Ancak İran, İtalya ve Bulgaristan başta olmak üzere yakın coğrafyamızda vaka ve ölü sayıları hızla artmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık bakanlığı aracılığı ile birtakım önlemler almıştır. Alınan bazı önlemlerin makul ve mantıklı olduğunu değerlendirmekle beraber, bazı önlemlerin ise coronavirüs salgınının ülkemizde yayılmasını hızlandıracak nitelikte olduğu aşikardır. Malum olduğu üzere sağlık bakanlığımız riskli ülkelerden ülkemize seyahat eden kişilerin Aile Hekimlerine başvurarak 14 gün rapor almalarını önermiş, bunula ilgili resmi yazıları da il sağlık müdürlükleri aracılığı ile aile hekimi arkadaşlarımıza ulaştırmıştır. Bakanlığımızın bu içerikteki yaklaşımının anlamsız, bilimsel yaklaşımdan uzak, ve maalesef sonuçlarının kamu sağlığı açısından son derece olumsuz olacak bir girişim olduğunu kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Şöyle ki;
Birincisi hekimlik mesleği doğrudan bilimle iştigal eder ve hekim mesleğini yürütürken özgür iradesi ile karar verir. Hekim bakanlık emri ile rapor vermez. Yaklaşım tamamen kanun dışıdır. Üstelik konunun çözümü de son derece basittir. Sözkonusu ülkelerden ülkemize giriş yapanlar gümrük kontrolü esnasındaki pasaport ibrazı neticesinde kendilerine verilecek resmi bir evrak ile pekala idari izinli sayılabilirler.
İkincisi bu yöntem bırakınız salgını azaltmayı, toplumun her kesiminin buluşma mekanı olan aile sağlığı merkezlerini birer kontaminasyon merkezi haline getirecektir. Ülkemizde henüz bırakınız aile sağlığı merkezlerinde coronavirüs teşhisi koyacak tıbbi donanım bulundurmayı, bu merkezlerdeki sağlık personelini dahi enfeksiyondan koruyacak hiçbir önlem alımamıştır bakanlığımız tarafından. Koruyucu sağlık hizmeti verilen mekanlara hiçbir teknik destek verilmeksizin coronavirüs şüpheli temaslıları yönlendirmek, enfeksiyon nedeni ile ölüm oranları daha yüksek olan riskli gurubun bu kişilerle münasebetinin artmasına, virüsün tahmin edilenden çok daha hızlı yayılmasına neden olacaktır. Örneğin 70 yaşında şeker ilaçlarını yazdırmaya gelen bir yakınınızın aile sağlığı merkezinde coronavirüs taşıyıcısı ile temas riskini artırmaktır bu önlem. Virüsün hızla yayıldığı ülkeler sağlıklı vatandaşların dahi evlerinden çıkmamasını telkin ederken, ülkemizdeki tüm şüpheli temas öyküsü olan vatandaşlar aracılığı ile adeta virüsün yayılmasını hızlandırmak için atılmış bir adım niteliğindeki bu yaklaşımı hiçbir suretle doğru bulmuyor, kabul etmiyoruz.
Özetle; Samsun Aile Hekimleri Derneği olarak öncelikli amacımızın kamu sağlığını bir basamak daha yukarıya taşımak olduğunu tüm çevrelere tekrar hatırlatmak isteriz. Bu amaç doğrultusunda bakanlığımızın şüpheli temas öyküsü olan vatandaşlarımızı sırf rapor alsınlar diye aile sağlığı merkezlerimize göndermesini bilimsel olarak olumsuz bir adım olarak niteliyor, riskli ülkelerden gelen vatandaşlarımızı 14 gün boyunca bulaş riskini azaltmak için evlerinden çıkmamaya davet ediyoruz. Mevcut şartlar ışığında ülkemizde kamuoyunun endişeye kapılmasını gerektirecek bir durum olmadığını tekrar hatırlatarak tüm ulusumuza ve Samsunlu hemşehrilerimize sıhhatli günler diliyoruz.
