Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 10-08-2016 13:11   Güncelleme : 10-08-2016 13:11

Sahte Kahramanlar

Sahte kahramanlar önce akıllarında bir düşman ve dost düşünür üretirler. Çünkü şeytani bir irade onların akıllarına ve nefislerine bu ilhamı, bu fikri vermiştir bir kere.

Sahte Kahramanlar

Sonra sahte kahramanlar, o fikri hayal dünyalarında tasavvur eder, onlara bir can ve hayat verirler. Çünkü küçük tanrıcık olmuşlardır! Kısacası senaryo yazarlar.

Sahte kahramanların marifetleri vehimlerden kaynaklanır ve ondan ilham alırlar, yarattıkları bu düşmanlara çirkin birer suret  ve şekil verirler.

Sahte hayal kâşifi ve arifidir bunlar. Sonra bu yarattıklarından hayal dünyalarında istediklerini ve dilediklerini yapmalarını isterler. Şeytanın yaptığı gibi hile ve desiselerle onlarla oyun oynarlar!

Hayallerindeki savaşlarında bile ikiyüzlüdürler bunlar. Vehimlerinden yarattıkları bu gücü olmayan hayali bu varlıklarla, hayallerinde savaşır. Yener, sonrada kahraman olurlar.

Onların hayallerinin canı vehimlerindendir. Bilmezler ki; gerçek ve hakiki hayallerin canı ise nurdan ve gönüldendir ve ölümsüzdür. 

Onların ki daha doğmadan ölmüştür bir kere. Onların kahramanlıkları ancak kendilerinedir ve sahtedir. Çünkü sonuç kendi düşündükleri gibi ve ancak kendi hayallerinin içindeki gibi olmuştur.

Ya dışarıdaki durum… Böyle midir?

Tam tersine tabiî ki de değildir… Dışarısı gerçeklerdir ve böyle bir şey yoktur olmamıştır da. Hakiki ve ilahi tasavvur başkadır.

Bu durum sahte kahramanlarımızın hiç hoşuna gitmez ve tabi onlara bu ilhamı verenin de. İkisi de çok kızar ve bozarırlar, içten içe kinlenmeye, hesab etmeye, kurgular düzmeye, planlar yapmaya başlarlar. Zira birbirlerine nar ve yar olmuşlardır.

Artık nar yoldaşları bu sefer dışarıda kahraman olmaya karar verir, hayallerini dışarıda gerçekleştirmek isterler. Egolarını ve benliklerini yani tanrıcık hayallerini gerçekleştirmek arzusu onları yakıp yandırmaktadır.!

Etraflarında gelişen ve oluşan unsurları yeniden gözden geçirmeye başlarlar. Bir amaçları vardır artık, olmamış olanı varmış gibi göstermek. Burası çok ilginçtir ve çok önemlidir.

Hemen acele ile sağda ve solda, altta ve üstte, önde ve arkada ne kadar hata ve kusur varsa onları aramaya, taramaya, iftiraya, casusluk etmeye, dedikodu yapmaya insanları itibarsızlaştırmaya başlarlar. Şeytandan ilham alanlar ve ona inananlar artık şeytanın amellerini severler. Bundan  daha doğal ne olabilir ki.

Fakat  hayallerinde ürettikleri düşman dışarıda bulunmayınca, insanlara varmış gibi iftira ve yalanlarla göstermeye çalışırlar. Sahte kahramanlara düşman gerek ki yensinler ve kahraman olsunlar. 

Sahte kahramanların bu dünyadaki düşmanları, Vatanını milletini seven, vatanı için canını gözünü kırpmadan can veren insanlardır. İşte 15 Temmuz günü gerçek kahramanların kim olduğunu, ilahi tasavvur ve kaderin sahibi tüm dünyaya gösterdi. 
Sahte kahramanların hayalleri ile gerçek kahramanların hayalleri arasındaki fark arş ile ferş gibidir... Birisi ulvidir diğeri sufli. Gerçek kahramanların hayalleri rahmanidir. Sahte kahramanların hayalleri nefislerindendir ve fanidir. Şeytani arzuları gibi bir anda sönüp biter.


Samimi ve ihlaslı bir gönülden gelen hayallerin ve niyetlerin çoğu bu dünyada gerçekleşmese bile bir nurdur. Güzel bir dua ve Şehadet gibidir. Mutlaka ahirette ölümsüz bir güzelliğe ve vücuda bürünecektir. Çünkü biz müminler ona inanırız. Ya sahte kahramanlar için durum böyle midir? Asla!

adminadmin