Karar Gazetesi’nin yayımladığı bir haberden dolayı, habere konu olan Alaattin Çakıcı arasında yürüyen ve avukatının aracılık ettiği korkunç tartışmaya dair bakış açımız ve hissiyatımız şöyledir:
Karar Gazetesi’nin hükümete muhalif olduğunu, kendi özel siyasi ajandalarının olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı iktidarı onlarla ve arkadaşlarıyla paylaşmıyor diye “istişare etmeyen tek adam” olarak ilan ettiklerini, biliyoruz. Bütün bunlara rağmen, Karar Gazetesi Erdoğan’a muhalif olabilir, Erdoğan’ı eleştirebilir, kendileri başka insanları lider ve idareci olarak hayal edebilir, hatta bu uğurda gayret sarf edebilirler. Hatta Erdoğan’a ya da Bahçeli’ye karşı öfkeli bile olabilirler. Bunların hiçbiri suç değildir, ayıp değildir, günah değildir... Alaattin Çakıcı’nın hapishaneden gönderdiği üç ay öncesine ait ölüm tehdidi ve arkasından dün, “üç ay dondurduk” diyerek yayınladığı yeni mesajının kabul edilebilir, anlaşılabilir hiçbir tarafı yoktur. Karar Gazetesi’nin yaptığı şey ayıp, günah ya da suç olsa bile kabul edilebilir değildir. Türkiye bir hukuk devletidir ve bu ülkede suçluların cezasını devlet keser. Devlet dışında ceza kesmeye kalkışan her kişi, oluşum, fikir, kurum, ideal, yapı, grup ne varsa hepsine birden topyekûn kategorik olarak itiraz ediyoruz.
Öte yandan tehdit pusulalarında atıf yapılan dış kaynakların asıl planıysa, “Herkesin birilerini tehdit ettiği, adaletin devlet yerine böyle gruplar tarafından güya yerine getirildiği, sevenlerin sevmeyenleri vurduğu bir infaz cehennemi Türkiye” planladıklarını da ayrıca biliyoruz. Eğer Washington’ın karanlık dehlizlerinde Türkiye düşmanlarının yaptıkları planlara karşı mücadele etmek istiyorsak, itiraza buradan başlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple sadece gazetecilerin değil bütün vatandaşların dilediği gibi siyasi fikre katılmaya, dilediği siyasetçiye öfkelenmeye, onu eleştirmeye, ona karşı mücadele etmeye hakkı vardır.
Devlet dışında kesilen bütün ahkâmların ve cezaların karşısındayız. Karar Gazetesi için yayınlanan pusulalara itiraz ediyoruz. Türkiye’de bütün ahkâmların ve cezaların tek geçerli kaynağı devlettir. Sevenlerin sevmeyenleri vurduğu bir Türkiye istemiyoruz...
Erem Şentürk / Diriliş Postası
