Her gün ki koşturmacanın ve yaşam telaşının içinde beş dakikalık gerçek bir zihin teneffüsü istiyorum.
Beş dakika deyip geçmeyin; aslında o kadar uzun bir süredir ki! Neler yapılmaz!
Biz şunları yapalım: Her gün, sağlığımızı geliştirebilmek adına, uygun bir zamanınızda ama özellikle ve zor değilse sabah uyanıp ayağımızı yatağımızdan sarkıtmadan önce beş dakika düşünelim. Bugün biz yeniden yaratıldık, bize yeni bir şans verildi, eğer izin verirsem bugün çok güzel olabilir… Bunun için ne yapabilirim? Fazla değil, beş dakikalık bir işlem… Saatinizi beş dakika erkene kurmak yeterli… Düşünün sadece… Sağlığımı düzeltebilmek adına bugün ne yapabilirim diye. Pencereyi açıp derin nefes egzersizi yapın. Veya iş yerinde ayaküstü simit, poğaça yerine sağlıklı güzel bir kahvaltı... Bir incir, birkaç ceviz belki… Ya da siz ne seviyorsanız. Çeşit çok; bir yumurta, hurma, bir bardak süt, fındık, badem, yeşil dostlar, kuru kayısı, meyveler, domates, salatalık, zeytin, peynir, kaymak… Daha bir sürü sağlık kaynağı besin…
Vücudunuzu uyandıracak germe egzersizleri yapın, aynanın karşısında yüz egzersizi yapın, kendinize gülümseyin, duşun keyfini çıkarın, aç karnına iki bardak su için, güzel kokulu meyvelerden yiyin ve güzel kokulu çiçeklerinizi koklayın. Beş dakika fazladan yürüyün. Ortopedik bir sorununuz yoksa asansöre binmeyin de merdivenlerden inin. Böylece daha fazla hareket etmiş olursunuz. Akşam eve dönerken yürüyüş yapmak için zaman oluşturun. Sağlıklı yaşam için kitaplar alın ve okuyun. Yemek masasında fazla vakit geçirmeyin bunun yerine spora gidin. Daha az acıktığınızı hissedeceksiniz.
Ya da güzel şeyler düşünün, zihninize gıda olsun diye. Bugün olumlu neler yapabilirim diye. Hiç tanımadığınız dilenci bir çocuğun başını okşayın, yaşlı birini karşıya geçirin, birinin yüküne yardım edin, trafikte küfretmek yerine gülümseyin, kapıcınızın hatırını sorun, gökyüzüne bakın ve kuşları görün, Allah’a verdiği her şey için şükredin.
Göreceksiniz her gün yapabileceğiniz bu beş dakikalık yatırımlar size sağlıklı bir hayat olarak dönecek. Her zaman söylüyorum, yine söyleyeyim; ecel birdir değişmez. Herkese biçilen bir ömür var. Ne yaparsak yapalım öleceğiz, ama bu vücudun bizde bir hakkı var. Bu hak sağlıklı yaşayabilmek için gereğini araştırmak ve yapmaktır. Aksi takdirde mesul olabiliriz. İşte bu nedenle “ bilmem ne içenler öldü de su içen ölmedi mi” mantığı çok çok sakıncalı ve sorumsuz bir mantıktır. Hayat bize bahşedilen en önemli nimettir. Biterse geri dönüşü yoktur. Bitmeden önce ne kadar özenli yaşarsak diğer hayatımız da o kadar güzel olur diye düşünüyorum.
O halde şöyle diyebilirim:
Sonsuz bir sağlık için, sadece beş dakika…
