Samsun Sağlık-Sen sağlık çalışanlarının yaşadığı sıkıntıları ve taleplerini aktarmak için basın açıklaması yaptı.
Samsun Sağlık-Sen Basın Açıklaması Şöyle:
Değerli konuklar, kıymetli meslektaşlarım, basınımızın değerli mensupları, pandemi sürecinde cansiperane şekilde çalışıp, hayatını ortaya koyan sağlık çalışanlarımızın yaşadığı sıkıntıları ve taleplerini aktarmak için Samsun Sağlık-Sen Şubesi olarak düzenlediğimiz basın açıklamasına hoş geldiniz.
Hepinizin de bildiği gibi ülke olarak zorluklarla atlattığımız, sağlık çalışanlarımızın önemini bir kez daha anladığımız ve inşallah artık sonuna geldiğimiz bir pandemi sürecini yaşıyoruz.
Burada konuşmama başlamadan, tüm sağlık çalışanlarımıza bir kez daha teşekkürlerimi sunuyor, bu süreçte hayatını covid-19 hastalığı nedeniyle kaybeden meslektaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.
Tüm bu fedakârlığa ve özverili çalışmaya rağmen maalesef sağlık çalışanlarımız bugün üzgün ve kırgın.
Yıllardır yaşadıkları gelir kayıplarına, yeterli atama yapılmaması nedeniyle, eksik personelle 80 – 90 saat nöbet tutarak çalışmalarına rağmen görevlerini hiç aksatmayan sağlık çalışanları artık kendilerine verilen sözlerin adil bir şekilde, hiçbir sağlık personeli arasında ayrıma neden olmadan gerçekleştirilmesini istiyor.
Yıllardır fedakârca görev yapan ve pandemi sürecinde de ailelerinden ayrı bir şekilde, hayatını ortaya koyarak görev yapan sağlık ordusuna artık müjdeli bir haber vermenin zamanı gelmiştir ve çoktan geçmektedir.
Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca, pandemi döneminde başarılı sağlık politikaları üretmiş ve ülke olarak bu süreci olabildiğince az hasarla atlatmamızda önemli rol oynamıştır.
Ama maalesef bakanımız sağlık çalışanlarının özlük haklarının karşılanması noktasında sınıfta kalmıştır.
Her dönem olduğu gibi bu dönemde üretilen geçici yaklaşım ve palyatif çözümler artık sağlık çalışanlarımız tarafından kabul görmemekte, yeterli bulanmamaktadır.
Öncelikle ilk beklentimiz pandemi sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın da şehit sayılmasıdır.
Aslında bize göre bu önerinin yapılmasına bile ihtiyaç yoktur.
Bu konudaki düzenleme Sağlık Bakanlığımızın önerisiyle bizce çoktan gerçekleştirilmiş olmalıydı. Salgınla mücadele sırasında hastalığı kapan ve hayatlarını kaybeden bu sağlık çalışanlarımızın, doğuda terörle mücadelede hayatını kaybeden kahraman polis ve askerlerimizden ne farkı vardır.
Hayatını milletinin iyiliği ve sağlığı için feda eden tüm sağlık çalışanları şehit kabul edilmeli ve karşılaştıkları bu durum meslek hastalığı olarak değerlendirilmelidir.
Bu vatan için can vermek hepimiz için onurdur. Bu onuru elde edenler mutlaka hatırlanmalı ve şehit olarak millet hafızamızda yer etmeli, aileleri de bu onuru yaşama şansına ulaşmalıdır.
Sağlık-Sen olarak ikinci beklentimiz yıllardır kamuda benzer statüde göre yaptıkları diğer kamu personellerinden aldıkları düşük maaşlar nedeniyle kayba uğrayan sağlık çalışanlarımızın, yaşadıkları gelir kaybının ivedilikle giderilmesidir.
Bakanlığımızın yaptığı iyi niyetle, 3 ay tavandan ek ödeme verilmesi uygulamasıyla yıllara dayalı bu mağduriyet giderilemez.
Mutlaka bu kaybın giderilmesi için kalıcı düzenlemeler ortaya konmalı, bu çerçeve de sağlık çalışanlarının maaşına seyyanen 1.000 TL zam yapılmalıdır.
Ek ödeme tavan miktarlarında yapılan düzenleme 3 ay için sınırlı kalmamalı, kalıcı hale getirilmeli ve mutlaka emekliliğe yansıyacak hale getirilmelidir.
Pandemi döneminde sağlık çalışanlarına 3 ay süreyle tavandan verilen ek ödemeden riski paylaşan tüm sağlık birimleri / çalışanları yararlanamamıştır.
Bu ayrım mutlaka giderilmeli, 3 aylık dönemde tavandan ek ödeme uygulaması idari görev, destek personeli, sürekli işçi ayrımı olmadan bu riski alan herkese verilmelidir.
İyi niyetle yapılan bu düzenleme maalesef sahada çalışma barışını bozan, sağlık çalışanlarını üzen bir düzenleme olarak algılanmıştır. Bu hatadan ivedilikle dönülmelidir.
Bakanlığımızdan üçüncü beklentimiz de uzun süredir verilen ve yerine getirilmeyen sözlerden biri de 3600 ek gösterge konusunda düzenleme yapılmasıdır.
Yıllardır her seçim döneminde gündeme getirilen ama sonra unutulan bu konu sağlık çalışanlarımızın kanayan yarası haline gelmiştir.
Temcit pilavı gibi bir türlü çözülemeyen bu konu artık Sağlık Bakanlığı tarafından kesin olarak noktalanmalı, tüm sağlık çalışanlarına istisnasız bir şekilde 3600 ek gösterge verilmeli, yıllardır bu konuda oluşan mağduriyet ve hak kayıpları artık giderilmelidir.
Sağlık çalışanlarımız hayat ve ölüm çizgisinde aylardır görev yapmaktan dolayı yıpranmış ve zihnen yorulmuştur.
Hepinizin de bildiği gibi pandemi öncesi sağlık çalışanlarının yıllardır beklediği Ünvan Değişikliği Sınav Duyurusu yapılmış, ancak pandemi süreci nedeniyle iptal edilmişti.
Yaşanan, halen sürmekte olan ve önümüzdeki dönemde de ne kadar etkisini devam ettireceği belirsiz olan bu stres dolu süreçten sonra yeniden sağlık çalışanlarımızın yıllardır bekledikleri bu sınava hiçbir şey yokmuş gibi hazırlanmaları beklenemez.
Bu nedenle pandemi mücadelesinde sınavın alasını veren sağlık çalışanlarımıza Bakanlığımız tarafından bir jest yapılarak, bir kereye mahsus, eğitim aldıkları üst öğrenim düzeyine ait kadrolar, sınavsız ünvan değişikliği hakkı ile verilmelidir.
Bu uygulama, bu kadroları eğitim düzeyleri ile hak eden çalışanlarımızın yaptıkları fedakârlığın karşılığı olmasa da, onlara moral verecek bir yaklaşım olarak, sağlık çalışanlarımıza moral verecektir.
Değerli basın mensupları,
Basın açıklamamızın başında da belirttiğimiz gibi sağlık çalışanlarımız artık vaat duymak istemiyor, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesini, emeklerinin karşılığının adil bir şekilde verilmesini istiyor.
Sağlık çalışanlarının taleplerine kulak tıkayarak artık bu süreç yürütülemez.
Buradan tüm yetkililere seslenmek istiyoruz, artık sesimize kulak verin.
Biz sizler sesimizi duyana kadar, haklı taleplerimizi dillendirmeye, gördüğümüz eksiklikleri ve yanlışlıkları anlatmaya devam edeceğiz.
Bunu yaparken kesinlikle günlük siyasi konjonktürden faydalanıp, iyi günde dost, kötü günde düşman ve menfaatinin peşinde bir rolü yapan, masa başında üretilen sosyal medya sendikacılığının temsilcisi haline gelen, iftira ve karalama kampanyalarından başka bir icraatı olmayan bazı sendikalar gibi bir günlük kazanç peşinde koşmayacağız.
Samsun Sağlık-Sen Şubesi olarak her zaman pandemi koşullarında görev yapan sağlık çalışanlarımızın yanında olduk.
Çalışma ortamlarında ekiplerimize düzenli ziyaretler yaptık, dertlerini dinledik. Bu ziyaretlerde siperlik ve koruyucu malzemeler konusunda tüm çalışanlarımıza destek verdik.
Bundan sonra da karalama ve iftira kampanyalarına cevap vermeden yolumuza devam edecek, sağlık çalışanlarının daha fazla sosyal hakka kavuşması için elimizden gelen her şeyi bugüne kadar yaptığımız gibi, bundan sonra da özveriyle yapmaya devam edeceğiz.
Sağlık Bakanlığımızdan ve sağlık yetkililerimizden de beklentimiz bu süreçte sesimize kulak vermeleri ve sözleriyle değil yaptıkları düzenlemelerle sağlık çalışanlarımızın yanında olduklarını göstermeleridir.
İnşallah hem sağlık çalışanlarımız hem ülkemiz için güzel günler yakındır.
Basın toplantımıza katıldığınız için ve sağlık çalışanlarımızın sesini duyurmak için gösterdiğimiz bu mücadelede desteğinizde dolayı teşekkür ediyorum.
