Zor dur, çevreyi korumak ve kollamak.
Siyasi figürler ve Devlet erkanı alır yanına birkaç öğrenci, sivil toplum örgütlerinden kendisine en yakın olanları, karayolları boyunca, basınla birlikte 1-2 yaşında ağaç fidanlarını dikerler.
Sonrada boy boy fotoğraflar, biz doğayı koruyoruz, ağaç sevgimiz kimseyle ölçülemez diye açıklama yapılır.
Sonra birkaç yıl sonra törenle ağaç dikilen yere gittiğinizde,1000 ağaçtan 100 tane canlı bulamazsınız. Çünkü ağaç dikilmiş, basına boy boy pozlar verilmiş ve ağaç sevgileri tasdiklenmiştir artık..
Gelelim Santrale…
Çarşambada halkın % 90’dan fazlası, ovada santral olmaz, santralın çarşambaya faydası değil zararı olacağına inanmaktadır.
Mücadelelerini köy toplantıları, imza kampanyaları ile devam ettirmektedir.
Bir de madalyonun görülmeyen bir yüzü daha var.
Destek vermeyen siyasiler ve sivil toplum örgütleri ki bunların bu santralı kalben istemediklerini biliyorum.
Ama koltuk ve siyası kaygıları, akıllarının önüne geçtiği açıkça ortada. Sessiz kalanlar, zamanla bu halkın yanında SANTRALE HAYIR diyeceklerini umuyorum.
Ama beni en çok bu süreçte bizleri üzen ve şaşırtan hadise bazı oda başkanlarının eline zorla verilerek okutturulduğu açıkça belli olan biz bu santrale karşı değiliz açıklamasıdır.
İnanın hem odanın kuruluş mantığına ve odanın başkanına hiç mi hiç yakışmadı.
Çarşambadaki odalar ve STK’ların durumu daha vahim desek hiç de abartmayız.
Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün ve Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erkan Avcı toprağına, suyuna, havasına ve köylüsüne korkmadan, yürekten, mertçe sahip çıkarken neden diğer oda ve STK’lar neden sessiz kalıyor.
Çarşambada sessiz kalan her Sivil Toplum Örgütü başkanı ve yönetimi kendilerini sorgulamalıdır.
Açıkça söylemek gerekirse kendini sorgulamayan, siyasetin ve resmi kurumların baskısına boyun eğen, STK başkanlarını tarih sayfaları her zaman yazacaktır.
Santral hadisesinin en önemli noktası şu aslında;
Sistematik olarak Ovanın sanayiye açılmasıdır.
Santral mücadelesi artık başka bir boyut almaya başladı.
Paranın ve siyasetin gücü bir tarafta, halkın gücü bir taraf da saflarını almış bulunmaktalar. Bu mücadeleyi samsun halkının kazanacağından hiç şüphem yok.
13 yılını Eğercili’de geçirmiş biri olarak hep duyduğum ve öğrendiğim bir şey vardı ki bu günde aynen inanıyorum ve uyguluyorum.
Çarşambanın insanını para ile satın alamazsın, korkak adamdan, toprağına ve vatanına sahip çıkmayandan ÇARŞAMBALI olmaz.
Bu mücadelenin içinde siyaset üstü olaya bakan her partiden arkadaşlarımız var. Siyaset üstü düşünen arkadaşlarımız gönüllü olarak OVADA SANTRAL OLMAZ anlayışı ile mücadele ediyorlar.
Hatta açıkça bizde siyaset üstü bir anlayışla her düşünceden arkadaşla bu mücadeleyi tek de kalsak da sürdürmeye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Santral sürecinde kimler neden santral yapılsın diyor biliyoruz. Kimler bu sürece kimler müdahil oldu, onları da biliyoruz. Hangi pazarlıklar yapıldı, bunlar da yavaş yavaş çıkmaya başladı. Bazı arkadaşların santral zararsızdır, yapılsın siperane savunmalarını da normal karşılıyorum.
Bilimsel bir tane makale, yazı, araştırma veya bilim insanından zararsızdır kelimesi olmadan savunmanın anlamı ne derseniz? Onu da siz tahmin edin.
Samsun valimiz ve belediye başkanlarımızın zararlı olursa kapatırız açıklaması buradan açıkça söylemek gerekirse, kimse ne inandı, nede inandırıcı geldi. İnan bu santralı kapatmaya maalesef güçleri yeteceğine inanmadığımı ifade etmeliyim. Kapatırız, ederiz laflarının inandırıcı olması için TEKKEKÖY’de bu kapatmalara ve cezalara başladıkları zaman inanacağız.
Hatta bir de tavsiyemiz var.
TEKKEKÖYDEKİ HAVA KİRLİLİĞİNİ ÖLÇEN İSTASYONUN KURULUŞ YERİ DOĞRU MU?
DOĞRU ÖLÇÜYOR MU?
VERİ AKIŞI DOĞRU SAĞLANIYOR MU? BİR BAKMALARINDA FAYDA VAR.
Avrupa’yı bize örnek gösteriyorlar ya, Avrupa’nın kirlilik sınır değerlerini getirseler hangi tesis çalışır.
TEKKEKÖY’de bir araştırmalarını tavsiye ediyoruz.
Tekkeköy halen kirli havada üst sıralarda olmaya devam ediyor.
Üniversiteye hazırlatılacak rapor meselesi vardı ya bunu da hocalarımıza sorduk rapor ne aşamada diye inan hiçbir hocanın bilgisi yok, yanlış hocalara mı sorduk, onu da bilemedim galiba gizli tutuluyor.!
Bu yazıyı yazarken öğrendiğime göre Ankara’dan gizli saklı gelen bir heyet, santralle ilgili olumlu rapor vermiş yapılmasında sakınca yoktur demiş.
Basında bugün yarın SPONSORLU yayınlanmaya başlar Tabi yine ortada bilimsel bir rapor yok. (hiçbir akademisyen zararsızdır diye imza atmaz).
Zaten beklediğimiz sonuçtu. Yargı tarafında ise ilginç şeyler oluyor olacak diye tahmin ediyorum. Adalete güvenimiz inşallah sarsılmaz.
Son Sözümüzü de, Dicle kenarında kurdun kaptığı koyun benim mesuliyetimde diyen, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ Başkanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a olsun.
Sayın Başkanım bizim ovayı kurtlar bastı ova bizimdir, biz ne dersek o olur diyorlar…
Biz de diyoruz ki;
OVADA TARIM OLUR, HAYVANCILIK OLUR, DOMATES OLUR, PRİNÇ OLUR, SEBZE OLUR.
OVADA SANTRAL OLMAZ!
ÇARŞAMBA OVASI, SANAYİYE AÇILAMAZ, OVAMIZ MİLLETİMİZİNDİR!
OVADA SANTRAL OLMAZ
OVAMIZDA TARIMSAL SANAYI İSTİYORUZ
OVAMIZ KİRLİ SANAYİYE AÇILMAZ.
Taner YILMAZ
