Dr. Öğr. Üyesi Dr. Habip Muruz, Dünya Gıda Günü dolaysıyla yayınladığı mesajda, “Türkiye sahip olduğu iklim koşulları, toprak yapısı, üretim çeşitliliği ile açlık ve yoksulluğun gündeminde olmaması gereken bir tarımsal potansiyele sahiptir” dedi.
Muruz şöyle devam etti;
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü`nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekim, Dünya Gıda Günü olarak kutlanmaktadır. Her yıl FAO tarafından belirlenen bir tema çerçevesinde yapılan Dünya Gıda Günü ‘nün bu yılki teması, "Sıfır Açlık" olarak belirlenmiştir.
FAO verilerine göre, dünyadaki her 6 kişiden biri aç ve açlık maalesef en çok çocukları etkiliyor. Dünyada günde 17 bin, yılda 6 milyon çocuk açlık ve yeteresiz beslenmeden dolayı yaşamını yitiriyor, yani her 5 saniyede 1 çocuk açlıktan ölüyor. Dünya nüfusunun 2050'de tahminen 9.1 milyar olacağı düşünüldüğünde, gelecekte çok daha büyük boyutlara ulaşacak açlık sorununa bugünden önlemlerin alınması gerekiyor. Bu nedenle açlık ve yoksulluğa karşı alınacak önlemler içinde modern gıda üretim sistemleri, tarım ve kırsal gelişim, yoksullara yönelik yatırım gereksinimleri ve sürdürülebilir doğal kaynak yönetiminin önemi artmıştır.
Türkiye sahip olduğu iklim koşulları, toprak yapısı, üretim çeşitliliği ile açlık ve yoksulluğun gündeminde olmaması gereken bir tarımsal potansiyele sahiptir. Ancak Türkiye sahip olduğu bu potansiyelin yeterince kullanılamadığı ortada olan bir gerçektir. Üretimi destekleyecek ve girdi teminini kolaylaştıracak tarımsal desteklerin artırılması ve zamanında ödenmesi çok önemlidir. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gibi kamu kaynaklı yatırımlar artırılmalıdır. Ülkemiz koşullarından kaynaklanan aile tipi çiftçiliği ortadan kaldıracak yaklaşımlardan kaçınılmalıdır.
Karadeniz bölgesinin en fazla tarım yapılabilir alanı Samsun’da Çarşamba ve Bafra Ovaları olup, bu ovalarda tarımsal alanların küçültülmesine asla izin verilmemelidir. Uygulamada karşılaşılan zafiyetler acilen giderilmelidir. Açlık sorunun giderek insanlığı tehdit ettiği bir çağda, Çarşamba Ovasını Çarşamba Ormanına dönüştürecek politik yaklaşımlar kabul edilebilir değildir.
Bunların yanında unutulmamalıdır ki, güvenilir hayvansal gıdaya erişmenin yolu veteriner hekimlerden geçer. Veteriner hekimsiz sağlıklı bir hayvansal gıda üretmek imkansızdır. Bu anlamda Cumhurbaşkanlığımız bünyesinde oluşturulan Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu’nda bir veteriner hekimin bulunmaması önemli bir eksikliktir ve bu eksikliğin acilen giderilmesi gerekmektedir. Buna ek olarak veteriner hekimliği mesleğine hak ettiği önem verilmeli ve veteriner hekimlerin özlük hakları acilen iyileştirilmelidir. Bu bağlamda, tüm sağlık personeline verilen fiili hizmet gibi bir haktan, sahada ve en zor koşullarda 7 gün 24 saat özveriyle hizmet sunan veteriner hekimlerin mahrum bırakılmasının bizleri derinden yaraladığının bilinmesini isteriz.
Sonuç olarak, Dünya Gıda Günü vesilesiyle, İlimizde güvenilir hayvansal gıdaya erişimi sağlayacak bütün çalışmalara Samsun Sinop Veteriner Hekimler Odası olarak her türlü desteği sağlayacağımızı belirtir, ülkemizde ve dünyada açlığın olmadığı bir gelecek temenni ederim.
