Genel
Giriş Tarihi : 21-02-2019 09:30   Güncelleme : 21-02-2019 10:04

Samsun Özel Öğretim Kursları Platformu, Özel Öğretim Kurslarının kapatılmasına karşı rapor hazırladı

Samsun Özel Öğretim Kursları Platformu, Özel Öğretim Kurslarının kapatılmasına karşı rapor hazırladı

Samsun Özel Öğretim Kursları Platformu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2019-2020 Eğitim-öğretim yılından itibaren özel öğretim kurslarının kapatılacağı yönündeki kararına karşı yaklaşık üç bin kurs kurucu ve temsilcisiyle birlikte “Kurslar niçin kapatılmamalı?”, “Kurslar kapanırsa ne olur?” soruları çerçevesinde bir rapor hazırladı.

Rapor Samsun Özel Öğretim Kursları Platformu’nun da katılacağı bugün Ankara’da “Özel öğretim kursları kapatılmasın, kurumlarımıza sahip çıkalım” başlıklı istişare toplantısının ardından kamuoyuyla paylaşılacak.

Akasyamhaber 21 Şubat’ta kamuoyuyla paylaşılacak rapora ulaştı.

Raporda, kursların kapatılmasının haksızlık olacağını, alt ve orta düzey ekonomik düzeydeki velilerin çocuklarının büyük zarar göreceğini, atanamayan işsiz öğretmenler ordusuna ise on binlerin katılacağı belirtiliyor.

ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARI, ANAYASAL KURUMLARDIR

“Kurslar niçin kapatılmamalı?” konusunda hazırlanan raporda özel öğretim kurslarının anayasal temelde yasal kurumlar olduğunun altı çiziliyor.

Raporda “Özel öğretim kursları Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda yasal zorunluluk olarak açılan kurumlardır. Anayasa Mahkemesi 13/07/2015 tarihli kararı ile 6528 sayılı Kanunda dershaneler ile ilgili yapılan düzenlemenin bir bölümünü oy çokluğu ile iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesi kararında “ilgililere tercih hakkı tanımadığı, yalnızca okullarda verilen derslerle sınırlı bir bilgiye erişim imkanının sunulduğu, sınavlara hazırlık ihtiyacını karşılayacak okul dışı alternatif ve imkanların sağlanmadığı ve nedenlerle eğitim ve öğretim hakkını ihlal ettiği” gerekçesiyle 6528 sayılı kanunun “dershaneler” ile ilgili maddelerini iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve gerekçeleri dikkate alınarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 5580 Sayılı Özel Öğretim kurumları Kanunu, Özel Öğretim kurumları Yönetmeliği ve Özel Öğretim kurumları Standartlar Yönergesinde yapılan değişiklikle özel öğretim kursları açılmıştır” deniliyor.

SINAV VARSA KURS BİR İHTİYAÇ VE TERCİHTİR.

Milli eğitime bağlı okullarda açılan kursların sınava hazırlık ihtiyacını karşılamada yetersiz kaldığı, öğrencilerin kursa gitmek istediği, kursların öğrenciyi bir bütünlük içinde sınava hazırlarken, bireysel ihtiyaçları da dikkate aldığı, teorik bilgilerin pratiğe dökülmesini, sınav ve soru mantığını öğrenciye doğru kavrattığı belirtilen raporda özel eğitim kursalarının ihtiyaçtan doğduğu belirtilerek,

“Özel öğretim kursları neden değil sonuçtur, kursları var eden koşullar yok edilmediği, ortadan kaldırılmadığı sürece kursları kapatmak hiçbir sorunu çözmez. Özel öğretim kursları ihtiyaçtan doğmuştur ve asla okulların rakibi değil, tamamlayıcısıdır.” İfadelerine yer veriliyor.

Rapor şöyle devam ediyor;

“Ayrıca kursların kapanması durumunda oluşacak ihtiyacı, okullardaki hafta sonu destekleme kurslarında yok etmelerinin mümkün görünmediği aşikardır. Bunun için kurslara devam eden her öğrencinin okul kurslarına devamının fiziksel olarak bile mümkün olmadığı bilinmektedir.

Mezun öğrenciler için akla ilk gelen Halk eğitim merkezlerinin kurs düzenlemesi ise yine fiziki şartların ve halk eğitime bağlı mevcut kurs binalarının ihtiyacı karşılaması kesinlikle mümkün değildir

Ülkemizde daha önce denenmiş ama istenilen sonucun alınamamış olduğu, tabletle eğitim, Fatih projesi ve sanal video sistemlerinin savunulması ise ayrı bir sıkıntıdır. Ülkemizin genetik yapısı, iklim şartları öğrencilerimizi ergenlik döneminin girişinde liselere giriş sınavına, ergenlik döneminin çıkışına doğru ise üniversite sınavlarına girmek zorunda bırakmaktadır.  Günümüzde hemen hemen her ailenin sorunu olan, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile uğraşırken, tablet, bilgisayar ya da akıllı telefon ile öğrencilerin eksikliklerini sanal olarak halletmeleri beklentisi, iyimser bile kabul edilemeyecek bir yanlışlıktır.

ÖZEL ÖĞRETİM KURSLARI FIRSAT EŞİTSİZLİĞİNİ AZALTIYOR

Eğitimde asıl eşitsizliğin devlet okulu ile özel okullar arasında yaşandığı belirtilen raporda özel öğretim kurslarının fırsat eşitsizliğini azalttığına vurgu yapıldı. Raporda şu görüşlere yer verildi; “Bir tarafta mahalle mektebinde 40-50 kişilik sınıflarda fakir halk çocukları ders alırken varlıklı insanların çocukları özel okullarda 10-12 kişilik sınıflarda ders alıyor. Fakir işçi, köylü, esnaftan oluşan halk kitleleri çocuklarını ne özel okula gönderebiliyor ne de yüksek ücretle özel ders aldırabiliyor. Fakir halk kitleleri çocuklarını ancak ve ancak özel öğretim kurslarına göndererek çocuğuna istediği bir gelecek kurmaya çalışabiliyor. Asgari ücretli bir veli çocuğunu rahatlıkla kurslara gönderebiliyor. Bu bağlamda asıl eşitsizlik, özel okullar ile devlet okulları arasında yaşanırken özel öğretim kursları bu eşitsizliği belli bir düzeyde en aza indirgiyor. Özel öğretim kurslarının kapatılması eğitimdeki fırsat eşitsizliğini daha da derinleştirirken, işsiz öğretmenler ordusuna da yine on binler katılacaktır.

RUHSATSIZ KURSLAR VE FETÖ YAPILANMASININ İŞİNE GELİR

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından onay alarak resmi olarak faaliyet gösteren Özel Öğretim Kurslarında, başta kurucu olmak üzere, kurum ortakları ve ataması yapılan kurs öğretmeni ve kurs  personeli, güvenlik soruşturmasından geçerek, özellikle fetö yapılanması ile bir bağının olup olmadığı araştırılmış, bağı olan kişilere kurum açma yetkisi kesinlikle verilmediği gibi, öğretmen ve personel atamalarına da izin verilmemiştir.

Yaşanan süreçte çeşitli dini dernek ve vakıfların yurt ve pansiyonlarında kurs hizmeti verdiği, özel öğretim kurslarının kapatılmasıyla birlikte bu gibi yerlere talebin artacağına, fakir halk çocuklarının çeşitli yapıların kucağına itileceğine vurgu yapıldı. Raporda “KHK ile FETÖ terör örgütüne bulaştığı için görevden uzaklaştırılan öğretmenlerin evleri özel ders bürosuna, dershaneye dönmüştür. Çeşitli isimlerde açılan kurslarda sınava hazırlık dersleri verilmektedir. Özel ders fiyatları almış başını gitmiş ve devlette çalışan öğretmenler özel ders peşinde koşmaktan okullarda gereken hizmeti veremez hale gelmiştir.

ÖZEL ÖĞRETİM KURSLAR KAPATILMAMALI

Milli Eğitim Bakanlığı okullarda destekleme kursları açmayı planlayarak bu gerçeği kabul etmiş, kurs gerçeğini görmezlikten gelememiş demektir. Bütün okulları kursa çevirmek çözüm değildir. Kursların kapatılması durumunda bundan en çok zararı orta ve alt gelirli ailelerin sınavlara hazırlık konusunda sorun yaşayacak, yıllarca atama bekleyen işsiz öğretmenler ordusuna on binler katılacaktır. Özel öğretim kursları kapatılmamalıdır, tek ders değil, aksine güçlendirilmeli, okullarda okutulan tüm derslerde hizmet vermelidir, çünkü kurslar tercihtir, ihtiyaçtır ve anayasal temele haktır. Özel öğretim kursları okula paralel yürütülen tamamlayıcı ve pekiştirici eğitim veren öğrencinin ara sınıfta kendisini daha iyi yetiştirmesi, okula takviye sağlaması ve yükseköğretime geçişte etkin bir rol oynayan eğitim kurumlarıdır. Özel öğretim kursları kurucuları ve temsilcileri olarak Eğitimde 2023 vizyonuna hem tecrübemiz hem yetişmiş insan desteğimiz hem de finans olarak her türlü üzerimize düşen görevi üstlenmeye hazırız. Bu kurslara olan ihtiyacı ortadan kaldırmadan kısa, orta ve uzun vadeli reel bir programlama yapılmadan kursların kapatılması Eğitimde 2023 vizyonuna zarar verecektir.”

adminadmin