Tarih boyunca da insanoğlunun en çok ürettiği ve tükettiği gıda ürünü olan ekmek; toplumumuzda aynı zamanda alın terini, paylaşmayı, bereketi ifade ettiği için her zaman derin bir saygı görür. Hemen her sofraya giren ve kutsal sayılan ekmeğin israfı; çiftçinin buğdayı yetiştirirken harcadığı emeği, özveriyi ve çabayı görebilen herkesi derinden yaralıyor.
Bu anlamda ekmek israfının önlenmesi için; ekmeğin evlere ve kurumlara ihtiyaçtan fazla alınmaması, toplu yemek yenen yerlerde ekmeğin üstü kapalı veya ambalajlı olarak sunulması, ekmeğin sofralara tüketilecek kadar ve ince dilimler halinde konulması, fırınlarda ihtiyaçtan fazla ekmek üretilmemesi, bayatlamış ekmeğin uygun yöntemlerle yine insan gıdası olarak değerlendirilmesi, ekmeğin hayvan beslenmesinde kullanılmaması veya fırınlarda satılmayıp ertesi gün kalan ekmeklerin ücretsiz ya da daha düşük fiyatla ihtiyaç sahiplerine verilmesi, ekmeğin doğru yöntemlerle muhafaza edilmesi gibi önlemler ilk olarak akla geliyor.
Ekmeğin doğru yöntemlerle muhafazası içinse; gün içinde tüketilecek ekmeğin kapaklı ekmek kutusu, gıda dolabı veya poşet içinde serin, karanlık ve kuru ortamda saklanması gerekir ve kesinlikle açıkta bırakılmamalıdır. Bir kaç gün tüketilmeyecek ekmekler, buzdolabının soğutucu veya derin dondurucu kısımlarında, kilitli buzdolabı poşetlerinde saklanmalıdır. Sıcak havalarda küflenmeyi önlemek için ekmeğin buzdolabında saklanması tercih edilebilir, Ambalajlı ekmeklerden birkaç dilim alındıktan sonra kalan dilimler ambalajı kapatılarak saklanmalıdır. Ekmeğin sıcakken poşete konulması, küflenmesine neden olacağından ekmek soğutulduktan sonra poşete konulmadır. Ekmeğin muhafaza edildiği kutunun veya gıda dolabının düzenli olarak temizlenmesi gerekiyor.
Konu ile ilgili bir açıklama yapan İl Müdürümüz İbrahim SAĞLAM şunları söylemiştir: “TMO’nun rakamlarına göre Türkiye’de günde 90,9 milyon, yılda ise 33,2 milyar ekmek üretilmekte ancak tüketim ise günde 86 milyon, yılda 31;4 milyar adetle sınırlı kalmaktadır. Yani bu durumda kaba bir hesapla günlük 5 milyona yakın ekmek israf edilmektedir. İsraf, ekmeğin üretim veya tüketim sürecinin herhangi bir aşamasında meydana gelebilmektedir. Üretilen ekmeğin bir bölümü daha satılmadan fırınlarda, bir bölümü de evlerde veya toplu yemek yenilen yerlerde satın alındıktan sonra tüketilemeyerek israf edilmektedir. Gıda denetimlerimiz sırasında görmekteyiz ki özellikle lokantalarda ciddi bir israf göze çarpmaktadır. Dönerciler, kebapçılar, servislerin altına üstüne lavaş, pide gibi bol miktarda ekmek koyup getirerek tüketilmeyen büyük bir kısmının israfına sebep olmaktadırlar. Ekmeğin israf edilmesinin gerek inancımızda ve gerekse kültürümüzde hoş görülemez davranışlardan biri olduğu herkes tarafından kabul edilmekte ancak bu durumun kötü niyetten ziyade ihmal, bilgisizlik ve dikkatsizlikten kaynaklandığı düşünülüyor.
Sonuç olarak; çöpe atılan her dilim ekmekle; milli servetimiz, doğal kaynaklarımız, emeğimiz ve geleceğimiz heba olmaktadır. Yüz milyonlarca insanın aç uyuduğu ve açlık nedeniyle hayatını kaybettiği bir dünyada ekmeğimizi, emeğimizi ve geleceğimizi israf etmeyelim.”
