Tarih
Giriş Tarihi : 17-08-2013 12:31   Güncelleme : 17-08-2013 12:31

ŞEHİT VERE VERE...

Türkiye, Birinci Dünya Savaşı sonrasında bağımsız kalan üç İslam ülkesinden biri.

ŞEHİT VERE VERE...
Buna rağmen, yaşadığı sancıları hatırlayalım:

27 yıl tek parti dönemi, İskilipli Atıf Hoca'yı şehit vermişiz, Esad Erbili'yi şehit vermişiz, Bediüzzaman'ın yaşadıkları malum, Başbakan Menderes'i, iki bakanı şehit vermişiz, çok partili hayata geçildiğinden bu yana 5 askeri müdahale yaşamışız, bütün bu dönemlerde Diyarbakır-Mamak cezaevlerinde akıl almaz dramlar yaşamışız, sokaklarda-dağlarda binlerce genç can vermiş, örtülü operasyonlarda yargısız infazlarda binlerce kişi yok edilmiş, kaç parti için idam fermanı niteliğinde kapatma kararı verilmiş, işin en dramatik yanlarından biri olarak, bu ülkede başörtüsü yasağı uygulanmış ve on binlerce başörtülü öğrencinin eğitim hakkı gasp edilmiş...
 
Soralım: Şu Ergenekon, Balyoz vs'de netice alınmış olsaydı Tayyip Erdoğan'a ne yapılırdı acaba? Yani Erbakan'a omuz vuraduranlar ya da küfrettirenler Tayyip Erdoğan'a ne yaparlardı, demek istiyorum.
 
Ama Türkiye, halkın yüreğindeki pusulanın doğru işlemesi sayesinde bütün bunları aşa aşa ilerliyor.
 
Esma'yı gördünüz mü?
 
Batı mı? Eminim Batı'nın yüreğindeki ukdedir iktidarın belirgin simaları. Mursi gibi ellerine düşmeyegörsün bir Sisi'nin... En azından susarlar, dilleri dolaşır, gevelerler. Onun için ellerine düşmemek lazım.
 
Suriye, Mısır, Tunus, Cezayir, Libya, Irak, Asya'daki ülkelerimiz ve ötekiler...
 
Türkiye'nin aradığını arıyorlar ve bedel ödüyorlar. Çocuklarını kaybediyorlar en bahar mevsimlerini yaşarken... İhvan liderlerinden Muhammed Baltacı'nın kızı Esma'yı gördünüz mü? 17 yaşında şehadet şerbetini içmiş... Sayın ki Mısır'ın İskiliplisidir, Menderesidir.
 
Bir parantezi yaşıyoruz İslam dünyası olarak Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana... "Bu ifritten sualin kılını çekmez akıl" demiş ya Üstad Necip Fazıl, ifritten bir durumdur evet yaşadığımız. Bunun içinde, İslam ülkeleri halklarının meydan meydan birbiriyle vuruşturulması da vardır, devletin ordu ve polisi ile, bazen yargısı ile halkına karşı kullanılması da vardır, aynı safta olanların bile karşıt konumlara sürüklenmesi vardır.
 
Ama aşılacak bu parantez.
 
Türkiye'de şu anda iktidarda bulunan kadro, en diri siyasi bilinçle hareket ediyor ve son derece doğru yerde duruyor.
 
"Yalnızlaşma" vs. temaları, sömürgeci güçlerin içeride devşirdikleri zihinlerin hezeyanlarıdır sadece.
 
Bu oyun bozulacak
 
Kur'an'da bir ayet var:
 
"Yoksa onlar 'Biz muzaffer (yenilmez) bir topluluğuz' mu diyorlar? O topluluk hezimete uğrayacak ve onlar arkalarını dönüp kaçacaklar." (Kamer Suresi, 44-45)
 
Mısır'da Sisi ile çok kötü bir iş yapıldı. Cinayet işlendi. Suriye'de Esed ile çok kötü bir sınav verildi. Cinayetler işlendi. Ve Batı dünyası, taa 1991 Cezayir'inden beri eveleyip geveleyerek çok kötü bir sınav verdi. Bu kötülük ona yakışıyor mu, bana göre yakışıyor, ama sadece yüzlerindeki demokrasi taraftarlığı yaldızı dökülüyor.
 
Bu oyun bozulacak.
 
Bakın, Baradey'den bozulmaya başladı bile.
 
Cinayetlerin vebalini taşıyamayacağını gördü ve Sisi ile yola çıkmışken "Ben yokum" dedi. Bu işin içinden Sisi ile, olağanüstü hal ile çıkılmaz. Mübarek'le bile çıkılamadı çünkü.
 
Bakın, İngiliz milletvekili Douglas Carswel Washington, Londra, Brüksel'e dönüp "Hani nerede ilkeli darbe karşıtları, diye sordu. Bu cinayetlere yönelik yüksek sert kınama nerede?"

İşte böyle böyle kapanacak parantez. İnsanlık damarı devreye gire gire. İslam dünyasında insanlar, onurlarını korumak için canlarını ortaya koya koya... Bu parantez kapacanak. Er veya geç.
 
http://www.bugun.com.tr/sehit-vere-vere--yazisi-759018

Ahmet TAŞGETİREN - BUGÜN
adminadmin