Köşe Yazıları
Giriş Tarihi : 01-11-2012 18:53   Güncelleme : 01-11-2012 18:53

Servetimize Haram Siyasetimize Kan Bulaştıranlar

Gül, barışın sembolü ise diken savaşın sembolüdür

Servetimize Haram Siyasetimize Kan Bulaştıranlar
Gül, barışın sembolü ise diken savaşın sembolüdür.
 
Dolu, savaşın diliyse yağmur barışın bereketidir.
 
İlim, bahar havaları estirirse, kafirliğin cehaleti savaş fırtınaları estirir.
 
Barış, bahar gibidir, savaş zemheri gibi.
 
Gülle diken ayrı gibiler ama aynı kökten geldiklerinden birbirlerine hiç savaş açmamışlar.
 
Müminle kafir, aynı topraktan yaratıldıklarının farkına varsalar ak toprakla kara toprağın savaşının anlamsız olduğunu anlarlardı.
 
Gündüz, gecesiz olmadığı gibi, barış da savaşsız olmaz.
 
Kan içerek yaşayacağını sanan vampirlerin dişlerini kırmaktır savaş.
 
Evleri kadın ve çocukların üstüne yıkmaktan hoşlananların başını koparmaktır savaş.
 
Küfrün karanlığında yaşayanların perdesini aralamaktır savaş.
 
Voyvodaların ellerini kırmaktır savaş.
 
Kendisine "Vampir, Korkunç İvan, Voyvoda" denilmekten hoşlananların kötülüklerinin önüne geçmektir savaş.
 
Elçilikleri aracılığıyla dünyayı ateşe verenlerin yüreklerine korku salmak, yaktıkları ateşlerine su sıkmaktır savaş.
 
Rabbimiz buyurur: "Harp ateşini her yakışlarında onu Allah söndürdü." (Maide süresi ayet 64)
 
Ayetten anladığımıza göre savaşın ateşini hep kafirler yakıyor.
 
Bize de söndürmek düşer.
 
Sofradaki balı zehir eder ama mülteci kampındaki garibin sofrasındaki ekmek kırıntılarına bile havaya uçurmaktan gurur duyanların ellerini kırmaktır savaş.
 
Barışta yenen acı soğan, savaşta yenen baldan tatlıdır.
 
"Keşke şeytan ve şeytanlaşmış insanlar olmasaydı da dünya kan, barut ve gözyaşıyla kirletilmeseydi" demenin de faydası yok.
 
Hem "Keşke" demeyi yasaklamış sevgili peygamberimiz. (Müslim, Kader, 34/2264, İbni Mace 79/4168, Ahmet, Müsnet 2/366 ve 370)
 
Üstüne düşen görevi hakkını vererek yap, gerisine karışma.
 
Sözün, sohbetin, şarkın, türkün, ilahin hepsi barış üzerine olsun.
 
Barış hayat için asıldır.
 
Kafirlerin yaktığı harp ateşini söndürmek için savaş arızidir.
 
Sıhhatin asıl, hastalığın arızi olduğu gibi.
 
Hastalıklara karşı ilaçlarla savaş açmak, savaş ateşini yakanlara karşı tedbir almak gibidir.
 
Hepimizin içinde oluşup sıkışan şan, şöhret, servet, siyaset gazına harp ateşinin kıvılcımını değdiriveren Büyük Şeytanın dünyada kurduğu 800 üssü ve ona bağlı küçük şeytanlar, meydanı boş bulduğu sürece meydanda barışın seher yelleri, dostluğun kırmızı gülleri üzerinden sevinç havaları estiremez.
 
Sekiz yük kadar üssde dünya insanının servetine haram, siyasetine kan, kültürüne intikam karıştırıyorlar.
 
Bataklık kurutulmadan sineklere karşı sineksavar sıkmanın faydası yok vesselam.
adminadmin