Samsun Haber
Giriş Tarihi : 25-04-2017 15:21   Güncelleme : 25-04-2017 15:21

Samsun Balkan Türkleri Derneğinden 23 Nisan Söyleşisi

Samsun Balkan Türkleri Derneği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 97. Yıldönümü dolayısıyla dernek binasında Gazeteci yazar Osman Kara’nın katılımıyla söyleşi düzenledi.

Samsun Balkan Türkleri Derneğinden 23 Nisan Söyleşisi

Gazeteci yazar Osman Kara’nın sunumuyla Samsun Balkan Türkleri Derneği binasında düzenlenen söyleşiye Samsun Balkan Türkleri Derneği Başkanı Cihat Yılmaz, Samsun’daki mübadil dernek başkanları, dernek üyeleri, çok sayıda misafir ve davetli katıldı.

Samsun Balkan Türkleri Derneği olarak her ay farklı konularda gündem ile ilgili programlar düzenlemeye gayret ettiklerini ifade eden Samsun Balkan Türkleri Derneği Başkanı Cihat Yılmaz, ‘‘TBMM’nin açılışının 97. Yıldönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle Gazeteci yazar Osman Kara’nın sunumuyla güzel ve bilgi yüklü bir söyleşi gerçekleştirdik. Katılımın yoğun olduğu programımıza katılan üyelerimize, misafirlerimize ve bu güzel söyleşi için Gazeteci yazar Osman Kara’ya çok teşekkür ederim’’ dedi.

Kara, ‘Bayramlarımızı bayram gibi kutlamalıyız’

Bayramların içinin boşaltıldığını söyleyen ve bayramların bayram gibi kutlanılması gerektiğini ifade eden Gazeteci yazar Osman Kara, ‘’23 Nisan çocuklara armağan edilmiştir ama çocuk bayramı değildir. O kendi vatanında yok edilmek istenen bir milletin “Hayır, ölmedim, ölmeyeceğim” diye haykırmasının ve Ankara bozkırından bütün bir dünyaya meydan okumasının bayramıdır. O bizim “tam bağımsızlık ve milli egemenlik” bayramımızdır. O temeli atanların, o çatıyı çatanların, o muhteşem eseri geleceğimizin sahibi çocuklarımıza armağan etmesi o bayramın asli manasını asla çocuklaştırmaz tam tersine biraz daha derinleştirir, daha da yüceltir’’ dedi.

Kara söyleşisine şu şekilde devam etti; 23 Nisanın önünde 19 Mayıs, arkasında 30 Ağustos ve 29 Ekim vardır. 19 Mayıs gençlere, 30 Ağustos kahraman orduya, 29 Ekim ise bunların hepsini kapsayan millete armağan edilmiştir. Bu dört milli bayramın tamamı her kesimin ve herkesindir ve her kesime ve herkese emanettir. Anlamak ve sahip çıkmak da kendisini bu millete mensup kabul eden her kesimin ve herkesin ilk ve en asli görevidir. 23 Nisan 1920’nin o mübarek Cuma günü, sadece batı Türklüğünün değil, tüm Türk dünyasının, tüm İslam âleminin ve Şark’ın ve Afrika’nın tüm “mazlum milletlerinin” kurtuluş meşalesinin bütün bir cihanı aydınlatmaya başladığı gündür. O gün Ankara’da yakılan ateş sadece Anadolu’yu değil tüm Türk ve İslam dünyasını ve tüm mazlum milletler coğrafyasını aydınlattı ve o gün bu topraklarda kazanılan zafer ondan sonra verilen tüm bağımsızlık savaşlarının öncüsü ve örneği oldu.

23 Nisan çocuklara armağan edilmiştir ama çocuk bayramı değildir ifadelerini kullanan Kara, ‘’23 Nisanı çocuklarımızla birlikte kutlayalım ama ne olur asli manasını bir kenara koyarak bir çocuk şenliğine dönüştürmeyelim, çocuklaştırmayalım. Bugünkü varlığımızı o günlere ve o günlerin aziz şehitleri ve gazilerine borçlu olduğumuzu çocuklarımıza yine onların diliyle anlatalım ama bizler, biz büyükler bu bayrama salt çocukların şenlik günü olarak bakmayalım. Bilelim ve inanalım ki bu bayram Şark’ın karanlık gecesinden nurlu ufuklara doğru başlayan bir kutlu yürüyüşün açılan ilk bayrağıdır. O bayrağı biz açtık ve Şark’ın mazlum milletlerine örnek biz olduk. Ne mutlu bize… 23 Nisan çocuklarımıza ve milletimize kutlu olsun’’ şeklinde konuştu.

 

adminadmin