni’de görüyoruz. İlk iş Mescid-i Nebevinin kurulması sonra ki iş pazarın kurulması olmuştur. Efendimiz Medine’de 5 metre genişliğinde ana bir yol ve cadde inşa ettirmiştir. Yine Medine’de yapılan evlerin çatılarının da eşit boyda olmaları da sağlanmış ki, bir evin rüzgâr ve güneşten faydalanmasına engel olmasın düşünülmüştür. Bizim medeniyetimiz işte böylesine mükemmeliyete, incelik ve hassasiyete sahiptir” diye tamamladı.
