Samsun Haber - Müftü Çakı “Cemaatimizin birlik ve beraberliğini düşündük, camilerde ayrışma ve ötekileştirme ve siyasetin birliğimize zarar vereceğini, cemaatimizi böleceğini biliyorduk. Camilerden cemaatlerin farklı görüşte olanların uzaklaşmaması için bize gelen duyumlar ile kesin hedef göstermeden uyarılarda bulunduk ama yanlışların daha net ve güçlü ortaya konması konusunda geç kalmışlığın pişmanlığını da yaşıyoruz” dedi.
CAMİLERDE AYRIMCILIK
Müftü Çakı “Camilerde yapılan sohbet ve vaazlarda ayrışmaya, ötekileştirmeye neden olmaması, içine siyaset karışmaması için dikkat ederek dilimizi hep koruduk. Vaaz ve sohbetlerin birleştirici, aydınlatıcı, öğretici olmasına azami dikkati gösterdik. Başkanlığımız da bunu bizlerden istedi. Camiye gelen cemaate rehberlik etmeyi, onların dinin sahih bilgisiyle buluşmalarında kendimizi sorumlu gördük.” dedi.
DİNİ REFERANS GÖSTERENLER BİZİ BÖLMEYE ÇALIŞTI
FETÖ’nün İslamiyet’i ve dini değerleri kullanarak vatandaşların dini duygularıyla oynayarak kendi emellerine alet ederek bölmeye kalkıştığını söyleyen İl Müftüsü Veysel Çakı “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak din adına dindarları ayrıştıran toplumu bölmeye çalışan ve hatta kendi Müslümanlık anlayışlarını tek hakikatmiş gibi gösterenlerin karşısında olduk. Birlik dini, barış dini, hoşgörü dini olan İslam üst kimliğimizdir. Alt kimliklerimizi üst kimlik haline getirirsek, mezhebimizi, meşrebimizi, cemaatimizi üst kimlik yaparak ayrışmaya, bölünmeye hatta bir birimize sırt dönmeye işi götürürsek çok yanlış yapmış oluruz” diye ifade etti..
NE KADAR SUSMUŞ OLSAKTA UYARDIK
Müftü Çakı “Camiler Haftası vesilesiyle bir etkinlikte yaptığı konuşma ile ilgili ise “Biz bazı yanlışları görmüş olsak da direk şahıs ve grupları hedef belirterek değil genel ifadelerle aydınlatmaya çalıştık. Hz. Peygamberin tebliğ metodu da böyleydi. Birisinden bir yanlış davranış gördüğü zaman kürsüye çıkıp falanca şunu yapıyor demez; insanlar arasında şöyle yanlış işler yapanlar var, doğru değildir diyerek uyarısını yapardı.
Hedef göstermezdi, kimseyi rencide etmezdi. Bizde dikkat dilimizi koruduk. Kurbanların ve derilerinin toplanan zekât ve fitrelerin nerelere gittiği konusunda duyarlı ve dikkatli olunması gerektiğini hep söyledik. Çocuklarımızın nerelerde kaldığını, kimin yurdunda nasıl yetiştirildiğini takip edin, hep dedik. Ama bunu genel söyledik. Bu konudaki istismarlarla ilgili duyumlarımız vardı, bu kurban etlerinin marketlere verilip oradan başka maddeler alındığını, hatta zekât ve kurban paralarının binaların yapımında kullanıldığını duyuyorduk. Uyarılarımızı şunlar, bunlar böyle yapıyorlar diye değil cami içindeki cemaati ayrıştırmadan genel söylemlerle uyardık” diye konuştu.
BELKİ DE YAPTIĞIMIZ YANLIŞTI
Bu yaşanacakları keşke o zaman biliyor olabilseydik diyen Müftü Çakı “15 Temmuz öncesinde din adına dinin asli kaynaklarıyla asla bağdaşmayan söylemle karşı dikkatli bir söylemi tercih ettik. İnsanların ayrışmasını istemedik. Belki bu yaptığımız yanlıştı, belki doğruydu. Bazı şeyleri daha net ortaya koymak halkımızı bilgilendirmek gerekiyordu.
FETÖ/PDY Terör Örgütünün din ile ilgili söylemlerinde İslam itikadı ile bağdaşmayan, dinin asli kaynağı olan Kur’an ve Sünnetle örtüşmeyen nice söylemleri bugün su yüzüne çıktı. Keşke daha önce bunlar irdelenip halkımıza rehberlik yapılabilseydi. FETÖ/PDY bizim boş bıraktığımız alanları doldurabilseydik, bugün görevimizi yapmış olmanın huzurunu yaşıyor olabilirdik. Bunun pişmanlığını yaşıyoruz” şeklinde ifade etti.
BASIN BENİ YANLIŞ ANLADI
Camiler Haftasında yapmış olduğu konuşmada basının kendisini yanlış anladığını söyleyen Çakı, “Biz bu kurbanların kesilmediğini duyuyorduk ama sustuk” konuşmada geçen bir cümle idi. Söylemek istediğim camilerde biz bu yanlışlıklara karşı uyarılarımızı genel ifadelerle yaptık, ama şunlar kesiyor, bunlar kesmiyor diye hedef göstermedik. Belli bir kesimi hedef almadık. Dikkat dilimizi kullandık. Her söylediğimizin doğru olmasına ama her doğruyu her yerde zamansız söylememeye dikkat ettik.” dedi.
BİZ DİN PAZARLAMIYORUZ
Samsun İl Müftüsü Veysel ÇAKI “Diyanet İşleri Başkanlığı halkımızın sağlıklı ve doğru bilgi ile buluşması için rehberlik eder. Biz din pazarlamıyoruz. İnsanları Kur’an-a ve Sünnete çağırıyoruz. Dindarlığımızın dinin asli kaynakları ile uygunluğunu önemsiyoruz. Hakikat kişilerin tekelinde değildir. Kim olursa olsun hiç kimse Hz. Peygamberin S.A.V. önüne geçirilemez. Hiç kimse masum (günahsız-hatasız) değildir. Hiç kimse “benim söylediğim dindir, tek hakikattir diyemez” Dini Allah’a has kılmak en önemli görevimizdir.” Diye konuştu.
HER ALLAH DİYENİN PEŞİNE TAKILMAYIN
Özellikle terör örgütlerinin halkın dini duygularını kullanmaya çalışarak çıkar elde etmeye ve bağlı bulunduğu değerleri suiistimal etmeye çalışanlarının gün yüzüne çıkmaya başladığını belirten Çakı, “Her Allah diyenin arkasından gidersek o zaman hazırcı bir din anlayışı olur. Kişi sandalyede oturmuş uçuyor bile olsa davranışlarının, sözlerinin Kur’an ve Sünnete uygunluğuna bakılmalıdır. O nedenle diyoruz ki herkes kendi dindarlığını sağlam zemine oturtmak durumunda, Kulaktan dolma bilgiler ile dindarlık olmaz. Din bilginizi dinin asli kaynaklarıyla örtüşen Kur’an-ı Kerim’e ve Hz. Peygamber efendimizi örnek almamızla olacaktır. Siz bakıyorsunuz ona buna. Bunlar Hz. Peygamber değil bunların Allah demesine de inanmayın, doğru yolu Kur’an da ve yol göstericimiz Hz. Peygamberimizde arayın. Dini kendi çıkarlarına alet edenlere itibar etmeyin. Din tüccarlarının kara emellerine alet olmayın” şeklinde konuştu.
Gül Gülsüm GÜNDÜZ
