Samsun’da Medya, Hukuk, Anayasa Ve Başkanlık Sistemi Paneli

DEVLET İÇİN İNSAN DEĞİL, İNSAN İÇİN DEVLET! Türkiye Gençlik Vakfı Samsun Temsilciliği – TÜGVA ve Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen programa Diriliş Postası Yazarı Hukukçu Bahadır Yenişehirlioğlu ile NTV haber spikeri Buket Aydın katıldı.   Sunucu Duygu Canbaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen program Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın açılış konuşmasıyla başladı. BU ANAYASA BİZE DAR GELİYOR Mevcut anayasayı dar bir elbiseye benzeterek toplumun tüm dinamiklerinin yeni bir anayasa istediğini ifade eden Yılmaz, “Ülkenin yönetimiyle ilgili olaylarda sorumluluk almak lazım. Bir bakış açısı ortaya koymamız lazım. Eski formatlarla olaylara bakamayacağız. Artık yeni bir tempoyla yeni bir açılıma doğru yepyeni ufuklara doğru yol almamız lazım. Yeni anayasa ihtiyacına karşı toplumun duyarlılığı yadsınamaz.” ifadelerini kullandı. Program Panelistlerin tanıtılması ve Bahadır Yenişehirlioğlu’nun Necip Fazıl Kısaküre ve Nazım Hikmet’in şiirlerini okumasıyla başladı. Anayasanın modern bir kavram olarak Amerikan ve Fransız devrimleri sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Yenişehirlioğlu, Osmanlı döneminde ilk anayasa macerasının 1. Meşrutiyetin ilanıyla başladığını belirtti. Kanun-i Esasi’nin bu topraklardaki ilk anayasal metin hüviyetini taşıdığını da kaydeden Yenişehirlioğlu, şöyle devam etti; DEVLET İLE VATANDAŞ ARASINDAKİ İLİŞKİ ÇERÇEVESİ Demokratik anayasalar, birbiriyle bağlantılı üç fonksiyonu yerine getirirler. Anayasaların birinci fonksiyonu, devletin temel yapısını ve işleyişini göstermektir. Anayasanın ikinci ve asıl önemli fonksiyonu, devlet ile vatandaş arasındaki ilişkilerin çerçevesini çizmesidir. Demokratik bir anayasa, vatandaşların hak ve özgürlüklerini güvence altına alan bir temel haklar rejimini tarif eder. Dolayısıyla devlet adına kullanılacak yetkilerin hukukî sınırlarını da tayin eder. HER BİREY ANAYASA SÖZLEŞMESİNİN TARAFIDIR Anayasanın bunlarla bağlantılı üçüncü ve en önemli fonksiyonu, bir toplumsal sözleşme metnine karşılık gelmesidir” Anayasa, her şeyden önce, bir toplumsal sözleşme metni olduğunun altını çizen Hukukçu Bahadır Yenşehirlioğlu, Demokratik anayasa, devletin toplumsal iradeden bağımsız, aşkın, üst bir varlık olmadığını ortaya koyar. Demokratik anayasaların devlet ile toplum, devlet ile fertler arasındaki ilişkileri hukukî bir düzene bağlaması ve devletin hukukî sınırlarını belirlemesi bu yüzdendir. Anayasa bir sözleşmedir. Her birey bu sözleşmeyle güvence altına alınmış hak ve hürriyetlere sahiptir. Daha önemlisi, her birey, bu sözleşmenin tarafıdır” diye konuştu. İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN Yeni Türkiye layık yeni anayasanın bu toprakların unutulmuş iki kadim değerinden beslenmesi gerektiğine de vurgu yapan Yenşehirlioğlu, Bunların Şeyh Edebali’nin Osman Gazi’ye nasihatinde ifade ettiği “İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın” ilkesiyle, Yunus Emre’nin “Yaradılanı severiz, yaradandan ötürü” dizeleri olduğunu kaydetti. Konuşmasına “Bu toprakların ve bu milletin adeta mayası olan, ruh kökünü şekillendiren bu ilke, anayasaya tam anlamıyla damgasını vurmalı, yeni Türkiye’nin yeni anayasası, artık müşahhas hale gelmedir” diye devam eden Diriliş Postası yazarı Hukukçu Bahadır Yenişehirlioğlu sözlerini şöyle tamamladı. “Yeni Anayasa devleti değil, insanı öne çıkaran, insanı yaşattıkça güçlenen bir devlet algısına sahip olmalı böyle şekillenmelidir. Devlet için insan değil, insan için devlet anlayışı anayasamızın ruhuna hakim olmalıdır. Yine bu anayasa, kucaklayıcı olmalı, yani toplumsal sözleşme, toplumsal mutabakat işlevini tam anlamıyla yerine getirmelidir. Ancak ve Ama kelimeleriyle kesintiye uğrayan, istisnalara bürünen bir nayasa değil, başkalarına özgürlük alanına dokunmayan tam özgürlüğü savunan bir anayasa yazılmalıdır. Türkiye’nin anayasa yapabileceğine, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bunu layıkıyla başarabileceğine yürekten inanıyoruz. Bu inancımızın bir gereği olarak da, Yeni bir Anayasa Yeni bir Türkiye umudumuzu en güçlü bir şekilde muhafaza ediyoruz” SİTİL MODELCİLER ROL MODEL OLMAMALI Panelde söz alan NTV gece Haberleri Spikeri Buket Aydın ise medyanın topluma rol model olarak gösterdiklerinin aile yapısına zarar verdiğine değinerek, “stil model Program sunucuları, en fazla maaşı alan sunuculardır. Fakat ben kesinlikle evimde çocuklarıma bu programları izlettirmiyorum. Çocuklarımın rol modellerinin bu insanlardan oluşmasına asla müsaade etmeyeceğim” diye konuştu.